Lyrics and translation Joker - Stand up, Shout It Out
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Stand up, Shout It Out
Stand up, Shout It Out
Yürünmemiş
Yol
The
Unwalked
Path
Bekle
bir
saniye,
kelimeler
silaha
dönüşebiliyorsa
Hold
on
a
second,
if
words
can
become
weapons
O
zaman
söylediklerim
etkili
olabilir,
söylediklerim
yalnızca
kaydedilen
kelimelerden
ibaret
değil
Then
what
I
say
can
have
an
impact,
my
words
aren't
just
words
on
record
Buna
saygı
duymayı
öğrenebilirim
ya
da
bunu
kötüye
kullanmayı
I
can
learn
to
respect
this
or
abuse
it
Ama
suda
çırpınırken,
seçmek
için
çok
geç
But
when
you're
flailing
in
the
water,
it's
too
late
to
choose
Uyuyan
canavarları
uyandırmak
için
To
awaken
the
sleeping
giants
Orduların
teslim
olması,
tüm
ulusların
ayağa
kalkmalarını
izlemeleri
için
tek
bir
ses
yeterli
For
armies
to
surrender,
for
whole
nations
to
rise
up
and
watch,
just
one
voice
is
all
it
takes
Tek
bir
inanç,
tek
bir
kıvılcım,
tek
bir
başlangıç
yeter
Just
one
belief,
one
spark,
one
start
Parçalara
ayrılmadan
önce
tüm
planı
yeniden
başlatabiliriz
We
can
restart
the
whole
plan
before
it
falls
apart
O
yüzden
gürültülü
seviyorsan;
ayağa
kalk,
sesini
yükselt,
ellerini
kaldır
So
if
you
like
it
loud;
stand
up,
shout
it
out,
put
your
hands
up
Tek
bir
şansımız
var,
o
yüzden
elimizden
geleni
yapalım,
bu
bir
devrim,
kimse
bizi
durduramaz
We’ve
got
one
shot,
so
let’s
make
it
count,
this
is
a
revolution,
no
one
can
shut
us
up
Ayağa
kalk,
sesini
yükselt,
bağırarak
söyle
şarkıyı,
kimse
sesimizi
bastıramasın
Stand
up,
shout
it
out,
sing
it
from
the
rooftops,
no
one
can
shut
us
down
Ayrılmadan
önce
işaret
bırakalım;
çünkü
ışık
karanlıkta
daha
çok
parlar
Let’s
make
a
mark
before
we
fall
apart;
because
the
light
shines
brighter
in
the
dark
Çığlık
attığımızda
dudaklarımızdan
kelimeler
dökülmez
When
we
scream
the
words
don't
come
out
of
our
lips
Yürürüz,
ayaklarımız
yere
sert
basar
We
walk,
our
feet
hit
the
ground
hard
Yürürüz,
kimsenin
gitmek
istemediği
yere,
bu
kimsenin
geçmediği(ayak
basılmamış,
yürünmemiş)
yolda
We
walk,
where
no
one
wants
to
go,
this
is
the
unwalked
path
O
yüzden
biraz
bekle,
rakiplerimizde
korkmuyorsak
So
hold
up
for
a
minute,
if
we're
not
afraid
of
our
rivals
Elimizde
olanla
yetineceğiz,
biz
sadece
tohumu
ekip
büyüteceğiz
We'll
make
do
with
what
we’ve
got,
we’ll
just
plant
the
seed
and
let
it
grow
Rakiplerimiz
sabah
güneş
yükselince,
esneyerek
uyanacaklar
Our
rivals
will
wake
up
yawning
when
the
morning
sun
rises
Ama
biz
umduğumuz
gibi
gülümsüyor
olacağız,
tatlı
zafer
sarhoşluğuyla
But
we’ll
be
smiling
like
we
hoped
we
would,
with
the
sweet
intoxication
of
victory
Uyuyan
canavarları
uyandırmak
için
To
awaken
the
sleeping
giants
Orduların
teslim
olması,
tüm
ulusların
ayağa
kalkmalarını
izlemeleri
için
tek
bir
ses
yeterli
For
armies
to
surrender,
for
whole
nations
to
rise
up
and
watch,
just
one
voice
is
all
it
takes
Tek
bir
inanç,
tek
bir
kıvılcım,
tek
bir
başlangıç
yeter
Just
one
belief,
one
spark,
one
start
Parçalara
ayrılmadan
önce
tüm
planı
yeniden
başlatabiliriz
We
can
restart
the
whole
plan
before
it
falls
apart
O
yüzden
gürültülü
seviyorsan;
ayağa
kalk,
sesini
yükselt,
ellerini
kaldır
So
if
you
like
it
loud;
stand
up,
shout
it
out,
put
your
hands
up
Tek
bir
şansımız
var,
o
yüzden
elimizden
geleni
yapalım,
bu
bir
devrim,
kimse
bizi
durduramaz
We’ve
got
one
shot,
so
let’s
make
it
count,
this
is
a
revolution,
no
one
can
shut
us
up
Ayağa
kalk,
sesini
yükselt,
bağırarak
söyle
şarkıyı,
kimse
sesimizi
bastıramasın
Stand
up,
shout
it
out,
sing
it
from
the
rooftops,
no
one
can
shut
us
down
Ayrılmadan
önce
işaret
bırakalım;
çünkü
ışık
karanlıkta
daha
çok
parlar
Let’s
make
a
mark
before
we
fall
apart;
because
the
light
shines
brighter
in
the
dark
Çığlık
attığımızda
dudaklarımızdan
kelimeler
dökülmez
When
we
scream
the
words
don't
come
out
of
our
lips
Yürürüz,
ayaklarımız
yere
sert
basar
We
walk,
our
feet
hit
the
ground
hard
Yürürüz,
kimsenin
gitmek
istemediği
yere,
bu
yürünmemiş
(ayak
basılmamış)
yolda
We
walk,
where
no
one
wants
to
go,
this
is
the
unwalked
path
Buna
saygı
duymayı
öğrenebilirim
ya
da
bunu
kötüye
kullanmayı
I
can
learn
to
respect
this
or
abuse
it
Ama
suya
düşünce,
seçmek
için
çok
geç
But
when
you’re
in
the
water,
it's
too
late
to
choose
Uyuyan
canavarları
uyandırmak
için
To
awaken
the
sleeping
giants
Orduların
teslim
olup
tüm
ulusların
ayağa
kalkmalarını
izlemeleri
için
tek
bir
ses
yeterli
For
armies
to
surrender,
for
whole
nations
to
stand
up
and
watch,
just
one
voice
is
all
it
takes
Tek
bir
inanç,
tek
bir
kıvılcım,
tek
bir
başlangıç
yeter
Just
one
belief,
one
spark,
one
start
Parçalara
ayrılmadan
önce
tüm
planı
yeniden
başlatabiliriz
We
can
restart
the
whole
plan
before
it
falls
apart
Çığlık
attığımızda
dudaklarımızdan
kelimeler
dökülmez
When
we
scream
the
words
don't
come
out
of
our
lips
Yürürüz,
ayaklarımız
yere
sert
basar
We
walk,
our
feet
hit
the
ground
hard
Yürürüz,
kimsenin
gitmek
istemediği
yere,
bu
yürünmemiş
(ayak
basılmamış)
yolda
We
walk,
where
no
one
wants
to
go,
this
is
the
unwalked
path
Çığlık
attığımızda
dudaklarımızdan
kelimeler
dökülmez
When
we
scream
the
words
don't
come
out
of
our
lips
Yürürüz,
ayaklarımız
yere
sert
basar
We
walk,
our
feet
hit
the
ground
hard
Yürürüz,
kimsenin
gitmek
istemediği
yere,
bu
yürünmemiş
(ayak
basılmamış)
yolda
We
walk,
where
no
one
wants
to
go,
this
is
the
unwalked
path
Bu
yürünmemiş&ayak
basılmamış
yolda
This
is
the
unwalked
path
Bu
yürünmemiş&ayak
basılmamış
yolda
This
is
the
unwalked
path
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Writer(s): Joker
Attention! Feel free to leave feedback.