Lyrics and translation Kayra - Her Yerde Hiçbir Şey
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Her Yerde Hiçbir Şey
Rien nulle part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
her
yerde
hiçbir
şey
Allons-y,
rien
ne
nous
attend
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
her
yerde
hiçbir
şey
Allons-y,
rien
ne
nous
attend
nulle
part
Dinamitler
patlamıştı
radyolarda
sen
güldüğün
anda
Les
dynamites
explosaient
à
la
radio
au
moment
où
tu
ris
Göçmekten
vazgeçmiş
kuşlar
gibi
döndüm
donmak
pahasına
Je
suis
revenu
comme
des
oiseaux
qui
ont
renoncé
à
migrer,
au
risque
de
geler
Uzak
kuzey
limanlarında
jiletler
göz
kapaklarımda
Lames
de
rasoir
sur
mes
paupières
dans
les
ports
du
Grand
Nord
Saklandım
kaldı
ten
namlularda
belirsiz
cinnet
boyunca
Je
me
suis
caché,
ma
peau
est
restée
dans
les
canons
tout
au
long
de
la
folie
incertaine
Pişmanlığın
kanlı
defteri
şah
demerimin
ustura
özlemi
Le
registre
sanglant
du
remords,
le
désir
du
rasoir
de
mon
roi
Dinmedi
geçmek
bilmedi
haritam
lekelendi(?)
Ça
n'a
pas
cessé,
ça
n'a
pas
passé,
ma
carte
était
tachée
(?)
Gitmediğim
her
yerdeyim
tuhaf
göl
karanlıkları
bendim
Je
suis
partout
où
je
ne
suis
jamais
allé,
j'étais
les
ténèbres
étranges
du
lac
Kuşlar
kanunları
bilmez
diye
yazmışlar
biyerlere
Quelque
part,
il
est
écrit
que
les
oiseaux
ne
connaissent
pas
les
lois
Toz
barut
ve
külden
ihanet
Trahison
de
poussière,
de
poudre
à
canon
et
de
cendres
Gördükleri
bundan
ibaret
C'est
tout
ce
qu'ils
ont
vu
Farzet
beni
gördün
bir
sabah
Imagine
que
tu
m'aies
vu
un
matin
Yaşlanmış
gibi
şu
değişmiş
Comme
si
elle
avait
vieilli,
cette
chose
a
changé
Kör
martılarla
geldim
Je
suis
venu
avec
des
goélands
aveugles
Devrilirken
heykeller
gözlerinde
Alors
que
les
statues
s'effondraient
dans
tes
yeux
Kayboldum
hapsoldum
Je
me
suis
perdu,
je
me
suis
enfermé
Ölü
bi'
atın
iskeletinde
Dans
le
squelette
d'un
cheval
mort
Haritam
dehlizlerden
Ma
carte
est
faite
de
couloirs
Oluşur
kara
mahzenlerden
Elle
est
faite
de
cachots
noirs
Ölemezsin
onların
arasında
Tu
ne
peux
pas
mourir
parmi
eux
Dayan
biraz
ne
olur
sabret
Tiens
bon,
s'il
te
plaît,
sois
patiente
Şehirler
limanlar
Les
villes,
les
ports
Kurşunlar
yorgun
atlar
Des
balles,
des
chevaux
fatigués
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
Allons-y,
il
nous
attend
Her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
her
yerde
hiçbir
şey
Allons-y,
rien
ne
nous
attend
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
her
yerde
hiçbir
şey
Allons-y,
rien
ne
nous
attend
nulle
part
Damların
akşam
üstü
gölgesi
yollara
düştüğü
andan
beri
L'ombre
du
soir
des
toits
est
tombée
sur
les
routes
Bunu
kendimden
bile
gizleyerek
düşünüyorum
bazen
seni
Je
me
cache
de
moi-même
et
je
pense
parfois
à
toi
Uykularım
kan
doluydu
yutkundum
durdum
bir
boşluğum
Mes
sommeils
étaient
remplis
de
sang,
j'ai
avalé,
je
me
suis
arrêté,
j'étais
vide
Durup
durup
sövdüm
sana
mızraklar
fırlattım
dolunaya
Je
me
suis
arrêté
et
je
t'ai
maudite,
j'ai
lancé
des
javelots
sur
la
pleine
lune
Benim
halim
zaten
mahzenler
dolu
şaraplarla
lanetli
Mon
état
est
déjà
maudit,
des
caves
pleines
de
vin
Zihnimde
gezerken
dilsiz
cellatların
ayak
sesleri
Les
bruits
de
pas
des
bourreaux
silencieux
errent
dans
mon
esprit
Kala
kaldım
yapa
yalnız
sessizdim
ve
zamansız
Je
suis
resté
seul,
silencieux
et
intemporel
Eski
usül
dövmelerle
kaplanmıştı
bak
bu
dipsiz
karanlık
Regarde,
cette
obscurité
sans
fond
était
recouverte
de
tatouages
à
l'ancienne
Kış
denizleri
Mers
d'hiver
Korsan
gölgesi
L'ombre
du
pirate
Gündüz
düşleri
Rêves
éveillés
Tüm
kurşunlar
bak
benim
Toutes
les
balles
sont
à
moi
Ciğerim
benim
dövdün
bir
ömür
C'est
mon
poumon
que
tu
as
frappé
toute
une
vie
Farketmez
en
son
Peu
importe,
à
la
fin
Dişlerimi
suratına
tükürdüm
Je
t'ai
craché
mes
dents
au
visage
Anlamadın
ölümsüzdüm
Tu
n'as
pas
compris,
j'étais
immortel
Haritam
dehlizlerden
Ma
carte
est
faite
de
couloirs
Oluşur
kara
mahzenlerden
Elle
est
faite
de
cachots
noirs
Ölemezsin
onların
arasında
Tu
ne
peux
pas
mourir
parmi
eux
Dayan
biraz
ne
olur
sabret
Tiens
bon,
s'il
te
plaît,
sois
patiente
Şehirler
limanlar
Les
villes,
les
ports
Kurşunlar
yorgun
atlar
Des
balles,
des
chevaux
fatigués
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
Allons-y,
il
nous
attend
Her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
Her
yerde
hiçbir
şey
Allons-y,
rien
ne
nous
attend
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Hadi
gidelim
bizi
bekliyor
Her
yerde
hiçbir
şey
Allons-y,
rien
ne
nous
attend
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Her
yerde
hiçbir
şey,
her
yerde
hiçbir
şey
Rien
nulle
part,
rien
nulle
part
Hadi
gidelim
bizi
bekliyo'
her
yerde
hiçbir
ş
Allons-y,
rien
ne
nous
attend
nulle
part
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Attention! Feel free to leave feedback.