Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Düşmanlarıma
An meine Feinde
Bir
gece
dayadım
kafayı
silahın
namlusuna
(namlusuna)
Eine
Nacht
legte
ich
meinen
Kopf
an
die
Mündung
der
Waffe
(an
die
Mündung)
Son
kez
aklımı
dizdim
kalbin
kurşununa
(kalbin
kurşununa)
Ein
letztes
Mal
richtete
ich
meinen
Verstand
auf
die
Kugel
des
Herzens
(auf
die
Kugel
des
Herzens)
En
çok
sevgimi
verdim
en
kötü
dostlarıma
(en
kötü
dostlarıma)
Meine
meiste
Liebe
gab
ich
meinen
schlimmsten
Freunden
(meinen
schlimmsten
Freunden)
Son
şarkım,
selam
olsun
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
Mein
letztes
Lied,
ein
Gruß
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma),
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
An
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde),
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Son
şarkım
selam
olsun
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
Mein
letztes
Lied,
ein
Gruß
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma),
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
An
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde),
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Son
şarkım
selam
olsun
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
Mein
letztes
Lied,
ein
Gruß
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Tüm
düşmanlarıma,
tüm
arkadaşlarıma
An
all
meine
Feinde,
an
all
meine
Freunde
Çok
içmedim
Allah'tan,
bende
Allah
korkusu
var
Gott
sei
Dank
habe
ich
nicht
viel
getrunken,
ich
habe
Gottesfurcht
in
mir
Yolların
hep
kar,
ellerim
hep
tar
Die
Wege
immer
voller
Schnee,
meine
Hände
immer
am
Tasten
Çağırıyo'
uzaklar
hep
ısrarlıcasına
Die
Ferne
ruft
immerzu
beharrlich
Dağları
deldim,
geçtim,
geldim
yattım
başucuna
Ich
durchbrach
Berge,
zog
hindurch,
kam
und
legte
mich
an
dein
Kopfende
Dünya
çok
boktan,
yok
bi'
heycan,
ne
koyup
ne
çıkarıcan?
Die
Welt
ist
scheiße,
keine
Aufregung,
was
kann
man
schon
reinlegen
oder
rausholen?
Ne
koyun,
ne
yılan
olucan,
hem
ölüp
hem
canlanıcan
Man
wird
weder
Schaf
noch
Schlange
sein,
man
wird
sterben
und
wieder
leben
Hem
öldürüp
hem
can
vericen,
hiç
söndürmeden
hep
içicen
Man
wird
töten
und
Leben
geben,
man
wird
immer
trinken,
ohne
je
zu
löschen
Bir
gece
dayadım
kafayı
silahın
namlusuna
(namlusuna)
Eine
Nacht
legte
ich
meinen
Kopf
an
die
Mündung
der
Waffe
(an
die
Mündung)
Son
kez
aklımı
dizdim
kalbin
kurşununa
(kalbin
kurşununa)
Ein
letztes
Mal
richtete
ich
meinen
Verstand
auf
die
Kugel
des
Herzens
(auf
die
Kugel
des
Herzens)
En
çok
sevgimi
verdim
en
kötü
dostlarıma
(en
kötü
dostlarıma)
Meine
meiste
Liebe
gab
ich
meinen
schlimmsten
Freunden
(meinen
schlimmsten
Freunden)
Son
şarkım,
selam
olsun
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
Mein
letztes
Lied,
ein
Gruß
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma),
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
An
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde),
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Son
şarkım
selam
olsun
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
Mein
letztes
Lied,
ein
Gruß
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma),
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
An
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde),
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Son
şarkım
selam
olsun
tüm
düşmanlarıma
(tüm
düşmanlarıma)
Mein
letztes
Lied,
ein
Gruß
an
all
meine
Feinde
(an
all
meine
Feinde)
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Writer(s): Burkut Kum
Attention! Feel free to leave feedback.