Yusufçuk - Kıvırcık Ali translation in German

Yusufçuk

Beyoğlu eşiğinde kara hançer dolaşır
Saçlarındaki bitler sağa sola zıplaşır
Giğdi yine şaşarsın görmeden inanmazsın
Kir içinde bir gömlek kırk yaşında bi gocuk
Mangal yürekli çocuk mavi gözlü yusufçuk

Efkarı dem tutunca söylenir acı acı
Tarla başında bin konser her derdinin ilacı
Mangal yürekli çocuk mavi gözlü yusufçuk

Oturup bir köşeye etrafına bir bakar
Kırık bir bağlamayla türküleri mırıldar
Yüreğindeki kavga gözlerinde oynaşır
Bakışlarındaki mana bin yıllar dolaşır
Mangal yürekli çocuk mavi gözlü yusufçuk

Sözünü esirgemez kimseye boyun eğmez
Kralını iplemez derdin belası çocuk
Dert dağ olsa yıkılmaz allahtan gayri korkmaz
Çöplerden ekmek yese kimseye avuç açmaz
Mangal yürekli çocuk mavi gözlü yusufçuk

Grashüpfer

An Beyoğlus Schwelle schweift ein schwarzer Dolch
Die Läuse in seinen Haaren springen hin und her
Geht er, staunst du wieder, ohne Sehen glaubst nicht
Ein Hemd im Dreck, ein vierzigjähr'ger Bursch'
Kohleherz'ges Kind, blauäug'ger Grashüpfer

Wenn Schwermut Takt fängt, singt er bitterlich
Am Feldrand tausend Konzerte, Heil für jedes Leid
Kohleherz'ges Kind, blauäug'ger Grashüpfer

Setzt sich in 'ne Ecke, schaut umher
Mit kaput'rer Baglama summt er Lieder
Der Kampf im Herzen tanzt in seinem Blick
Die Tief' in seinen Augen wandert tausend Jahr'
Kohleherz'ges Kind, blauäug'ger Grashüpfer

Spart Worte nicht, beugt sich vor niemandem
Der König gilt ihm nichts, o Kind des Grams
Wär Kummer ein Berg, er stürzt nicht, fürchtet nur Gott
Ißt Brot vom Müll, bittet niemanden
Kohleherz'ges Kind, blauäug'ger Grashüpfer