Lyrics and translation Sagopa Kajmer feat. Illa Ills - İçin
Alfabeyi
öğrendim,
yazdıklarını
bilmek
için,
J'ai
appris
l'alphabet
pour
comprendre
ce
que
tu
écris,
Konuşmayı
öğrendim,
derdimi
anlatabilmek
için,
J'ai
appris
à
parler
pour
pouvoir
exprimer
mon
chagrin,
Okumayı
öğrendim,
cahil
kalmamak
için,
J'ai
appris
à
lire
pour
ne
pas
rester
ignorant,
Dinlemeyi
öğrendim,
susmayı
becerebilmek
için.
J'ai
appris
à
écouter
pour
être
capable
de
me
taire.
Aç
kalmayı
öğrendim,
tokluğun
değerini
bilmek
için,
J'ai
appris
à
avoir
faim
pour
connaître
la
valeur
de
la
satiété,
Susmayı
öğrendim,
çok
konuşup
pişman
olmamak
için,
J'ai
appris
à
me
taire
pour
ne
pas
me
repentir
de
trop
parler,
Sevgiyi
öğrendim,
nefrete
yenilmemek
için,
J'ai
appris
l'amour
pour
ne
pas
céder
à
la
haine,
Dua
etmeyi
öğrendim,
istediklerimi
bulmak
için.
J'ai
appris
à
prier
pour
trouver
ce
que
je
désire.
Şükretmeyi
öğrendim,
nankör
olmamak
için,
J'ai
appris
à
être
reconnaissant
pour
ne
pas
être
ingrat,
Düşünmeyi
öğrendim,
düşüncesiz
olmamak
için,
J'ai
appris
à
réfléchir
pour
ne
pas
être
insensé,
"Evet"
demeyi
öğrendim,
insanlara
şans
verebilmek
için,
J'ai
appris
à
dire
"Oui"
pour
donner
une
chance
aux
gens,
"Hayır"
demeyi
öğrendim,
sonunda
üzülmemek
için.
J'ai
appris
à
dire
"Non"
pour
ne
pas
finir
par
être
blessé.
"Olur"
demeyi
öğrendim,
yapabileceklerini
görmek
için,
J'ai
appris
à
dire
"D'accord"
pour
voir
ce
qu'ils
peuvent
faire,
"Olmaz"
demeyi
öğrendim,
yapamayacaklarını
bildiğim
için,
J'ai
appris
à
dire
"Non"
parce
que
je
sais
qu'ils
ne
le
peuvent
pas,
"Şimdi"
demeyi
öğrendim,
şu
anın
kıymetini
bildiğim
için,
J'ai
appris
à
dire
"Maintenant"
parce
que
je
connais
la
valeur
du
moment
présent,
"Sonra"
demeyi
öğrendim,
her
şeyin
zamanı
var,
bildiğim
için.
J'ai
appris
à
dire
"Plus
tard"
parce
que
je
sais
que
tout
a
son
temps.
Gülmeyi
öğrendim,
yaşama
tutunabilmek
için,
J'ai
appris
à
rire
pour
pouvoir
m'accrocher
à
la
vie,
Sabretmeyi
öğrendim,
sonunda
pişman
olmamak
için,
J'ai
appris
à
être
patient
pour
ne
pas
finir
par
me
repentir,
Fizik-kimya
öğrendim,
silahlarını
bilmek
için,
J'ai
appris
la
physique
et
la
chimie
pour
connaître
leurs
armes,
Coğrafya
öğrendim,
bombalanan
yerleri
bilmek
için.
J'ai
appris
la
géographie
pour
connaître
les
endroits
bombardés.
Felsefe
öğrendim,
kalp
dünyalarını
görmek
için,
J'ai
appris
la
philosophie
pour
voir
les
mondes
du
cœur,
Tarih
öğrendim,
katilleri
bilmek
için,
J'ai
appris
l'histoire
pour
connaître
les
assassins,
Matematik
öğrendim,
ölenleri
saymak
için,
J'ai
appris
les
mathématiques
pour
compter
les
morts,
Edebiyat
öğrendim,
içimdekini
açmak
için.
J'ai
appris
la
littérature
pour
ouvrir
mon
cœur.
Nakarat
Şu
gördüğün
her
insan
için
bir
rol
var,
bir
rol
var,
Refrain
Pour
chaque
personne
que
tu
vois,
il
y
a
un
rôle,
un
rôle,
Ulaşmak
istediğin
hedef
için,
bir
yol
var,
bil
yol
var,
Pour
atteindre
le
but
que
tu
désires,
il
y
a
un
chemin,
sache
qu'il
y
a
un
chemin,
Bitmeyecek
sandığın
şey
için,
bir
son
var,
bir
son
var,
Pour
ce
que
tu
crois
éternel,
il
y
a
une
fin,
une
fin,
"Varamam
oraya"
dediğin
yer
için,
bir
yön
var,
bir
yön
var
Pour
l'endroit
où
tu
penses
ne
pas
pouvoir
aller,
il
y
a
une
direction,
une
direction.
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Attention! Feel free to leave feedback.