Lyrics and translation Sagopa Kajmer - Söylenecek Çok Şey Var
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Söylenecek Çok Şey Var
So Much to Say
Akrep
kuyruğunda,
yılan
dişlerinde
Poison
resides
in
a
scorpion's
tail,
a
serpent's
fangs,
Ağaç
dikenlerinde,
insan
dilinde
zehri
yüklenir
A
tree's
thorns,
and
a
human's
tongue
Ve
farkı
yoktur
yaratığın
And
there's
no
difference
between
creatures
Burası
evi
yaratıkların
ve
yaratıkların
kendi
yarattıklarının
This
is
the
home
of
creatures
and
their
own
creations,
İnşa
edip
yıktıklarının
What
they
build
and
destroy
Terkedip
ardından
baktıklarımın
üzerine
uçar
geride
külüne
sarılan
yanmış
eski
sayfalarım
Above
the
things
they
abandon
and
look
back
upon,
fly
my
burnt
old
pages
clinging
to
ashes
Rüzgarın
asisi
koluna
girmiş
yaktıklarımın
The
rebel
of
the
wind
has
taken
the
arm
of
what
I've
burned
Şu
an
vardım,
yanındayım
kendime
kattıklarımın
Right
now,
I
exist,
I'm
beside
what
I've
added
to
myself
Şu
son
nefesi
aranızda
artık
pay
edin
Share
this
last
breath
amongst
yourselves
Bu
ağır
anlamların
altlarında
ezilmiş
lain
hain
A
vile
traitor
crushed
under
the
weight
of
these
heavy
meanings
"Vahim
halin"
diyo'
kâhin
The
soothsayer
says,
"Your
state
is
grave"
"Bu
sen
değilsin,
ner'de
senin
sahin?"
"This
isn't
you,
where
is
your
falcon?"
Yaşlı
çocuk
sakin
Old
child,
calm
down
Sen
güzel
gör
öyle,
bence
hepsi
çirkin
You
see
it
as
beautiful,
I
think
it's
all
ugly
"Tek
ayak
üstü
yüzün
üstü."
yalan
der
o
pişkin
"Head
over
heels."
the
sly
one
lies
Benim
karnım
yalanlara
pek
tok
ve
şişkin
My
belly
is
full
and
bloated
with
lies
Kin
tarlası
sevgi
vermez
A
field
of
hatred
yields
no
love
Kin
oldukça
ekinin
As
long
as
there's
hatred,
there's
your
crop
Bana
doğru
konuşuyor
ben,
ben,
ben:
I,
I,
I
speak
to
myself:
"Düşünmek
yoruyo'
seni
biraz
dinlen
yahut
içine
kapan,
nasıl
istersen."
"Thinking
tires
you,
rest
a
bit
or
withdraw,
as
you
wish."
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Bana
doğru
konuşuyor
ben,
ben,
ben:
I,
I,
I
speak
to
myself:
"Biraz
sakin
olman
gerek."
"You
need
to
calm
down
a
little."
Derken
ben,
bana
doğru
konuştum:
"Bıktım
gerçekten."
Then
I
spoke
to
myself:
"I'm
truly
tired."
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Anlatıyorum
kendimi,
dinliyorum
kendimi
I
explain
myself,
I
listen
to
myself
Söylenecek
çok
şey
var,
katlanacak
yok
hal
So
much
to
say,
no
state
to
bear
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Anlatıyorum
kendime,
dinliyorum
kendimi
I
explain
myself,
I
listen
to
myself
Söylenecek
çok
şey
var,
katlanacak
yok
hal
So
much
to
say,
no
state
to
bear
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Hangi
tür
bir
gerilimin
yanında
huzur
buldun
öyle?
What
kind
of
tension
did
you
find
peace
beside?
Kin,
savaş
mı
senin
yemin?
Kırık
Türkçenle
söyle
Is
hatred,
war
your
oath?
Speak
with
your
broken
Turkish
Bitik
halinle
hamle,
emanet
aklınla
darbe
Move
with
your
worn-out
state,
strike
with
your
borrowed
mind
Neler
gördü
gözüm
genç
yaşımda
vay
be
What
my
eyes
have
seen
at
a
young
age,
oh
my
Bugün
kendini
kandırmanın
kaçıncı
ayı
ya
da
yılı?
What
month
or
year
is
it
of
deceiving
yourself?
Yıllanmış
şaraplar
kadar
uzun
bekledin,
süren
daraldı
You
waited
as
long
as
aged
wines,
the
time
has
narrowed
İnsan
akıllı
fakat
akılsızlara
takıldı
A
man,
intelligent
but
stuck
with
the
foolish
Bir
akılsızdan
akıllanan
akılsızlar
çoğaldı
Fools
who
learn
from
a
fool
have
multiplied
Yine
tütünü
kefene
sarıp
ateşe
verdim
ellerimle
Again,
I
wrapped
tobacco
in
a
shroud
and
set
it
on
fire
with
my
own
hands
Yetindim
gördüklerimle
I
was
content
with
what
I
saw
Kurşun
platonik
aşk
yaşarken
kurşun
geçirmez
yelekle
kendini
yedekle
While
the
bullet
lives
a
platonic
love,
back
yourself
up
with
a
bulletproof
vest
Sıradan
bir
bal
arısıyım,
işim
petekle
I'm
an
ordinary
honeybee,
my
job
is
with
the
honeycomb
Ölüm
korkusundan
da
korkuncu
yaşama
sevinci
The
joy
of
living
is
scarier
than
the
fear
of
death
Belki
ondan
öyle
bakar
Mona
Lisa'dan
Leonardo
Da
Vinci
Maybe
that's
why
Leonardo
Da
Vinci's
Mona
Lisa
looks
that
way
Yine
ben
erkenci
I'm
early
again
Neyseki
erkenden
uyandı
hırsıza
bekçi
Thankfully,
the
guard
woke
up
early
to
the
thief
Bana
doğru
konuşuyor
ben,
ben,
ben:
I,
I,
I
speak
to
myself:
"Düşünmek
yoruyo'
seni
biraz
dinlen
yahut
içine
kapan,
nasıl
istersen."
"Thinking
tires
you,
rest
a
bit
or
withdraw,
as
you
wish."
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Bana
doğru
konuşuyor
ben,
ben,
ben:
I,
I,
I
speak
to
myself:
"Biraz
sakin
olman
gerek."
"You
need
to
calm
down
a
little."
Derken
ben,
bana
doğru
konuştum:
"Bıktım
gerçekten."
Then
I
spoke
to
myself:
"I'm
truly
tired."
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Anlatıyorum
kendimi,
dinliyorum
kendimi
I
explain
myself,
I
listen
to
myself
Söylenecek
çok
şey
var,
katlanacak
yok
hal
So
much
to
say,
no
state
to
bear
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Anlatıyorum
kendime,
dinliyorum
kendimi
I
explain
myself,
I
listen
to
myself
Söylenecek
çok
şey
var,
katlanacak
yok
hal
So
much
to
say,
no
state
to
bear
İyisi
mi?
"Sessizlik!"
derim
The
best
is?
"Silence!"
I
say
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Attention! Feel free to leave feedback.