Lyrics and translation Sagopa Kajmer - Terapi - Re-Mastered
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Terapi - Re-Mastered
Therapy - Re-Mastered
Beni
bırakın
kendi
halime
(bırakın)
Leave
me
to
myself
(leave
me)
Çok
bitkinim
ama
direneceğim
(bırakın)
I'm
exhausted,
but
I'll
resist
(leave
me)
Terapi
ordularınızı
geri
çekin
artık,
savaşın
galibi
bendim
Therapy,
withdraw
your
armies,
I
was
the
victor
of
this
war
Bayraklarınızı
dikemeyeceksiniz,
hiç
daim
köle
olmadım
You
won't
plant
your
flags,
I've
never
been
a
permanent
slave
Ben
rap'imle
gazi
geldim,
ardıma
şehitlerimi
gömdüm
kendim
I
came
as
a
veteran
with
my
rap,
burying
my
martyrs
myself
Suskun
düşen
ağlamazcasına
realim
My
reality,
silently
falling,
not
crying
Neden
onca
lafla
geldin?
Why
did
you
come
with
so
many
words?
Kulağıma
varıverdin
ölüm
Death
reached
my
ears
Beni
kırdın
iki
bacağımdan,
gittin
You
broke
me
from
both
legs
and
left
Biz
seninle
kardeş
değil
miydik?
Weren't
we
brothers?
Aynı
beşikteki
kertmeydik
Weren't
we
buds
from
the
same
cradle?
Dün
civarda
çakılken
Yesterday,
when
we
were
pebbles
in
the
neighborhood
Şimdi
sıradan
kum
bile
değiliz
Now
we're
not
even
ordinary
sand
Sen
serseri
katilin
ismi,
ben
resmini
çizdiğin
yâ
kul
You're
the
name
of
the
vagrant
killer,
I'm
the
slave
you
drew,
oh
servant
Savaşın
tam
ortasında,
kurşun
yağmurunda
okudum
okul
In
the
midst
of
war,
under
the
rain
of
bullets,
I
attended
school
İlk
batışını
ben
gördüm
güneşin,
gün
dönümüne
sen
yetiştin
I
saw
the
first
sunset,
you
reached
the
solstice
Kaptanı
benim
bu
geminin,
en
son
ben
çıkarım
yo,
panik
etmeyin
I'm
the
captain
of
this
ship,
I'll
be
the
last
one
out,
don't
panic
Adımı
duymayın,
kaç
yazar?
What
does
it
matter
if
you
don't
hear
my
name?
Kalbim
tanıdığım
en
içten
yazar
My
heart
is
the
most
sincere
writer
I
know
Şarkım
başladı,
manzaram
aynı
My
song
has
begun,
the
view
is
the
same
Dinlerken
"Sago
yine
yapmış"
diyeceksin
You'll
say
"Sago
did
it
again"
as
you
listen
Ben
şu
anda
o
kadar
sıkkın
ve
materyallerimle
tıkkın
Right
now
I'm
so
fed
up
and
crammed
with
my
materials
Odamın
içinde
stres
gebertmekteyim,
yanlızlık
tanrımın
lütfu
I'm
killing
stress
inside
my
room,
loneliness
is
a
gift
from
my
god
Nedense
işler
karmakarışık
işler,
kalbim
sevdiğim
özler
For
some
reason
things
are
messed
up,
my
heart
misses
the
one
I
love
Hani
var
ya
bazen
özlü
sözler,
onları
düşünüp
dolu
gözler
You
know,
sometimes
there
are
meaningful
words,
thinking
about
them,
eyes
welling
up
Beni
bırakın
kendi
hâlime,
çok
bitkinim
ve
de
yorgunum
Leave
me
to
myself,
I'm
exhausted
and
tired
Terapi
ordularınızı
geri
çekin
artık,
son
günler
durgunum
Therapy,
withdraw
your
armies,
I've
been
stagnant
lately
Beni
bırakın
kendi
hâlime,
çok
bitkinim
ve
de
yorgunum
Leave
me
to
myself,
I'm
exhausted
and
tired
Terapi
ordularınızı
geri
çekin
artık,
son
günler
durgunum
Therapy,
withdraw
your
armies,
I've
been
stagnant
lately
Zaman
ellerimde
kum
gibi
dağılır
iken
While
time
scatters
in
my
hands
like
sand
Yıllar
beni
taşa
çeviren
hokkabaz
gibi
avaz
avaz
bağırır
Years
scream
at
me
like
a
juggler
turning
me
to
stone
Hükümlü
kapıda
kilit,
sigarama
kibrit
Prisoner
at
the
door,
lock,
match
for
my
cigarette
(Beni
kontrol
edin,
beni
kontrol
edin,
beni
kontrol
edin,
beni
kontrol
edin)
(Control
me,
control
me,
control
me,
control
me)
Kollara
zincirden
bileklik,
parmaklıklara
sadık
yaşamak
Chain
bracelet
on
arms,
living
faithfully
behind
bars
Artıkları
arşivlemek
yeni
baştan,
tantanalara
kulak
as
Archiving
the
leftovers
anew,
listen
to
the
fanfare
Karalama
defteri
silgiye
ilgi
duyar
iken
bir
diken
batar
diline
While
the
sketchbook
takes
interest
in
the
eraser,
a
thorn
pricks
your
tongue
Yarıştırılan
sidikken
birkaç
minik
daha
gider
elden
A
few
more
little
ones
slip
away
while
being
raced
Aslında
hayat
bayat
ekmek
Actually,
life
is
stale
bread
İlk
fiil
üsluplu
düşünmek
The
first
verb
is
to
think
with
style
Buyrulan
iki
göze
itaat
etmek
To
obey
two
eyes
that
are
commanded
Son
eylem
m'olmalı
kin
beslemek?
Should
the
last
action
be
to
hold
a
grudge?
Hadi
diyelim
toz
pembe
yaşıyorum
Let's
say
I
live
a
rosy
life
Koz
bende
biçimi
takılıyorum
I'm
stuck
in
the
way
of
the
trump
card
Bozukluklarımı
cebimde
taşıyorum
I
carry
my
disorders
in
my
pocket
Saygım
senin
orospun
olsun,
kaygım
benim
aşkım
My
respect
is
your
whore,
my
anxiety
is
my
love
Beni
bırakın
kendi
hâlime,
çok
bitkinim
ve
de
yorgunum
Leave
me
to
myself,
I'm
exhausted
and
tired
Terapi
ordularınızı
geri
çekin
artık,
son
günler
durgunum
Therapy,
withdraw
your
armies,
I've
been
stagnant
lately
Beni
bırakın
kendi
hâlime,
çok
bitkinim
ve
de
yorgunum
Leave
me
to
myself,
I'm
exhausted
and
tired
Terapi
ordularınızı
geri
çekin
artık,
son
günler
durgunum
Therapy,
withdraw
your
armies,
I've
been
stagnant
lately
(Parmakları
kırı-kı-kı-kılan
bu
yazar
yılmadı)
(This
writer
whose
fingers
were
bro-bro-broken
didn't
give
up)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap'in
oğlu)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap's
son)
(Psikopat
herif)
(Psychopath
dude)
(Parmakları
kırı-kı-kı-kılan
bu
yazar
yılmadı)
(This
writer
whose
fingers
were
bro-bro-broken
didn't
give
up)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap'in
oğlu)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap's
son)
(Psikopat
herif)
(Psychopath
dude)
(Parmakları
kırı-kı-kı-kılan
bu
yazar
yılmadı)
(This
writer
whose
fingers
were
bro-bro-broken
didn't
give
up)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap'in
oğlu)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap's
son)
(Psikopat
herif)
(Psychopath
dude)
(Parmakları
kırı-kı-kı-kılan
bu
yazar
yılmadı)
(This
writer
whose
fingers
were
bro-bro-broken
didn't
give
up)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap'in
oğlu)
(Rap,
rap-rap,
rap,
rap's
son)
(Psikopat
herif)
(Psychopath
dude)
Biraz
üşüdüm
I
got
a
little
cold
Hâlâ
üşüyorum
I'm
still
cold
Ayakta
daha
az
üşüyorum
ama
hâlâ
üşüyorum
I'm
less
cold
standing,
but
I'm
still
cold
Biraz
yürüycem
I'll
walk
a
bit
Biraz
daha
yürüycem
I'll
walk
a
little
more
Ama
hâlâ
üşüyorum
But
I'm
still
cold
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Attention! Feel free to leave feedback.