Lyrics and translation Yener Çevik - Bi İnce
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Sevmediğin
sesler
geliyo′sa
dışardan
If
you
hear
outside
noises
you
don't
like
Sevdiğine
ses
ver,
sevmediğini
kapat
Call
your
love,
turn
off
what
you
don't
like
Yeni
dünya
düzeninde
düzenler
moda
Arrangements
are
in
fashion
in
the
new
world
order
Onu
bunu,
şunu
bunu
sat
aga
sat
Sell
this,
sell
that,
whatever,
man,
sell
it
Yalıda
konakta
yatmıyo'sun
You
don't
live
in
a
mansion
Biliyo′n
para
yoksa
bakkal
satmıyo'
su
You
know
if
there's
no
money,
the
grocer
won't
sell
water
Aşıkların
ruhlarından
kardiyosu
Cardio
from
lovers'
souls
Her
kalbi
kıran
birileri
de
var
diyo'sun
You
say
there
are
some
who
break
every
heart
Çek
bi′
lokum
bisküvi
arası
Pull
a
bite
between
biscuits
Beş
sıfır
alınan
maçın
baklavası
The
baklava
of
a
match
that's
lost
five-nil
Gurbette
eller
olur
akrabası
Relatives
become
hands
in
a
foreign
land
Özlediysen
git
de
gör
sorma
nasıl
If
you
miss
it,
go
and
see,
don't
ask
how
Dağılan
toplanmasın,
çıkarıp
çarpsın
Let
what's
broken
stay
broken,
take
it
out
and
multiply
it
Hainlerin
gökyüzüne
yıldızlar
kaysın
Let
stars
fall
from
the
sky
for
traitors
Bu
Rap
kağıdımla
kalemin
dansı
This
is
the
Rap
paper
dance
of
my
pen
Yani
bana
bi′
sakinleşme
seansı
Like
a
calm
session
for
me
İstanbul'un
martısıyım
aptalın
akıllısı
I'm
the
seagull
of
Istanbul,
the
fool's
intellectual
Çünkü
bende
gelmez
kafiyenin
ardı
arkası
Because
I'm
the
guy
who
can
keep
the
rhymes
coming
Karda
yağmur
izi
var
yaş
There
are
traces
of
rain
on
the
snow
Ben
bi′
Ayhan
Işık
bi'
de
Erol
Taş
I
am
both
a
Ayhan
Işık
and
an
Erol
Taş
Nisanda
kış
var,
baharda
voltada
There's
winter
in
April,
in
spring,
on
the
promenade
Yazmadığım
cümleler
içimde
tornada
Unsaid
sentences
are
a
tornado
inside
me
Yalnızlık
kor
plaka
saydırır
Loneliness
keeps
a
license
plate
count
15
yaşında
çocuğun
ilk
Rap
kaydıdır
The
first
Rap
record
of
a
15-year-old
boy
Aldı
mı
gözüm,
gözümün
sevdiğini
Did
my
eyes
just
see
my
eyes'
beloved?
Sanmıyo′m
benle
ilgili
bi'
şeyler
bildiğini
I
don't
think
it
knows
what's
going
on
with
me
Neyse
son
durakta
kalmış
otobüs
Anyway,
the
bus
has
ended
up
at
the
last
stop
Müsait
bi′
yerde
inemeyenler
şehre
küs
Those
who
couldn't
get
off
at
a
suitable
place
are
peeved
at
the
city
Bazen
üst
üste
de
gelebilir
dertler
Sometimes
troubles
can
also
come
one
after
another
Gece
alemi
kandırır
rengarenkler
The
nightlife
deceives
with
its
allure
Barda
satılı
koparılan
çiçekler
Flowers
torn
off
and
sold
at
the
bar
Tavşana
kaç,
tazıya
tut
dedi
böçekler
The
rabbit
ran,
the
greyhound
chased,
said
the
insects
Köçek
zili
çalıp
hurdacıya
sattı
The
gypsy's
bell
rang
and
he
sold
it
to
the
scrap
dealer
Dalı
kırılan
ağaç
ormanı
yaktı
The
tree
whose
branch
broke
burned
the
forest
down
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Attention! Feel free to leave feedback.