Şam - Dikenli Gül - translation of the lyrics into English

Lyrics and translation Şam - Dikenli Gül




Dikenli Gül
Thorny Rose
Perfect, perfect
Perfect, perfect
Yürüdüm sokaklar yürütür işleri
I walked the streets, they run the errands
Sıktım hep dişleri kana akar iz bırakır
I always clenched my teeth, blood flows, leaves a mark
Yazdığım her satır nefretim kendime sanma ki sana basit
Every line I write, my hatred towards myself, don't think it's simple for you
Olanı seçmedim zor olan doğru
I didn't choose what happened, the hard part is the truth
Bu yolumu çizerim en sona git
I draw my path, go to the very end
Kaderim bataklık olsa da tek kozum elimde her daim rapim asil, ah
Even if my destiny is a swamp, my only solution is in my hand, my rap is always noble, ah
Psikoz krizi, elimde kelepçe sedyeye bağlıyken hislerimi
Psychotic crisis, my feelings while handcuffed to the stretcher
Dindiremedi ne morfin, ne ilaç, ne doktor bu öfkemi sikeyim
Neither morphine, nor medication, nor doctor could calm my anger, fuck it
Tüm her şeyi, bağırıp dururum
Everything, I keep yelling
Bağımlı durumum
My addicted state
Maddeye kitlenip de yazardım önceden
I used to write while locked onto substances
Şimdiyse terapim sadece çalan ritm
Now my only therapy is the rhythm playing
Kaybettim onlarca dostumu
I lost dozens of friends
Gerçek mi kurgu mu gördüğüm bok
Is the shit I see real or fiction?
Ailemi ağlatıp korkutur çıkmaza bağlı bak girdiğim yol
Making my family cry and fear, the dead end I'm tied to, look at the path I've taken
Yayından çıkalı çok oldu geçmişim sapadı bugünüm ol
It's been a long time since I left the broadcast, my past has faded, be my present
Anneme sözüm bu, "Temiz kal oğlum, kabus değil bi′ rüya ol"
My promise to my mother, "Stay clean, son, be a dream, not a nightmare"
Bu dünya korkulu hayaller korkuluk
This world is scary, dreams are railings
Sanrı bu doğru mu?
Is this delusion true?
Tüm her şey savrulur
Everything is scattered
Bir ateş kavrulur içine düşen bütün her şey olurken kül (kül, kül, kül)
A fire burns, everything that falls into it becomes ashes (ashes, ashes, ashes)
Geçmişte dün diyolar hapsolmuş her anım
They say yesterday is in the past, every moment of mine is trapped
Sanki bak içine gül diyolar her şeyi unutup o kadar kolay mı?
They say look inside, they say rose, forgetting everything, is it that easy?
Elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand
Elimde, elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand, in my hand
Önümde, önümde dikeldi yokuş bu yollar
These roads, a slope rose up in front of me
Belimde bağlıyken yük
With a burden tied to my back
Elimde, elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand, in my hand
Elimde, elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand, in my hand
Önümde, önümde dikeldi yokuş bu yollar
These roads, a slope rose up in front of me
Belimde bağlıyken yük
With a burden tied to my back
Belimde, belimde bağlıyken yük
With a burden tied to my back, to my back
Cebimde olsaydı on değil yüz
If I had ten, no, a hundred in my pocket
Bi' taksi durdurup giderdim sonuma
I would stop a taxi and go to my end
Şimdiyse yürümek zorunda üzgünüm
But now I have to walk, I'm sorry
Başını kaldırıp dik yürü
Lift your head and walk straight
Savaşarak geçir tüm günü
Spend the whole day fighting
Tüfeğe takılı süngümü
My bayonet attached to the rifle
Eriyor içim her an sürgünüm
My insides are melting, my exile every moment
Yaşadığım hayatta
In the life I live
Sıradışı hayatlar
Extraordinary lives
Sınavı gör ayaz var
See the exam, there's frost
Dışar′dasınlar eror olanlar bizleri
They're outside, the ones who are errors
Yarıldı dizlerim çıktım hiç düşmedim
My knees are torn, I climbed, never fell
Görenler ürperir sıkıntı günlerim
Those who see shiver, my troubled days
Bunlar sıkıntı günlerim
These are my troubled days
Elimde, elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand, in my hand
Elimde, elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand, in my hand
Önümde, önümde dikeldi yokuş bu yollar
These roads, a slope rose up in front of me
Belimde bağlıyken yük
With a burden tied to my back
Elimde, elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand, in my hand
Elimde, elimde dikenli gül
A thorny rose in my hand, in my hand
Önümde, önümde dikeldi yokuş bu yollar
These roads, a slope rose up in front of me
Belimde bağlıyken yük
With a burden tied to my back
(Elimde, belimde bağlıyken)
(With it tied to my hand, to my back)
(Elimde, belimde bağlıyken)
(With it tied to my hand, to my back)
(Elimde, belimde bağlıyken)
(With it tied to my hand, to my back)
(Elimde, belimde bağlıyken)
(With it tied to my hand, to my back)
(Bağlıyken)
(Tied)
(Elimde, belimde bağlıyken)
(With it tied to my hand, to my back)
(Bağlıyken)
(Tied)
(Elimde, belimde bağlıyken)
(With it tied to my hand, to my back)





Writer(s): Sam


Attention! Feel free to leave feedback.