Ados - Yoruldum - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Ados - Yoruldum




Yoruldum
Exhausted
Kördüm yeter yine sonsuz keder
Blinded yet again by an endless sorrow
Hayatın ilmekleri çözüldükçe oldum beter
Life's knots unravel, leaving me increasingly worse
Yüzümü döndüm yere karanlık oldu siper
I turn my face down, darkness shielding me
Hesabı yanlış adalet âlemde seyr-ü sefer
Justice's accounting is flawed in this world's journey
Yüreğim eğri otur, net konuş
My heart aches, speak plainly
Yeter ki sen hesaba dahil olma
But please keep yourself out of the equation
Tutun kavgana boşlukta sakın zayi olma
Hold on to your battle, don't waste away
Zalimin cephesinden bakıp da tayin olma
Resist alignment with the oppressor's side
Budur ruha sahip olmak
That's what it means to possess a soul
Gelip geçici baharlarda zarif yenilgiler kokladım
In fleeting springs, I've endured graceful defeats
Garip çelişkiler topladım
Gathered strange contradictions
Dudaklarımda yıkımdan kalma bir kıvılcım
My lips bear a lingering spark from ruin's embrace
Uzaklara daldıkça var oluyor bir sancı
A pang unfolds as I drift into the distance
Keskin hatalarla parçalandım kaçıncı
Torn asunder by sharp missteps, for the umpteenth time
Yorgunum diyorum duymuyor ki akıncı
I'm exhausted, but the raider ignores my plea
Medet ki bileklerim taşıyamıyor bu hıncı
I cry for help, my wrists too weak to bear this resentment
Savursam olmuyor bile hiç tesiri yok kılıncın
I lash out, yet my sword remains powerless
Bir adam nasıl boğar çıplak elleriyle tüm imkansızı
How does a man bare-handedly strangle every impossibility
Hem de karşılamışken bir ton vicdansızı
While confronting a legion of the ruthless
Bir türlü titremeleri durmaz olur yalnızın
The lonely soul's trembling never ceases
Herkesin izahı vardır bir yoktur şanssızın
Everyone has an excuse, but not the hapless
El yetişse bilekler kopacak yerinden
Were I able, I'd sever my wrists from their sockets
Uyursa bir gün huzuru emsaldir ceninden
If I could sleep, peace might descend from heaven itself
Bir ölse belki rahatlar sıyrılıp teninden
Perhaps death would bring respite, shedding this mortal coil
Kaçıncı çırpınış bu balçık dolu nehirde
How many more struggles in this murky river
Yoruldum
Exhausted
Ardında yitik mana
A lost meaning lingers behind
Bir bedenden ziyade gölgeyim bu diyarlarda
In this realm, I'm more a shadow than a body
Ne kadar zor zanaat gülümsemek bu anlarda
How difficult it is to smile in these moments
Hayatın kurak çölüne gözyaşından vahalar var
Life's barren desert yields oases from tears
Susmak erdem olsa konuşmazdı duvarlar
If silence were a virtue, walls would never speak
Yordu ve zalim yapıştı yakama belalar
Wearied and battered, misfortunes grip me tightly
Müthiş yıkımlar altında kaldım esasen tükendi çarem
Beneath the weight of utter devastation, my strength wanes
Umudumu unuttu semalar
The heavens have forgotten my hope
Yoruldum
Exhausted
Yine yok ki çaresi yalnızlığın
Still no remedy for solitude
Unut desem de gelmez
Though I may wish it, it lingers
Umudum
My hope
Yoruldum
Exhausted
Yine yok ki çaresi yalnızlığın
Still no remedy for solitude
Unut desem de gelmez
Though I may wish it, it lingers
Umudum
My hope
Yine yok ki çaresi yalnızlığın
Still no remedy for solitude
Unut desem de gelmez
Though I may wish it, it lingers
Umudum
My hope
Yoruldum
Exhausted
Yoruldum
Exhausted
Yine yok ki çaresi yalnızlığın
Still no remedy for solitude
Unut desem de gelmez
Though I may wish it, it lingers
Umudum
My hope
Yoruldum
Exhausted
Yine yok ki çaresi yalnızlığın
Still no remedy for solitude
Unut desem de gelmez
Though I may wish it, it lingers
Umudum
My hope
Yoruldum
Exhausted
Unut desem de gelmez
Though I may wish it, it lingers
Umudum
My hope





Writer(s): Adem Oslu, Berkan Sahin


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.