Paroles et traduction Ados feat. İlham - Sonbahar (feat. İlham)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Sonbahar (feat. İlham)
Autumn (feat. İlham)
Dudaklarım
kanar
gidersin,
iki
rüyanın
ortasında
uykusuzluk
hapsi
My
lips
bleed
as
you
go,
unslept
imprisonment
in-between
two
dreams
Kalbi
mağlup
eden
özür
cümlelerine
tabi
kaldım
I
have
surrendered
to
the
apologetic
phrases
vanquishing
the
heart
O
yüzden
bu
tamiri
mümkünsüz
halim
asi
That’s
why
this
repair
is
impossible
my
defiant
self
Dilimde
nükteler
yok
artık,
elime
kalan
sahte
bir
vaha
No
more
witticisms
on
my
tongue,
now
I’m
left
with
a
false
oasis
Ziyan
olurken
hep
mi
sonbahar?
Is
there
always
autumn
as
things
go
to
waste?
Derdi
neydi
eylülün
benimle?
onunla
gitti
hepsi
What
was
September’s
problem
with
me?
he
took
it
all
with
him
Sonlar
hep
sınırsız
hüzne
mazha,
insana
bak,
insana
bak
Endings
are
always
susceptible
to
boundless
sorrow,
look
at
the
person,
look
at
the
person
Bak
bu
talihim
yara
Behold
my
wounded
fate
Nerede
sebep
gülmek
için,
göster
artık
onu
bana
Where’s
the
reason
to
laugh,
show
it
to
me
now
Hiç
halim
yok
inan
solan
güllerinden
solumaya
I
swear
there
is
no
state
in
me
to
wither
away
from
your
wilted
roses
Yorgun
argınım
ve
dargınım
bütün
yalanlara
I
am
weary,
languid,
and
resentful
towards
all
the
lies
Bu
hiçlik
ortasında
güvenim
kalmadığında
When
my
trust
vanished
in
the
midst
of
this
nothingness
Dünyaları
reddedip,
sığındım
ölüm
yalnızlığına
I
renounced
worlds,
and
took
refuge
in
the
solitude
of
death
Alıştım
şanssızlığıma,
şaşırmaktan
usandım
I
have
become
accustomed
to
my
misfortune,
I
am
tired
of
being
surprised
Ben
gözümü
kapatmamıştım,
sen
yeni
uyandın
I
had
not
closed
my
eyes,
you
had
just
awoken
Ne
gözümde
korkusu,
ne
ağzımda
tortusu
var
bu
hayatın
There
is
no
fear
in
my
eyes,
no
residue
in
my
mouth
from
this
life
Bir
elimde
geçmişim,
dilimde
küfür;
çok
defa
yenilmişim
One
hand
in
my
past,
curses
on
my
tongue;
I
have
been
defeated
many
times
Uçurumun
kenarından
seyre
daldım
İstanbul'u
bütün
gece
I
ventured
to
the
edge
of
the
precipice
to
watch
over
Istanbul
all
night
Halim
yok
mecalim
yok.
söz
vermedim
ben
gülmeye
I
cannot
manage,
I
have
no
strength,
I
did
not
promise
to
laugh
Gülünecek
bir
şey
yok,
içim
sızlıyorken
siz
de
gülmeyin
There’s
nothing
to
laugh
about,
if
I
am
hurting
inside,
do
not
laugh
along
Dünyamı
yakıp
yıkıp
gitmeyin
Do
not
go
and
destroy
my
world
Fazla
bir
şey
istememiştim,
dokunma
demiştim
I
had
not
asked
for
much,
I
had
said
do
not
touch
Şu
yalnızlığım
huzurluydu,
gelip
bozma
demiştim
This
solitude
of
mine
was
peaceful,
I
had
said
do
not
come
and
ruin
it
Yaşanmazmış
kimse
için,
bakışım
değişti
Apparently
it’s
unlivable
for
anyone,
my
perspective
has
changed
Senin
suçun
yok,
bu
devrin
kalbi
delik
deşikmiş
It
is
not
your
fault,
this
era’s
heart
is
riddled
with
holes
Ben
böyle
umutsuzluk
girdabında
yetiştim
I
have
grown
up
in
such
a
vortex
of
hopelessness
Ne
ben
varolayım,
ne
de
sen
beni
değiştir
Let
neither
me
exist,
nor
you
change
me
Faydasız
cümleler,
inan
vakit
çok
geç
Useless
phrases,
believe
me
it
is
too
late
Bende
binlerce
var,
sen
de
kendine
bir
dert
seç
I
have
thousands,
you
too
choose
a
sorrow
for
yourself
Ezber
hayatlarınız
hayatımdan
ayıp
The
rote
of
your
lives
is
a
disgrace
in
my
life
Yalnızlığın
kurak
çöllerindeyim,
uzağımdan
geç
I
am
in
the
barren
deserts
of
solitude,
pass
me
by
from
afar
Uçurumun
kenarından
seyre
daldım
İstanbul'u
bütün
gece
I
ventured
to
the
edge
of
the
precipice
to
watch
over
Istanbul
all
night
Halim
yok
mecalim
yok
söz
vermedim
ben
gülmeye
I
cannot
manage,
I
have
no
strength,
I
did
not
promise
to
laugh
Uçurumun
kenarından
seyre
daldım
İstanbul'u
bütün
gece
I
ventured
to
the
edge
of
the
precipice
to
watch
over
Istanbul
all
night
Halim
yok
mecalim
yok
söz
vermedim
ben
gülmeye
I
cannot
manage,
I
have
no
strength,
I
did
not
promise
to
laugh
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Album
Vertigo
date de sortie
15-04-2016
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.