Paroles et traduction Agoni - Yılan Hikayesi
Yılan Hikayesi
Snake Story
Kafam
güzelken
bulamam
sensizliğin
yüzdesini
When
I'm
high,
I
can't
calculate
the
percentage
of
your
absence
Yokluğun
sahipsiz
cümlelerimin
öznesidir
Your
absence
is
the
subject
of
my
orphaned
sentences
Ago
yavaş
yürür
bu
yüzden
siz
öndesiniz
Ago
walks
slowly,
that's
why
you
are
ahead
Hala
takip
eder
gibiyim
olmayanın
gölgesini
I
still
feel
like
I'm
following
the
shadow
of
what's
not
there
İzbe
yerler
haricinde
yok
benim
bi
memleketim
Except
for
desolate
places,
I
have
no
homeland
Beynim
inanmasa
da
kalbimi
hep
etkiledi
Even
though
my
brain
didn't
believe,
it
always
affected
my
heart
Duyduğum
tüm
yalanlar,
belki
güzel
yalanlardı
All
the
lies
I
heard,
maybe
they
were
beautiful
lies
Onları
sen
söylemesen
başka
birine
inanmazdım
If
you
hadn't
said
them,
I
wouldn't
have
believed
anyone
else
Sonunda
aynı
hüzün,
aynı
günün
kabusu
In
the
end,
the
same
sadness,
the
nightmare
of
the
same
day
Hayallerimi
suya
düşürdü
çatlamıştı
fanusum
My
dreams
fell
into
the
water,
my
fishbowl
was
cracked
Tanrının
seni
benden
önce
alma
ihtimali
The
possibility
that
God
will
take
you
before
me
Ve
dinlediği
şarkılarım
hayattaki
kabusum
And
the
songs
I
listen
to
are
my
nightmare
in
life
Seni
yanımda
dilediğim
için
çok
özür
dilerim
I'm
so
sorry
for
wishing
you
were
by
my
side
Adını
ancak
olsam
elim
titrer,
gözüm
seğerir
If
I
were
to
say
your
name,
my
hand
would
tremble,
my
eyes
would
tear
up
Merak
eder
oldum
nedir
senin
gözünde
yerim
I've
become
curious,
what
is
my
place
in
your
eyes?
Üzülmeyecek
ne
var
ki?
Söyle
biz
de
üzülmeyelim!
What
is
there
that
wouldn't
make
you
sad?
Tell
me,
so
we
don't
get
sad
either!
Erkekler
ağlamaz
mı?
Denizler
yarattım.
Ne
izler
bıraktın
kalbime,
Don't
men
cry?
I
created
seas.
What
marks
did
you
leave
on
my
heart,
Derinden
kanattı.
It
hurt
deeply.
Bu
sevda
ihtişamlı
pahalı
hafızam
karanlık.
This
love
is
glorious,
my
expensive
memory
is
dark.
Yanına
gelmek
amacıyla
biletler
kopardım.
I
tore
up
tickets
to
come
to
you.
Sorma!
Tanrım,
hiç
bi
günüm
iyi
değil.
Don't
ask!
God,
none
of
my
days
are
good.
Ben
böyleyim
sen
üzülme,
I'm
like
this,
don't
be
sad,
Istediğim
iyiliğin.
Bi
gün
durcak
olan
kalbin
himayesiyiz.
The
goodness
I
desire.
We
are
under
the
protection
of
a
heart
that
will
one
day
stop.
Hatta
belki
yalan
belki
yılan
hikayesiyiz.
Maybe
we
are
even
a
lie,
maybe
a
snake
story.
Erkekler
ağlamaz
mı?
Denizler
yarattım.
Ne
izler
bıraktın
kalbime,
Don't
men
cry?
I
created
seas.
What
marks
did
you
leave
on
my
heart,
Derinden
kanattı.
It
hurt
deeply.
Bu
sevda
ihtişamlı
pahalı
hafızam
karanlık.
This
love
is
glorious,
my
expensive
memory
is
dark.
Yanına
gelmek
amacıyla
biletler
kopardım.
I
tore
up
tickets
to
come
to
you.
Sorma!
Tanrım,
hiç
bi
günüm
iyi
değil.
Don't
ask!
God,
none
of
my
days
are
good.
Ben
böyleyim
sen
üzülme,
I'm
like
this,
don't
be
sad,
Istediğim
iyiliğin.
Bi
gün
durcak
olan
kalbin
himayesiyiz.
The
goodness
I
desire.
We
are
under
the
protection
of
a
heart
that
will
one
day
stop.
Hatta
belki
yalan
belki
yılan
hikayesiyiz.
Maybe
we
are
even
a
lie,
maybe
a
snake
story.
Kalbimin
arkasında
sakladığım
büyük
bi
dağ.
A
big
mountain
I
hide
behind
my
heart.
Çürük
bi
kalp,
omzuna
yaslanarak
olur
feda.
A
rotten
heart,
leaning
on
your
shoulder,
is
sacrificed.
Zor
geliyor
ölüm
bi
daha.
Death
is
coming
hard
again.
Kalbimi
bölüp
veda
etmek
inan
acı
verici.
Aşk
denilen
büyük
bi
lav.
Dividing
my
heart
and
saying
goodbye
is
so
painful.
Love
is
a
big
lava.
Sanatçı
kişiliğimi
bir
kenara
bırak
şimdi
Put
aside
my
artistic
personality
now
Yeşeren
tüm
ağaçlar
yokluğunda
kurak
şimdi
All
the
trees
that
were
green
are
now
dry
in
your
absence
Sen
çiçek
severdin,
ben
yabani
yeşillik
You
loved
flowers,
I
loved
wild
greenery
Sana
kaç
kere
çiçeklerle
geldim
uzatma
bırak
şimdi
How
many
times
have
I
come
to
you
with
flowers,
stop
it,
let
it
go
now
(Bırak
şimdi!)
(Let
it
go
now!)
Seni
sevmek
sarhoş
eder
beni,
öyle
bir
illetsin.
Loving
you
intoxicates
me,
you
are
such
a
disease.
Uzak
durur
nefsim
bundan
dudaklarım
sensiz
My
soul
stays
away
from
this,
my
lips
are
without
you
Göz
pınarlarım
nemli.
Bahsetmem
sana
bundan
My
eyes
are
moist.
I
won't
tell
you
about
this
Şarkı
falan
dinlemiyor
amirler,
karakollar.
The
commanders
and
police
stations
don't
listen
to
songs.
Erkekler
ağlamaz
mı?
Görmüyorsan
bana
sorma.
Don't
men
cry?
If
you
don't
see
it,
don't
ask
me.
Daha
fazla
hissediyom
kanımdaki
anasonla
I
feel
more
with
the
anise
in
my
blood
Bana
sorma
ne
olacağımı
bilmiyorum
çünkü
Don't
ask
me
what
I'm
going
to
be
because
I
don't
know
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Furkan Uzun
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.