Paroles et traduction Ahiyan - Tebrikler
Tebrikler!
Congratulations!
Çok
yollar
geçtin,
en
sonunda
denizi
buldun.
You've
walked
a
long
way,
finally
you
found
the
sea.
İstanbul'a
"merhaba"
de.
Say
"hello"
to
Istanbul.
O
köprüleri
yıkan
pense
bende!
I
have
the
pliers
to
tear
down
those
bridges!
Ne
gidişler
ne
de
gün
sonu
Neither
the
departures
nor
the
end
of
the
day
Bana
koymaz
artık
son
metrodan
beri;
Doesn't
bother
me
anymore
since
the
last
metro;
Bilen
bilir,
Those
who
know,
know,
Çoktan
kaybetmiştik
beklenenleri!
We
had
already
lost
the
expected
ones!
Giden
gider!
Whoever
leaves,
leaves!
Maalesef,
eskiler
hergün
metro
durağında,
Unfortunately,
the
old
ones
are
at
the
metro
station
every
day,
En
sert
yalanlar
enfes
dudağında.
The
harshest
lies
on
their
delicious
lips.
Zehrin
başımda,
saat
on
sularda.
The
poison
is
in
my
head,
at
ten
o'clock.
Girdiğim
her
güçlük
sende
patladı.
Every
difficulty
I
faced
exploded
in
you.
Bu
iyi
her
günlere
senle
paydos!
This
is
goodbye
to
every
good
day
with
you!
Günlerden;
aydın.
It's
a
bright
day.
Vur,
kır,
git!
Bilmem
ne
faydan?
Hit,
break,
go!
What's
the
use?
Sana
herşeyi
açık
etmiştim.
I
told
you
everything.
Canım
yandı
çok,
canın
isterken,
My
heart
burned
a
lot,
while
yours
wanted
to,
Kumpasın
içinden
çık,
daha
neler
olmuş
gör.
Get
out
of
the
trap,
see
what
else
has
happened.
Bütün
renklere
dağılıyo!
(Bak!)
It's
scattering
into
all
the
colors!
(Look!)
Gözlerim
aynı;
kara.
My
eyes
are
the
same;
black.
Tüm
umutlarım
oturmuş
göğsümde
ağlıyor!
All
my
hopes
are
sitting
in
my
chest,
crying!
Yolunda
başım
belalı.
My
head
is
in
trouble
on
your
path.
Gün;
aydı
ve
gitti.
Bu
yanlış
mı?
Doğru!
The
day;
dawned
and
went.
Is
this
wrong?
Right!
Oturduk
eğri
ve
düştük.
We
sat
crooked
and
fell.
Çok
savaştık,
en
dibinde
bulaştık.
We
fought
a
lot,
got
contaminated
at
the
bottom.
Çoğu
da
benle
değil,
açken.
Most
of
it
isn't
with
me,
while
I'm
hungry.
N'olur
insanlar
ayılayım,
hergün.
Please,
let
people
sober
up,
every
day.
Aynadı;
bu
ben,
rahat
ol
zaten.
It's
a
mirror;
this
is
me,
relax
already.
Kimsesi
yokmuş,
bu
halim;
No
one
else
has
it,
this
state
of
mine;
Dağıtıp
kendini
atıyor
boşluğa.
Scattering
yourself,
throwing
yourself
into
the
void.
Malum;
Şeytan
üstümüze
konuşuyor,
halen!
It's
known;
the
Devil
is
talking
over
us,
still!
Yüzüm
dar
ağacından
asılır
My
face
hangs
from
the
gallows
Vebali
kaldırır
mısın?
Will
you
bear
the
responsibility?
Uğrunda
seneler
harcadım
I
spent
years
for
you
Yanar
canım.
My
heart
burns.
Yüzüm
dar
ağacından
asılır
My
face
hangs
from
the
gallows
Vebali
kaldırır
mısın?
Will
you
bear
the
responsibility?
Uğrunda
seneler
harcadım
I
spent
years
for
you
Yanmış
gururun
daha
ötesinde
parçalar.
Pieces
beyond
your
burnt
pride.
Yanar
canım.
My
heart
burns.
Yüzüm
dar
ağacından
asılır
My
face
hangs
from
the
gallows
Vebali
kaldırır
mısın?
Will
you
bear
the
responsibility?
Uğrunda
seneler
harcadım
I
spent
years
for
you
Yanmış
gururun
daha
ötesinde
parçalar.
Pieces
beyond
your
burnt
pride.
Yanar
canım.
My
heart
burns.
Yüzüm
dar
ağacından
asılır
My
face
hangs
from
the
gallows
Vebali
kaldırır
mısın?
Will
you
bear
the
responsibility?
Uğrunda
seneler
harcadım
I
spent
years
for
you
Ne
seneler
harcadım
What
years
I
spent
Ne
seneler
harcadım
What
years
I
spent
Yanar
canım.
My
heart
burns.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Muhammed Ikbal Keskin
Album
Old Tape
date de sortie
24-12-2021
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.