Paroles et traduction Ahmet Kaya - 3.Kural
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Hüznün
çürük
fidelerini
If
you
nurtured
the
rotten
saplings
of
sadness
Kendi
ellerinle
büyütmüşsen
With
your
own
hands
Her
yanlışa
bir
kalın
çizgi
çekerek
Drawing
a
thick
line
under
every
mistake
Ve
basarak
yok
oluşun
kirli
zillerine
And
stepping
on
the
dirty
chimes
of
oblivion
Genç
olmanın
Of
being
young
Sorumsuzluğun
Of
being
irresponsible
Çelik
iğneli
hıçlarını
boynuna
geçirerek
Putting
the
steel-needled
sobs
around
your
neck
Gülerek
faşizmin
dost
yüzlü
kahpeliğine
Smiling
at
the
friendly-faced
treachery
of
fascism
Gencecik
fidelerini
halkın
The
tender
saplings
of
your
people
Hıncını
isyanını
Their
resentment,
their
rebellion
Bin
yıllardır
döllenip
duran
Their
silk-leaved
bud
that
has
been
fertilized
for
a
thousand
years
İpek
yapraklı
goncasını
Protecting
it
from
the
sun
Güneş'ten
sakınıp
Envious
of
the
moon
Ay'dan
kıskandığım
My
red-haired
sister
of
my
heart
Kalbimin
kızıl
saçlı
bacısını
Bringing
it
to
the
winter
in
one
bite
Bir
ağızda
zemheriye
çıkarıp
As
stubborn
as
a
stupid
flea
Aptal
bir
pire
kadar
inatçı
As
merciful
as
a
centipede
Bir
kırkayak
gibi
merhamete
çağrılı
In
the
crazy
suicides
of
consciousness
Bilinç
çılgını
intiharlarda
If
you
shot
the
storm
of
your
pulse
Vurduysan
nabzın
fırtınasını
To
the
dreams
of
the
city
face
Kent
yüzlü
düşlemelere
Like
a
broken
Mauser
Bir
kırık
mavzer
gibi
Know
me
Bilesin
beni
Know
me,
my
dear
Bilesin
beni
oy
Oh,
know
me,
my
dear
Oy
beni
bilesin
beni
Oh,
know
me,
my
dear
Dağlarda
güneşin
son
parıltısı
The
last
glimmer
of
the
sun
in
the
mountains
Ve
toprak
damlı
evlerde
umut
sönerken
And
as
hope
fades
in
earthen-roofed
houses
Yitik
mağaraların
dibinde
In
the
depths
of
lost
caves
Pusuda
beklerken
ölüm
Waiting
in
ambush
for
death
Ve
sen
beni
And
you,
my
love
Dostlarımın
Of
my
friends
Kurşuna
dizilen
dostlarımın
My
friends
who
were
lined
up
and
shot
Şah
damarda
donan
kızıl
kanında
Their
scarlet
blood
congealed
in
their
jugular
Çiğ
damlaları
gibi
yürürken
sevda
Like
cold
drops
of
dew,
love
walks
Mermilerin
yanağında
tel
tel
örümcek
On
the
cheeks
of
bullets,
a
thin
spider's
web
Menekşe
gözlerin
Your
violet
eyes
Ve
kömür
ocaklarında
And
in
the
coal
mines
Ak
güvercinler
hançerlenirken
As
pure
white
doves
are
stabbed
Oyy
bilesin
beni
Oh,
know
me,
my
dear
Boynum
ipe
çekilmiştir
My
neck
has
been
drawn
to
the
noose
Çekilmiştir
dost
It
is
drawn,
my
love
Beynimde
felç
Paralysis
in
my
brain
Yüreğimde
kanser
üremektedir
Cancer
is
growing
in
my
heart
Ve
bir
gurbet
türküsü
gibi
durmaktadır
hayat
And
life
stands
like
a
foreign
song
Dağların
çapak
tutmuş
hazin
yalnızlığında
In
the
dreary
solitude
of
mountains
turning
gray
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Writer Unknown, Ahmet Kaya
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.