Ahmet Kaya - Biz Üç Kişiydik - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Ahmet Kaya - Biz Üç Kişiydik




Biz Üç Kişiydik
We Were Three
Biz üç kişiydik Bedirhan Nazlıcan ve ben
We were three, Bedirhan, Nazlıcan, and I,
Üç ağız üç yürek üç yeminli fişek
Three voices, three hearts, three explosive souls.
Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara
Our names were etched as trouble on mountains and stones,
Boynumuzda ağır vebal koynumuzda çapraz tüfek
A heavy burden on our necks, crossed rifles in our arms.
El tetikte kulak kirişte ve sırtımız toprağa emanet
Fingers on triggers, ears perked, our backs entrusted to the earth,
Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi
Rubbing our chilled hands with the bitterness of hemlock,
Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık
We huddled together under a blanket of stars,
Deniz çok uzaktaydı ve dokunuyordu yalnızlık
The sea was far away, and loneliness touched us.
Gece uçurum boylarında uzak çakal sesleri
Distant jackal cries on the edge of cliffs at night,
Yüzümüze ekmeğimize türkümüze çarpar geçerdi
Would strike and pass our faces, our bread, our songs.
Göğsüne kekik sürerdi Nazlıcan tüterdi buram buram
Nazlıcan would rub thyme on her chest, the scent would rise,
Gizlice ona bakardık yüreğimiz göçerdi
We'd steal glances at her, our hearts would migrate.
Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan′ı
Perhaps we lost Nazlıcan in a shepherd's flute,
Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi
She became one with the fireflies, flickering out.
Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza
Leaving a delicate butterfly corpse right in our midst,
Kurşun gibi mayın gibi tutuşarak tükendi
She burned out like a bullet, like a landmine.
Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı
Oh Nazlıcan, gazelle of the wild hills,
Nazlıcan saçları fırtınayla taralı
Nazlıcan, your hair combed by the storm,
Sen de böyle gider miydin yıldızlar ülkesine
Would you have left like this too, to the land of stars?
Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı
Oh Nazlıcan, oh wounded one from the house of your soul.
Nazlıcan serin yayla çiçeği
Nazlıcan, cool flower of the highlands,
Nazlıcan deli dolu heyecan
Nazlıcan, wild and passionate excitement,
Göğsümde bir sevda kelebeği
A butterfly of love in my chest,
Nazlıcan ah Nazlıcan
Nazlıcan, ah Nazlıcan.
Nazlıcan serin yayla çiçeği
Nazlıcan, cool flower of the highlands,
Nazlıcan deli dolu heyecan
Nazlıcan, wild and passionate excitement,
Göğsümde bir sevda kelebeği
A butterfly of love in my chest,
Nazlıcan ah Nazlıcan
Nazlıcan, ah Nazlıcan.
Artık yenilmiş ordular kadar eziktik sahipsizdik
Now we were as broken as defeated armies, abandoned,
Geçip gittik parka ve yürek paramparça
We walked through the park, hearts shattered,
Gerisi ölüm duygusu gerisi sağır sessizlik
The rest is the feeling of death, the rest is deaf silence,
Geçip gittik Nazlıcan boşluğu aramızda
We passed through, Nazlıcan, the emptiness between us.
Bedirhan'ı bir gedikte sırtından vurdular
Bedirhan was shot in the back, in a breach,
Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları
Having broken through so many great blockades,
Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca
Like a rifle slipping off the shoulder, gently,
Titredi ve iki yana düştü kolları
He trembled, and his arms fell to both sides.
Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
Death had wrapped around him like a nettle,
Devrilmiş bir ağaçtı ay ışığında gövdesi
He was a fallen tree, his body in the moonlight,
Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
I reached out and touched his eyelashes with a drop of tear,
Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi
As the exhausted sound of my pulse cracked my chest.
Sanki bir şakaydı bu birazdan uyanacaktı
It was as if it were a joke, he would wake up any moment,
Birazdan ateşi karıştırıp bir cigara saracaktı
He would stir the fire and roll a cigarette any moment,
Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
But death had remained faithful to its rendezvous, ah,
O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı
He, like Nazlıcan, would never be again.
Ey Bedirhan katran gecelerin heyulası
Oh Bedirhan, nightmare of pitch-black nights,
Ey Bedirhan kancık pusuların belası
Oh Bedirhan, bane of treacherous ambushes,
Sen de böyle bitecek adam mıydın konuşsana
Were you a man to end like this, speak up,
Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası
Oh Bedirhan, oh he whose grave is an eagle's nest.
Bedirhan mor dağların kaçağı
Bedirhan, fugitive of the purple mountains,
Bedirhan mavi gözleri şahan
Bedirhan, with magnificent blue eyes,
Zulamda suskun gece bıçağı
The silent night knife in my stash,
Bedirhan ah Bedirhan
Bedirhan, ah Bedirhan.
Bedirhan mor dağların kaçağı
Bedirhan, fugitive of the purple mountains,
Bedirhan mavi gözleri şahan
Bedirhan, with magnificent blue eyes,
Zulamda suskun gece bıçağı
The silent night knife in my stash,
Bedirhan ah Bedirhan
Bedirhan, ah Bedirhan.
Biz üç kişiydik
We were three,
Üç intihar çiçeği
Three suicide flowers,
Bedirhan Nazlıcan ve ben
Bedirhan, Nazlıcan, and I,
Suphi
Suphi.





Writer(s): Ahmet Kaya, Yusuf Hayaloglu


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.