Paroles et traduction Ahmet Kaya - Telgrafçı Akif

Telgrafçı Akif

Hüseynik'ten çıktım şeher yoluna
Can ağrısı tesir etti koluma
Yaradanım merhamet et kuluna
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Telgrafın direkleri sayılmaz
Atik Hanım baygın düştü ayılmaz
Böyle canlar teneşire koyulmaz
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri
Ah yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Lütfi gelsin telgrafın başına
Lütfi gelsin telgrafın başına
Bir tel vursun Musul'da gardaşıma
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri...

Akif the Telegraph Boy

I set out from Hüseynik on the road to the city
The ache in my heart has affected my arm
My Creator, have mercy on your servant
My young life has been wasted
I don't know what the world's cruelty towards me is
My young life has been wasted
I don't know what the world's cruelty towards me is
The telegraph poles are countless
Lady Atik has fainted and can't recover
Such souls should not be put in a coffin
My young life has been wasted
I don't know what the world's cruelty towards me is
Ah, my young life has been wasted
I don't know what the world's cruelty towards me is
Let Lutfi come to the head of the telegraph
Let Lutfi come to the head of the telegraph
Let him send a telegram to my brother in Mosul
My young life has been wasted
I don't know what the world's cruelty towards me is
My young life has been wasted
I don't know what the world's cruelty towards me is
My young life has been wasted
I don't know what the world's cruelty towards me is...