Paroles et traduction Ahmet Kaya - Üşür Ölüm Bile

Üşür Ölüm Bile

Bir ormanda tutup onu bağladılar ağaca
Yumdu sanki uyur gibi gözlerini usulca
Yumdu sanki uyur gibi gözlerini usulca
Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile
Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile
Anlatır akan kanı beyaz sesiyle
Anlatır akan kanı beyaz sesiyle
Diz çöktüler karşısında sonra ateş ettiler
Parçalanan yüreğine yuva kurdu mermiler
Parçalanan yüreğine yuva kurdu mermiler
Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile
Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile
Anlatır akan kanı beyaz sesiyle
Anlatır akan kanı beyaz sesiyle
Gelip kondu bir güvercin ellerine o gece
Kırmızı bir çelenk oldu bileğinde kelepçe
Kırmızı bir çelenk oldu bileğinde kelepçe
Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile
Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile
Anlatır akan kanı beyaz sesiyle
Anlatır akan kanı beyaz sesiyle

Freezing to Death

In a forest, they tied him to a tree
He closed his eyes as if he were sleeping, gently
He closed his eyes as if he were sleeping, gently
A cold wind blows, freezing to death, even death itself
A cold wind blows, freezing to death, even death itself
The white sound of his flowing blood tells the story
The white sound of his flowing blood tells the story
They knelt before him and then fired
The bullets nested in his shattered heart
The bullets nested in his shattered heart
A cold wind blows, freezing to death, even death itself
A cold wind blows, freezing to death, even death itself
The white sound of his flowing blood tells the story
The white sound of his flowing blood tells the story
A dove landed on his hands that night
A red wreath became a shackle on his wrist
A red wreath became a shackle on his wrist
A cold wind blows, freezing to death, even death itself
A cold wind blows, freezing to death, even death itself
The white sound of his flowing blood tells the story
The white sound of his flowing blood tells the story