Paroles et traduction Ahmet Selçuk İlkan feat. Selami Şahin - Agora Meyhanesi (İspanyol Meyhanesi)

Agora Meyhanesi (İspanyol Meyhanesi)

Sana bu satırları ılık bir sonbahar akşamının
Felç olmuş köşelerinden yazıyorum
Beş yüz mumluk ampullerin karanlığında
Saatlerdir boşalan kadehlere şarkılarımı dolduruyorum
Her zeytin tanesine o o simsiyah bakışlarını koyuyorum
Ve, ve kaldırıyorum kadehimi, bu rezilce yaşamın şerefine içiyorum

Burası Agora Meyhanesi
Burada yaşar aşkların en şahanesi ve en divanesi
Burada saçların her teline bir galon içilir
Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir
Sen, sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
Ama bu sekiz köşeli meyhane seni bilir
Burası Agora Meyhanesi
Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası

Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un
Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde...

Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı
Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik

Bu akşam umutlarımı meze yapıp içiyorum
Elimde değil; bu bir, bu bir namuslu serserilik
Dışarıda hafiften bir yağmur var, bu gece benim gecem
Gönlümde bütün dertlerin hora teptiği gece bu
Cama vuran her damlada seni hatırlıyorum
Ve, ve sana susuzluğumu...

Biraz sonra plaklarda şarkılar susar
Kadehler boşalır, mezeler tükenir, umutlar biter
Biraz sonra bir mavi ay doğar tepelerden
Bu sarhoş şehrin üstüne

Sen, sen bakma benim böyle delice efkarlandığıma
Mendilimdeki o kızıl lekelere de boşver
Yarın, yarın gelir çamaşırcı kadın
Her şeyden habersiz onu da, onu da yıkar
Sen, sen mesut ol yeter ki; ben, ben olmasam da ne çıkar

Dedim ya; burası Agora Meyhanesi
Bir tek iyiliğin bütün kötülüklere meydan okuduğu yer
Burası Agora Meyhanesi
Burası kan tüküren mesut insanların dünyası...

Canım doya doya sarhoş olmak istiyordu
Canım doya doya sarhoş olmak istiyordu
Seni aradım kadehlerdeki dudak...

Agora Tavern (Spanish Tavern)

I'm writing these lines to you from the tepid corners of a late autumn evening
Paralyzed
In the darkness of the five hundred candle bulbs
I've been filling my glasses with songs for hours
I put your jet-black gaze in each olive
And I raise my glass and drink to this wretched life

This is Agora Tavern
Where the grandest and most impetuous love lives
Where a gallon is drunk for each strand of hair
A song is chosen for each color of eyes
You, you don't know this octagonal tavern
But this octagonal tavern knows you
This is Agora Tavern
This is the world of people who have lost their desires

This evening I've toured all the taverns of Istanbul
This evening I've toured all the taverns of Istanbul
I've searched for you in the lip prints on the glasses

Now I have the loneliness of streetlights inside me
A heart-wrenching lightness in my empty hands

This evening I'm getting drunk on my hopes
I can't help it; it's an honorable roguishness
There's a light rain outside, it's my night tonight
It's this night that all my troubles dance the hora
I remember you in every drop that hits the window
And my thirst for you...

Soon the songs on the records will stop
The glasses will empty, the snacks will run out, the hopes will end
Soon a blue moon will rise from the hills
Over this drunken city

You, you don't look at me acting so deliriously melancholy
And ignore those red stains on my handkerchief
Tomorrow, tomorrow the washerwoman will come
She'll wash it too, without knowing anything
You, just be happy; what does it matter if I'm not?

I said; this is Agora Tavern
Where the only goodness defies all evils
This is Agora Tavern
This is the world of happy people who cough up blood...

My soul yearned to get drunk to the brim
My soul yearned to get drunk to the brim
I've searched for you in the glasses...