Paroles et traduction Ahuzar - Şu Karşıki Dağda Kar Var Duman Yok

Şu Karşıki Dağda Kar Var Duman Yok

Şu karşı ki dağda kar var duman yok
Aahh kar var duman yok
Benim sevdiceğimde din var iman yok
Benim sevdiceğimde din var iman yok amaannn
Vardım baktım nazlı yârim evde yok
Aahh yârim evde yok

Ver benim sazım efendim ben gider oldum
Süremedim lavantayı konsola koydum
Ver benim sazım efendim ben gider oldum
Süremedim lavantayı konsola koydum

Şu karşı ki dağda titrer dallar
Ahh titrer dallar
Benim gönlüm arzu çeker tomurcuk güller
Benim gönlüm arzu çeker tomurcuk güller amaannn
Kader kısmet böyleymiş ne yapsın eller
Ah ne yapsın eller

Ver benim sazım efendim ben gider oldum
Süremedim lavantayı konsola koydum
Ver benim sazım efendim ben gider oldum
Süremedim lavantayı konsola koydum

There is Snow on the Mountain, but No Smoke

There is snow on the mountain over there, but no smoke.
Ahh there is snow, but no smoke.
My beloved has faith, but not devotion.
My beloved has faith, but not devotion, my oh my.
I went looking, but my charming love is not home.
Ahh my love is not home.

Here, take my saz, my lady, I am leaving.
I couldn't burn the lavender, I put it in the console.
Here, take my saz, my lady, I am leaving.
I couldn't burn the lavender, I put it in the console.

Over there on the mountain, the branches tremble.
Ahh the branches tremble.
My heart pines for the budding roses.
My heart pines for the budding roses, my oh my.
Fate and fortune are like this, what can one do?
Ah, what can one do?

Here, take my saz, my lady, I am leaving.
I couldn't burn the lavender, I put it in the console.
Here, take my saz, my lady, I am leaving.
I couldn't burn the lavender, I put it in the console.