Paroles et traduction Allame - Nesin İnsan
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Nesin İnsan
What are You, Human?
Önce
parçalar
bütünleşir
First,
the
pieces
come
together,
Bir
erkek
ve
bir
kadın
A
man
and
a
woman.
Henüz
cenin
değilsin
You're
not
a
fetus
yet,
Ne
adın
belli
ne
de
sanın
Your
name
and
title
are
unknown.
Ve
bir
kasıktasın
insan
And
you
are
a
human
in
a
groin,
Gelişmen
gerekli
Your
development
is
necessary,
Yaşam
boyu
sürecek
gelişim
için
bu
ilk
adım
This
is
the
first
step
for
a
lifelong
development.
Bi'
gün
doğdun
oksijenle
yandı
ciğerler
One
day
you
were
born,
your
lungs
burned
with
oxygen,
Emekledin
ayaklandın
You
crawled,
you
stood
up,
Sevindi
görenler
Those
who
saw
you
were
happy.
Konuştun
basit
şeyler
You
spoke
simple
things,
Küfürden
bihaber
Unaware
of
swearing,
Küfrettin
ilk
kez
You
cursed
for
the
first
time,
Sevinenler
bihaber
Those
who
were
happy
are
unaware.
Her
ne
varsa
sakladın
gömlek
iç
ceplerinde
You
hid
everything
in
the
inside
pockets
of
your
shirt,
Bi'gün
karar
verdin
evden
kaçmaya
sinirlenipte
One
day
you
decided
to
run
away
from
home,
getting
angry,
İdealle
açıkladın
tün
kaçışları
fakat
You
explained
all
the
escapes
with
ideals,
but
Döndün
en
sonunda
birini
toprağa
verdiğinde
You
returned
in
the
end
when
you
buried
someone.
Bunu
açıklamaz
kaçışların
büyümek
böyledir
This
does
not
explain,
escapes
are
like
growing
up.
Her
ne
varsa
korkutuğun,
korkmadığını
söyledin
You
said
you
weren't
afraid
of
anything
you
were
afraid
of,
Yaşanmış
felaketler,
doğanlar
ölenler
Lived
disasters,
those
who
were
born,
those
who
died,
Sakin
ol
küçük
çocuk
henüz
bişey
görmedin
Calm
down,
little
child,
you
haven't
seen
anything
yet.
Bi
tanrının
yanağından
yavaşçana
From
a
god's
cheek,
slowly,
Damlamıştım
litosfere
gönderildim
savaşmaya
I
dripped
to
the
lithosphere,
sent
to
fight,
Alışmaya
başlamışken
miğferimiz
parçalandı
As
I
was
getting
used
to
it,
our
helmet
was
shattered,
Bilmiyorum
aşık
olmak
şimdiye
dek
kaç
can
aldı
I
don't
know
how
many
lives
falling
in
love
has
taken
so
far.
Sürgün
yedim
vadedilmiş
toprağımda
I
was
exiled
in
my
promised
land,
Ben
yok
ettim
yasakları
yok
olmaktan
korkmadığıma
(korkmadığıma)
I
destroyed
the
prohibitions
for
not
being
afraid
of
disappearing
(not
being
afraid).
Bu
gurbette
takvamı
topladım
da
I
gathered
my
piety
in
this
foreign
land,
Şahit
oldum
kuralların
ahlaklı
kokmadığına
I
witnessed
that
the
rules
did
not
smell
moral.
Var
gücüyle
hiç
sayıldı
güvenlerin
takviyesi
The
reinforcement
of
trust
was
counted
with
all
its
might,
Boş
ver
demek
oldu
sana
gülenlerin
tavsiyesi
Giving
up
was
the
advice
of
those
who
laughed
at
you.
Var
edilmek
bin
kelamda
bir
şiirin
kafilesi
To
be
created
is
a
caravan
of
a
poem
in
a
thousand
words,
Çünkü
insan
tanrıların
en
gözde
kafiyesi
Because
man
is
the
favorite
rhyme
of
gods.
Elinde
neyin
kaldı
söyle
bana
Tell
me,
what
do
you
have
left
in
your
hand?
Utanç
dahi
duymuyorsun
yaşamaktan
anlasana
You
don't
even
feel
ashamed
of
living,
understand?
Anlatsana
düştüğünde
kalkacağım
söz
demeyi
Understand,
when
you
fall,
don't
promise
to
get
up,
Renge
aşık
kör
de
izle
gök
kuşağını
özlemeyi
Watch
the
rainbow,
blind
in
love
with
color,
yearning
for
it.
Nesin
insan
hediye
mi
lanet
yaratığı
mı
What
are
you,
human,
a
gift
or
a
cursed
creature?
Dünyanın
yakutu
mu
yoksa
değersiz
atığı
mı
Is
it
the
ruby
of
the
world
or
worthless
waste?
Ahlaki
doğru
nedir
herkesin
ortak
yaptığı
mı
What
is
morally
right,
is
it
what
everyone
does?
Bir
çocuk
resmi
kadar
saf
bu
katilin
duyarlılığı
The
sensitivity
of
this
killer
is
as
pure
as
a
child's
drawing.
Metalden
gelecek
oluşturalım
Let's
create
from
metal,
Arzularına
ket
vur
evrenin
kimyamız
uyuşmadı
Restrain
your
desires,
the
chemistry
of
the
universe
did
not
match.
Dili
razı
olanlara
yürek
isyanla
koğuş
yaktı
To
those
whose
tongues
are
content,
the
heart
revolted
and
set
the
ward
on
fire.
Kaçak
şuan
(kaçak
şuan)
özgürlükle
yarışmadın
On
the
run
now
(on
the
run
now)
you
didn't
race
with
freedom,
Güzel
bir
ölüm
bile
yok
There
is
not
even
a
beautiful
death.
Böyle
sinematik
kareler
atmış
veya
yetmiş
yılın
fiyaskosu
Such
cinematic
frames,
the
fiasco
of
forty
or
seventy
years,
Bu
hayatı
dar
eder
This
life
makes
it
narrow.
Varlığına
anlamlar
yükledin
lakin
bulamadın
You
loaded
your
being
with
meanings,
but
you
couldn't
find
them.
Tökezledin
boş
ver
krallar
da
düştü
aynı
kaleden
You
stumbled,
never
mind,
kings
fell
from
the
same
castle.
Yalnızca
parmaklarına
hükmettin
You
only
ruled
your
fingers,
Dünyada
sana
karıncadan
file
tüm
senaryolar
aynı
bunla
kıyaslasana
In
the
world,
all
scenarios
are
the
same
for
you,
from
ant
to
elephant,
compare
it.
Var
olmak
yanlı
hediyedir
To
exist
is
the
wrong
gift.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.