Alper Ayyıldız - Alışık Değilim Ağıda - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Alper Ayyıldız - Alışık Değilim Ağıda




Alışık Değilim Ağıda
Unaccustomed to Lament
Gizleye gizleye sır zaman aşımına uğradı.
The secret, hidden away, fell victim to the statute of limitations.
Elimde titreye titreye hazırlıklı kalp düşmeye.
In my trembling hand, a prepared heart is about to fall.
Gönül küsmeye, yüzüm gülmeye çalışır.
My soul wants to sulk, but my face tries to smile.
Görür ama konuşamaz, dili tıkalı kalır.
It sees but cannot speak, its tongue remains tied.
Azılı katil gibi şüphelere alışır.
Like a hardened killer, it gets used to suspicion.
Yine görür o kadını, sebebini bilmeden ağlar bu sefer kendine sataşır.
He sees that woman again, and for reasons unknown, cries, this time lashing out at himself.
Suçlu vicdandır!
Guilt is the culprit!
Göz suçluyu aramaz zaten.
The eyes don't seek the guilty anyway.
Ben bilirim ciğerini, son kuruşuna kadar ödedim.
I know your soul, I paid for it to the last penny.
Seni ben satın aldım!
I bought you!
Yeri geldi yalnızdım yeri geldi ben onlardan kaçtım.
Sometimes I was alone, sometimes I ran away from them.
İçe dönük yaşamanın sırrına yüzüstü yattım.
I surrendered face down to the secret of introverted life.
Kulacımı attım.
I took a plunge.
Daldım rap denizine, boğuluyorum.
I dove into the sea of rap, I'm drowning.
Gücümün yettiği kadar dayanıyorum.
I'm holding on as much as I can.
Bakmayın siz böyle durduğuma her gece kendimle savaşıyorum ben.
Don't mind me standing like this, I fight with myself every night.
En deli saatime hoş geldin.
Welcome to my craziest hour.
Şeker alsana kâse içinden.
Take some sugar from the bowl.
Her deli gibi bugünü de kutlayacağız,
Like every madman, we will celebrate today,
Nedensiz kahkahayı basıp ağlayacağız.
We will burst into laughter without reason and cry.
Zoruna gitti?!
Does it bother you?!
Utandıklarını dert etme... Keyfine engel koyunca salgın yayılır.
Don't worry about your shame... When you restrict your pleasure, the plague spreads.
En iyisi kalp sesi dinle!
It's best to listen to your heartbeat!
Gönül işi bu tanımak zor... Öyle her sevgiye bir taviz yok!
Matters of the heart are hard to recognize... There's no compromise for every love!
Hadi çıkar ekmeğini.
Come on, take out your bread.
Asıl göz dikmeyen adamlardan kork.
Fear the men who don't even look.
En kötüsü kurnazlık, tok düşünüp yatmazlık.
The worst is cunning, thinking full and not sleeping hungry.
Zerresi dünyaya zarar satılık ruhun.
Your soul is for sale, not harming the world a bit.
İç çekmeyi yaşayıp tatmadın dostum?!
Haven't you tasted and experienced sorrow, my friend?!
Ah sırdaşım... Ah be kardeşim beni niye hor gördün?!
Ah, my confidant... Ah, brother, why did you scorn me?!
Bırakırken kendimi boşluğa bir
As I let myself fall into the void, one
Yanım 'dur' der mi ki sonsuza bağırıp?!
Side of me, would it say 'stop' even if I scream into eternity?!
Hâlbuki duyamam, sesler karışır.
Yet, I can't hear, the sounds are mixed.
Alışık değilim ağıda.
I'm not used to lament.
Geçtim bugünü, yarını... Gerçeğe sarılırım.
I passed today, tomorrow... I cling to reality.
Dinleyip alışır, alışır takılırım ağıda.
I listen and get used to it, get used to and stuck on lament.
Başka ses duymam.
I hear no other sound.
Şartlanmak; ölümü düşünmeden yol alıp paslanmak.
To be conditioned; to travel without thinking about death and rust.
Aklıma gelen ilk denemede başarsam eşsiz planlar oynarsın üstümden.
If I succeed in the first attempt that comes to mind, you'd play unique plans over me.
Üstün körü sevdin, sen iyisin... Sen iyisin, ben kötüyüm.
You loved superficially, you are good... You are good, I am bad.
Sen rahat ol, iyisin... Ben ruhumu satmam.
You relax, you're good... I won't sell my soul.
Aklın almadığı yerlerde cirit atmam.
I don't prance around in places your mind can't reach.
Çölü buz niyetine donduramam!
I can't freeze the desert like ice!
Bana bildiğim soruları sorman saçma.
It's ridiculous for you to ask me questions I know.
Gözü gönül yapmam.
I won't make eyes into a heart.
Her boka tapmam!
I don't worship every shit!
Bunu bilmen yeterli.
It's enough for you to know that.
Bana bön bön bakma!
Don't look at me blankly!
Sana anlatmıyorum fasulyenin faydalarını.
I'm not telling you the benefits of beans.
Emin ol bana, yok kanıtım.
Believe me, I have no proof.
Hatta garantisiz yarınlarım var.
In fact, I have unguaranteed tomorrows.
Hadi kurtar adımlardan ayaklarını.
Come on, save your feet from the steps.
Genelde her boka bastın zaten.
You've stepped on everything anyway.
Zor bu sefer toparlanıp ayak uydurmak,
It's hard to recover and keep up this time,
Seçmek yalanı... Bugün biraz daha
Choosing the lie... Today a little more
Dengesiz daha bilgisizce yaşadım bitti.
I lived unbalanced and more ignorantly, it's over.
Ertesi güne plan yapamam ömrüm bitebilir belki.
I can't plan for the next day, my life may end.
Beni bir tek Allah korusun!
May only Allah protect me!
Korunmasızca geldiğin bu dünyadan ötesi de var ya.
There is also the afterlife from this world where you came unprotected.
Toprak yutmayı, kefenden cebin olmadığını göreceksin.
You will see that the earth swallows, and you have no pockets in your shroud.
Doğduğun gibi çıplak gideceksin.
You will leave naked as you were born.
Geldiğinden farkın sınav olacak.
The difference from when you came will be the test.
Olduğun gibi görüneceksin önce, sonrası senin kazandığın kalacak.
You will first appear as you are, and what you earn will remain afterwards.
Aciz ve aptalca... Çılgın hesaplarla... Fitne
Weak and foolish... With crazy calculations... Fitna
Fesatlara karışıp savunma mekanizmanı güçlendireceksin.
You will strengthen your defense mechanism by getting involved in sedition.
Birikim nedir birikim?!
What is accumulation, accumulation?!
Birikim dediğine gün gelecek iflas diyeceksin!
What you call accumulation, you will call bankruptcy one day!
İflas edeceksin...
You will go bankrupt...
Bırakırken kendimi boşluğa bir
As I let myself fall into the void, one
Yanım 'dur' der mi ki sonsuza bağırıp?!
Side of me, would it say 'stop' even if I scream into eternity?!
Hâlbuki duyamam, sesler karışır.
Yet, I can't hear, the sounds are mixed.
Alışık değilim ağıda.
I'm not used to lament.
Geçtim bugünü, yarını... Gerçeğe sarılırım.
I passed today, tomorrow... I cling to reality.
Dinleyip alışır, alışır takılırım ağıda.
I listen and get used to it, get used to and stuck on lament.
Başka ses duymam
I hear no other sound





Writer(s): Alper Ayyıldız


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.