Alper Ayyıldız - Ne yazık - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Alper Ayyıldız - Ne yazık




Ne yazık
So Sorry
Gölgene sığınıp örttüm kusurlarımı
I covered my flaws by hiding in your shade
Masumluğun süt beyazı
The milky white of innocence
Payıma düşen gün ışığını kalkan gibi çarpa çarpa kırdın
You shattered the daylight due to me like a shield, striking it repeatedly
Sağ salim geceyi gördüm
I saw the night safe and sound
Göze perde çekildi, Ay'a döndüm
A veil covered my eyes, I became the Moon
Gel içini dök dedi dolunay
Come, share your heart, said the full moon
Tek şart sarkmamalıymışım sabaha
The only condition was that I shouldn't hang on till dawn
Sarktım sabaha düşman çatlatıyorum
I hung on till dawn and I'm pissing off my enemies
Ama korkuyorum da bir yandan akşam gecikir diye
But on the other hand, I'm also afraid that the evening will be late
Suratıma dikilen o gözler yüzünden öfkeme yenilirim diye
Because of those eyes staring at me, I fear that I will surrender to my anger
Bu korku bana zindan
This fear is a prison to me
Seni aratıyor her gölge
Every shadow makes me look for you
İnsan pislik, insan pişkin
People are vile, people are shameless
Kendine bakmadan beni yargılıyor
They judge me without looking at themselves
Hepimiz mahkumuz
We are all prisoners
Gözümüzü açtık sahte, yalan dünyaya
We opened our eyes to a fake, lying world
Bizi hapsetti pembe rüyalarında
It imprisoned us in its pink dreams
Kimi gerçeği gördü
Some saw the truth
Kimi çıkmaza saptı yolundan
Some strayed from their path
Ondan başka doğru hiç bir yol yok
There is no other right way than his
Ne yazık ki, ne yazık
So sorry, so sorry
Hep bir gerekçemiz var
We always have an excuse
Medet umduk gümüş, altından
We hope for help from silver and gold
Uyanıp yalanı terk etmek var
It is possible to wake up and abandon the lie
Ama Ademoğlu kör oldu gerçeklere göz yummaktan
But the son of Adam became blind from ignoring the truth
Ne yazık ki, ne yazık
So sorry, so sorry
Hep bir gerekçemiz var
We always have an excuse
Medet umduk gümüş, altından
We hope for help from silver and gold
Uyanıp yalanı terk etmek var
It is possible to wake up and abandon the lie
Ama Ademoğlu kör oldu gerçeklere göz yummaktan
But the son of Adam became blind from ignoring the truth
İkisi gitti biri kaldı
Two are gone, one remains
Bugün dünü çiğnedi
Today has devoured yesterday
Yarın aydın
Tomorrow is bright
Şu an baygın
Right now is unconscious
Üç gün dünya
Three days world
Her an ölecekmiş gibi hazır olmalı yarın
Tomorrow, be prepared as if you will die at any moment
Işık olmalısın sana
You must be a light unto yourself
Hatalarına çözüm bulmalısın
You must find a solution to your mistakes
İsyan etme o görür kullarını
Do not rebel, he sees his servants
En ağır hakaretleri kendine yap
Do the worst insults to yourself
Hepimiz mahkumuz
We are all prisoners
Gözümüzü açtık sahte, yalan dünyaya
We opened our eyes to a fake, lying world
Bizi hapsetti pembe rüyalarında
It imprisoned us in its pink dreams
Kimi gerçeği gördü
Some saw the truth
Kimi çıkmaza saptı yolundan
Some strayed from their path
Ondan başka doğru hiç bir yol yok
There is no other right way than his
Ne yazık ki, ne yazık
So sorry, so sorry
Hep bir gerekçemiz var
We always have an excuse
Medet umduk gümüş, altından
We hope for help from silver and gold
Uyanıp yalanı terk etmek var
It is possible to wake up and abandon the lie
Ama ademoğlu kör oldu gerçeklere göz yummaktan
But the son of man has become blind from ignoring the truth
Ne yazık ki, ne yazık
So sorry, so sorry
Hep bir gerekçemiz var
We always have an excuse
Medet umduk gümüş, altından
We hope for help from silver and gold
Uyanıp yalanı terk etmek var
It is possible to wake up and abandon the lie
Ama Ademoğlu kör oldu gerçeklere göz yummaktan
But the son of Adam became blind from ignoring the truth
Kör oldu gerçeklere göz yummaktan
Became blind from ignoring the truth





Writer(s): Alper Ayyıldız, Kadir Suzgun


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.