Paroles et traduction Alper Ayyıldız - Yaşlı Gecemin Silüeti
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yaşlı Gecemin Silüeti
Silhouette of My Old Night
Acındırırsan
arsızım
senin
gibi.
You'll
make
me
pitiful
and
cheeky
like
yourself.
Acıktırırsan
hırsız
olurum.
You'll
starve
and
I'll
become
a
thief.
Evvelim
de
aynı
geleceğim
gibi.
My
beginning
is
the
same
as
my
future.
Arkadaşlarım
yanımda
değil,
suç
mu
işledim
ki?
My
friends
are
not
with
me,
did
I
break
the
law?
Onca
test
sunuldu
önüme
doğru,
çözmedim
ben.
So
many
tests
were
given
to
me,
I
didn't
solve
them.
Maskeliydi,
yüzünü
sevmedim
ben.
They
were
masked,
I
didn't
like
their
faces.
Onlarınki
karmaşıktı.
Theirs
were
complicated.
Dalda
meyve
vardı,
hepsi
taşlandı.
There
was
fruit
on
the
branch,
it
was
all
stoned.
Yıpratıldı
kalbim,
gözümden
yaşlar
aktı.
My
heart
was
damaged,
and
tears
flowed
from
my
eyes.
Yıkıldı
kalelerim
ve
ben
yayandım,
onlar
atlı.
My
castles
were
destroyed,
and
I
was
a
pedestrian,
and
they
were
on
horseback.
Nedense
onlar
haklı.
For
some
reason,
they
are
right.
Elimde
silgi
yoktu.
Yazdığım
düşündüğümdü,
aynen
kağıda
aktarıldım.
I
had
no
eraser.
What
I
wrote
was
what
I
thought,
and
it
was
transferred
to
paper.
Evet
varlığımdı
her
gecem,
içinde
öldüğüm
şu
rap
müzik.
Yes,
my
existence
was
every
night,
this
rap
music
in
which
I
die.
Hep
müzikle
anlatırdım
aşkı.
I
would
always
tell
love
with
music.
Onlar
anlamazdı,
çünkü
soyutlaştım
ben.
They
couldn't
understand,
because
I
was
abstracted.
Gideceğin
yolun
basittir
ah
bi
zahmet
etsen.
The
road
you
are
going
on
is
simple,
if
only
you
would
take
the
trouble.
Yalan
mumunu
söndüren
yatsı
vakti
benle
ölsen.
Extinguish
that
candle
of
lies
and
die
at
eventide
with
me.
Yalancı
dersin
elbet
ölsem.
You
will
surely
call
me
a
liar
if
I
die.
Yağmur
ol
gecem,
yaşlı
silüetinden
ayrıldım.
Be
the
rain
in
my
night,
I
have
separated
from
your
old
silhouette.
Elem
akar
göz
bebeklerimden.
Suffering
flows
from
my
pupils.
Ay
tutulur,
güneş
kızar
öfkesinden;
The
moon
is
eclipsed,
the
sun
turns
red
with
anger;
Artık
gel
içim
yandı.
Kor
alev
düşerken,
aklımı
kaybediyorum.
Come
now,
I
am
burnt
inside.
I
lose
my
mind
as
the
fire
falls.
Yağmur
yaşlı.
Güneş
ol.
Gece
gelmez,
güneş
ol!
The
rain
is
sad.
Be
the
sun.
The
night
will
not
come,
be
the
sun!
Güneş
oldun
belki
de
sen
yalınayakken.
Maybe
you
became
the
sun
when
you
were
barefoot.
Gecemi
buldum
erirken
gölgem.
I
found
my
night
while
my
shadow
was
melting.
Dibini
görmediğin
suyun
içinde
gezme
derdi
annem.
My
mother
used
to
tell
me
not
to
walk
in
water
whose
bottom
you
cannot
see.
Anladım
ki
doğru
söylemiş
içinde
gezdim
ancak
içemedim
be
annem.
I
understood
that
she
was
right,
I
walked
inside
it,
but
I
couldn't
drink
it,
Mother.
Ah
zehir
gibiydi
zaten,
her
yudumda
öldüm.
Oh,
it
was
like
poison
anyway,
I
died
with
every
sip.
Her
yudumda,
sefilin
içine
düştüm.
With
every
sip,
I
fell
into
the
abyss.
Eh
kaldıran
da
yoksa
tek
bi
başımayım.
Well,
if
there
is
no
one
to
take
me,
I
am
all
alone.
Bitirmek
üzere
ben
bi
çok
kitap
da
açtım,
sıkıldım
ve
kapattım.
I
opened
many
books
to
finish,
got
bored
and
closed
them.
Dersi
verebilenden
ders
çıkardım.
I
learned
from
those
who
could
teach.
Sonsuz
olabilirdim,
kısıtlı
yirmi
yılda.
I
could
have
been
infinite
in
twenty
limited
years.
Felaket
olma
lütfen,
heybetimde
yok
bir
önlem.
Please
do
not
be
a
disaster,
I
have
no
precautions
for
my
size.
Artı
yok
çözüm
yolum.
Plus,
I
have
no
solution.
Ben
artçı
şok
yüzünden
defalarca
titredim.
I
shook
many
times
because
of
the
aftershock.
Bu
yüzden
korkardım
depremden.
That's
why
I
was
afraid
of
earthquakes.
Köşemde
yaşlı
kirpiğimle,
talimat
mı
dinledim
ki?
With
my
old
lashes
in
the
corner,
did
I
listen
to
instructions?
Maruzat
belirteyim
ki
anlasınlar
beni;
Let
me
state
that
they
understand
me;
3 leşim
var,
hayata
dair.
I
have
3 corpses
regarding
life.
Birisi
korku,
diğeri
hayal
fakat
boş
hayal.
One
is
fear,
the
other
is
a
dream
but
a
vain
dream.
Sonuncu
pek
bi
kayıp,
söylesem
dilim
yanar.
The
last
one
is
very
lost,
my
tongue
burns
when
I
say
it.
Yağmur
ol
gecem,
yaşlı
silüetinden
ayrıldım.
Be
the
rain
in
my
night,
I
have
separated
from
your
old
silhouette.
Elem
akar
göz
bebeklerimden.
Suffering
flows
from
my
pupils.
Ay
tutulur,
güneş
kızar
öfkesinden;
The
moon
is
eclipsed,
the
sun
turns
red
with
anger;
Artık
gel
içim
yandı.
Kor
alev
düşerken,
aklımı
kaybediyorum.
Come
now,
I
am
burnt
inside.
I
lose
my
mind
as
the
fire
falls.
Yağmur
yaşlı.
Güneş
ol.
Gece
gelmez,
güneş
ol!
The
rain
is
sad.
Be
the
sun.
The
night
will
not
come,
be
the
sun!
Güneş
oldun
belki
de
sen
yalınayakken.
Maybe
you
became
the
sun
when
you
were
barefoot.
Gecemi
buldum
erirken
gölgem.
I
found
my
night
while
my
shadow
was
melting.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.