Paroles et traduction Alper Ayyıldız - Yerimde Saydım
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yerimde Saydım
Stuck in Place
Hep
bir
şeyler
eksik,
hayalimde
başka
Always
something
missing,
different
in
my
dreams
Dokunmak
varken,
izlemek
yetinmek
azla
To
touch,
when
I
could
just
watch,
settling
for
less
Yetindim
azla,
dayandım
fazla
I
settled
for
less,
endured
too
much
Ben
bu
gazla,
hayır
bu
riski
alamam
asla
With
this
drive,
no,
I
can't
take
this
risk,
never
İhtiyacım
var
sabıra
I
need
patience
İnanmıyorum
şansa
I
don't
believe
in
luck
Hatta,
azaltıp
zamanla
bırakmaktansa
evet
bıraktım
zamana
In
fact,
instead
of
reducing
and
leaving
with
time,
yes,
I
left
it
to
time
Bu
parçalar
tamama,
çıkmazlar
sokağına
çıkana
dek
demiştim
These
pieces
are
complete,
I
said,
until
reaching
the
dead
end
Ama
yerimde
saydım
But
I'm
stuck
in
place
Anonim
artık,
önceden
hoş
bir
ismi
vardı
Anonymous
now,
she
had
a
beautiful
name
before
Uğrunda
ölünmeye
değerdi
öldüğüyle
kaldı
Worth
dying
for,
left
with
what
died
Kaçıncı
kayıptı
bu,
kaçıncı
kaçan
fırsat?
How
many
losses
is
this,
how
many
missed
opportunities?
Eyvah!
yerimde
saydım
Oh
no!
I'm
stuck
in
place
Kaybetmiyorum
artık,
kazandığımı
sanma
kafam
rahat
I'm
not
losing
anymore,
don't
think
I'm
winning,
my
mind
is
at
ease
Günü
kurtardık
avuntularla,
devamı
yarınlarda
We
saved
the
day
with
consolations,
the
rest
is
for
tomorrow
Tamamı
parçalarda,
bir
bilseydin
All
in
pieces,
if
you
only
knew
O
çıkmaz
sokaklarda,
seni
yerimde
saydım
In
those
dead-end
streets,
I
left
you
stuck
in
place
Olmaz
derken
hayatta
While
saying
it's
impossible
in
life
Bir
tesadüfle
gözüme
çarpar
geçmiş
The
past
catches
my
eye
by
chance
Gelecek
için
çok
geç
Too
late
for
the
future
Es
geçilmekten
bakar
kör
olmayı
seçmiş
Looks
away
from
being
overlooked,
chooses
to
be
blind
Aşk
inadına
davet,
geri
çeviren
umduğunu
bulsun
Love
is
a
stubborn
invitation,
those
who
refuse
may
find
what
they
hope
for
Bile
bile
lades
tutuşursun,
You'll
burn
with
a
curse,
knowingly
Tutulursun
bir
an
unutursan
You'll
get
caught
if
you
forget
for
a
moment
Bu
arada
unuttuğumu
hatırladım,
unuttuğumu
değil
Meanwhile,
I
remembered
that
I
forgot,
not
that
I
forgot
Eğer
unutursam
hatırlatın
dediğimi
unutmadım
değil
unuttunuz
If
I
forget,
remind
me,
I
didn't
forget,
but
you
did
Unutmadım
unuttuğunuzu
I
haven't
forgotten
that
you
forgot
Kendinizi
unutmuşken
unutmanız
normal
unuttuğunuzu
It's
normal
to
forget
when
you've
forgotten
yourself
Olmaz
umutsuz
huzuru
mutsuzluk
büyük
kusur
Peace
without
hope
is
impossible,
unhappiness
is
a
great
flaw
Sarıldığım
inancımdan
öteye
gidemesem
de
bin
şükür
Even
though
I
can't
go
beyond
the
belief
I
hold
onto,
thank
God
Ruhum
özgür,
bedenim
elbet
bir
gün
çürür
My
soul
is
free,
my
body
will
surely
decay
one
day
Ay
ve
yıldız
oğlum,
ardında
bıraktığıyla
büyür
My
moon
and
star
son,
grows
with
what
he
leaves
behind
Ünlem,
değişmeyen
gündem
Exclamation,
the
unchanging
agenda
Dünün
farkı
yok
bugünden
Yesterday
is
no
different
from
today
Bir
burun
farkıyla
kaçırdım
gözümün
önündekinden
I
missed
what
was
in
front
of
me
by
a
hair's
breadth
Ağır
yükümden,
içimdekinden
From
my
heavy
burden,
from
what's
inside
me
Haberin
yok
beni
görmeyişinden
You
have
no
idea
that
you
didn't
see
me
Kuruntular
yap
gizleyişimden
Make
assumptions
about
my
hiding
Umutlara
kapıl
titreyişimden
Hope
from
my
trembling
İzleyişinden
From
your
gaze
Ne
şiirler
yazdım
What
poems
I
wrote
İşine
geleni
yaktın
You
burned
what
suited
you
Ben
üstüme
düşeni
yaptım,
rahatım
I
did
my
part,
I'm
at
ease
Hesaba
katmadığım
ne
varsa
başıma
geldi
Whatever
I
didn't
take
into
account
happened
to
me
Aldı
başını
gitti
It
took
off
Yaşandı
bitti,
yerimde
saydım
It
happened,
it's
over,
I'm
stuck
in
place
Olmaz
derken
hayatta
While
saying
it's
impossible
in
life
Bir
tesadüfle
gözüme
çarpar
geçmiş
The
past
catches
my
eye
by
chance
Gelecek
için
çok
geç
Too
late
for
the
future
Es
geçilmekten
bakar
kör
olmayı
seçmiş
Looks
away
from
being
overlooked,
chooses
to
be
blind
Aşk
inadına
davet,
geri
çeviren
umduğunu
bulsun
Love
is
a
stubborn
invitation,
those
who
refuse
may
find
what
they
hope
for
Bile
bile
lades
tutuşursun
You'll
burn
with
a
curse,
knowingly
Tutulursun
bir
an
unutursan
(Tekrar)
You'll
get
caught
if
you
forget
for
a
moment
(Repeat)
Olmaz
derken
hayatta
While
saying
it's
impossible
in
life
Bir
tesadüfle
gözüme
çarpar
geçmiş
The
past
catches
my
eye
by
chance
Gelecek
için
çok
geç
Too
late
for
the
future
Es
geçilmekten
bakar
kör
olmayı
seçmiş
Looks
away
from
being
overlooked,
chooses
to
be
blind
Aşk
inadına
davet,
geri
çeviren
umduğunu
bulsun
Love
is
a
stubborn
invitation,
those
who
refuse
may
find
what
they
hope
for
Bile
bile
lades
tutuşursun,
You'll
burn
with
a
curse,
knowingly
Tutulursun
bir
an
unutursan
(unutma)
You'll
get
caught
if
you
forget
for
a
moment
(don't
forget)
Yep,
ya,
umudumuzu
kaybetmiyorum
Yep,
yeah,
I'm
not
losing
hope
201 6,
ay
ve
yıldız
oğlum
201 6,
my
moon
and
star
son
Olmaz
derken
hayatta
While
saying
it's
impossible
in
life
Bir
tesadüfle
gözüme
çarpar
geçmiş
The
past
catches
my
eye
by
chance
Gelecek
için
çok
geç
Too
late
for
the
future
Es
geçilmekten
bakar
kör
olmayı
seçmiş
Looks
away
from
being
overlooked,
chooses
to
be
blind
Aşk
inadına
davet,
geri
çeviren
umduğunu
bulsun
Love
is
a
stubborn
invitation,
those
who
refuse
may
find
what
they
hope
for
Bile
bile
lades
tutuşursun,
You'll
burn
with
a
curse,
knowingly
Tutulursun
bir
an
unutursan
You'll
get
caught
if
you
forget
for
a
moment
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.