Paroles et traduction Altay Kenger - Aşkla Sana (feat. Arkadaş Zekai Özger)
Aşkla Sana (feat. Arkadaş Zekai Özger)
Love for You (feat. Arkadaş Zekai Özger)
Alnını
dağ
ateşiyle
ısıtan
My
friend,
whose
forehead
is
warmed
by
mountain
fire
Kanla
yıkayan
dostum
Washed
with
blood
Uyurken
dudağında
gülümseyen
bordo
gül
The
crimson
rose
that
smiles
on
your
lips
while
you
sleep
Benim
kalbimi
harmanlayan
isyan
olsun
Let
it
be
the
rebellion
that
stirs
my
heart
Şimdi
dingin
gövdende
Now,
in
your
peaceful
body
Uğultuyla
büyüyen
sessizlik
The
silence
that
grows
with
a
hum
Birgün
benim
elimde
One
day,
in
my
hands
Patlamaya
sabırsız
mavzer
olsun
Let
it
be
a
restless
Mauser,
ready
to
explode
Başını
omzuma
yasla
Rest
your
head
on
my
shoulder
Göğsümde
taşıyayım
seni
Let
me
carry
you
on
my
chest
Gövdem
gövdene
can
olsun
Let
my
body
be
your
life
Söyle
bana
ey
Tell
me,
oh
Ölümün
açıklayıcı
pervanesi
Explanatory
vane
of
death
Hangi
yavru
tek
başına
yiğittir
Which
cub
is
a
brave
one
on
its
own?
Hangi
yangın
bir
başına
söndürülür
Which
fire
is
extinguished
alone?
Ah
herkes
susuyor
Ah,
everyone
is
silent
Hiçkimse
bilmiyor
içimin
yangınını
No
one
knows
the
fire
in
my
heart
Ah
herkes
mi
susuyor
Ah,
is
everyone
silent?
Kalbimi
kalbine
bağladığım
dostum
My
friend,
whose
heart
I
bound
to
mine
Ah
herkes
mi
susuyor
Ah,
is
everyone
silent?
Kalbi
kalbimize
benzeyen
dostlar
Friends
whose
hearts
resemble
ours
Bir
çarmıh
gibi
bırakıyorken
kendini
dünyaya
As
they
abandon
themselves
to
the
world
like
a
cross
Hayatın
ateş
renkli
kelebekleri
Life's
fiery
butterflies
Bir
bir
tutuluyorken
korkunç
koleksiyonlar
için
One
by
one,
they
are
captured
for
dreadful
collections
Ah
herkes
mi
susuyor
Ah,
is
everyone
silent?
Bağırsam
içimdeki
dehşeti
If
I
shout
the
horror
within
me
Hırsım
deler
mi
toprağı
Will
my
rage
pierce
the
earth?
Acısıyla
onduran
Life,
which
torments
me
with
pain
Aşkla
vurduran
hayat
Life,
which
strikes
you
with
love
Yaşananla
harlanan
bağrımın
sevdasını
akıttım
I
have
poured
the
love
of
my
heart,
scorched
by
what
has
been
lived
Dünyanın
yeni
baharına
The
new
spring
of
the
world
Çatlarken
kadim
güneş
When
the
ancient
sun
cracks
Bağrım
delinirken
fidanların
kanıyla
When
my
heart
is
pierced
by
the
blood
of
saplings
Anamın
doğurgan
karnıdır
diye
Because
it
is
the
fertile
womb
of
my
mother
Sevgilimin
sütlenecek
göğsüdür
diye
Because
it
is
the
breast
of
my
beloved
that
will
be
suckled
Dostumun
üretken
gülüdür
diye
Because
it
is
the
fruitful
rose
of
my
friend
Sana
bağlandım
I
am
bound
to
you
Sana
sarıldım
I
cling
to
you
Beni
umutsuz
koma
Don't
lull
me
into
a
hopeless
coma
Tarihle
avutma
beni
Don't
console
me
with
history
Çünki
aşkla
sınanmışım
sana
Because
I
have
been
tested
with
love
for
you
Sana
yangınla,
suyla,
ateşle
Tested
with
fire,
water,
flame
Ölümle,
yaprakla,
şiirle
sınanmışım
With
death,
leaves,
and
poetry,
I
have
been
tested
for
you
Ey
yaşarken
kanayan
acı
Oh,
the
pain
that
bleeds
while
living
Şimşekli
gök,
tufan,
kan
fırtınası
Lightning
sky,
deluge,
storm
of
blood
Uçurum
kıyısında
hızla
büyüyen
ot
Grass
that
grows
rapidly
on
the
edge
of
an
abyss
Yapraksız
bir
ölümün
anısı
için
For
the
memory
of
a
leafless
death
Körpecik
kuzuların
derisi
için
For
the
skin
of
tender
lambs
Beni
tarihle
avutma
Don't
console
me
with
history
Umutsuz
koma
beni
Don't
lull
me
into
a
hopeless
coma
Akıtsam
deliren
sevdamı
If
I
pour
out
my
mad
love
Köpürür
mü
hayatı
besleyen
su
Will
the
water
that
nourishes
life
bubble?
Yedi
başlı
kartalım
Seven-headed
eagle
Bir
dağ
başlangıcında
koyanım
I
place
at
the
beginning
of
a
mountain
Böyle
diri
bir
akarsu
gibi
kıvrılan
gövdendir
Your
body,
which
twists
like
a
living
stream
Bizim
aşkımızı
solduranların
korkusu
Is
the
fear
of
those
who
wither
our
love
Çünki
elbette
bir
su
Because,
of
course,
water
Kendi
akacağı
toprağın
sertliğini
bilir
Knows
the
hardness
of
the
earth
it
will
flow
through
Ve
suyun
gövdesiyle
yırtılınca
toprak
And
when
the
earth
is
torn
by
the
body
of
water
Artık
ırmak
mı
ne
denir
What
is
it
called
then,
a
river
or
what?
İşte
devrim
That's
revolution
Ona
benzer
bir
akışın
hızına
denir
It
is
called
the
speed
of
a
flow
that
resembles
it
Yarın
ne
olur
bilirim
ben
I
know
what
will
happen
tomorrow
Bahar
gelir,
otlar
büyür
Spring
will
come,
the
grass
will
grow
Ölüm
de
yapraklanır
Death
will
turn
into
leaves
Bir
dağ
bulur
uzun
uzun
bakarım
I
will
find
a
mountain,
look
at
it
for
a
long
time
Bir
çam
ağacı
gölgesi
The
shadow
of
a
pine
tree
Güzel
kokular
veren
Giving
off
beautiful
smells
Bir
damla
güneş
görünce
When
I
see
a
drop
of
sun
Sana
da
gülümseyeceğim
yarın
I
will
smile
at
you
tomorrow
Şimdi
senin
uzanıp
yattığın
otlarda
In
the
grass
where
you
lie
down
now
Yarın
yeni
bir
yeşillik
büyüyecek
New
greenery
will
grow
tomorrow
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Altay Kenger, Arkadaş Zekai özger
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.