Altay Kenger - Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Altay Kenger - Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım




Hatırlat da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım
Remind me, and let's burn our childhood in late June
Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum
If you kiss me, maybe I will become French
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
I will descend into the city, a cinema will play in the rain
Otomobil icad olunur Zarifoğlu ölür
The automobile will be invented, Zarifoğlu will die
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür
All the blacks in the world are over forty
- Senegalliler dahil değil
- Not including the Senegalese
Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihaplanır
If you kiss me, maybe the boulevards will become inflamed
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
In contemporary geographies, political science produces corpses
O vakit bir sûfiyi tül darplarla gebertebilirsin
Then you can kill a Sufi with veils
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
Life is beautiful in one way, my love, you are also beautiful
- Yoksa seni rahatsız ettim?
- Did I make you uncomfortable?
Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
If you kiss me, maybe our love will find a practical solution
Ne ikna edici bir intihar biçimidir şimdi göz göze gelmak
What a convincing form of suicide, looking into each other's eyes now
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Of course, loving you, my love, is like riding a horse
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
Of course, jumping off a horse is quite rational
- Freud diye bir şey yoktur!
- There's no such thing as Freud!
Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
If you kiss me, maybe I will become a gangster
Belki de şair olurum ve seni de aldırırım yanıma
Maybe I will become a poet, and I will take you with me
Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Know that my chest, which way the only rose blooms
Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün
So either these hands are kissed, or you are killed
- Haydi de çay koyayım
- Come on, have a drink, I'll make some tea






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.