Paroles et traduction Altay Kenger - Şiir Her Yerde ve Her Zamandır (feat. Erdal Alova)
Şiir Her Yerde ve Her Zamandır (feat. Erdal Alova)
Poetry Is Everywhere and Always (feat. Erdal Alova)
Ey
nesnelerin
sonsuz
çeşitliliği!
Oh,
the
infinite
variety
of
objects!
Sizin
şiirinizi
yazmak
istiyorum
I
want
to
write
your
poetry
Işıkla
biçilmiş
sınırlarınızı!
Your
boundaries
carved
by
light!
Gözyaşları
ve
gergin
bir
yürek
arasında
Between
tears
and
a
tense
heart
Geçiyorum
yüzyılların
toprağa
gizlediği
mırıltıyla
I
pass
through
the
murmur
that
the
centuries
have
hidden
in
the
earth
Şimdiki
Zaman'ı
ve
yüzümün
anlatımlarını
sarsarak
Shaking
the
Present
Time
and
the
expressions
of
my
face
Bacaklarım
karışmaya
giderken
göktaşlarına
As
my
legs
go
to
mingle
with
the
meteorites
Defne
yaprakları
ve
rıhtımlar
yükleniyor
eskimiş
bir
soruyu
Bay
leaves
and
docks
are
loaded
with
an
old
question
İnsan
nedir?
What
is
man?
Sen,
ey
kozmos,
ey
gölgem!
You,
oh
cosmos,
oh
my
shadow!
Özsuyunuz
alınırken
o
evrensel
dizeye
As
your
essence
is
taken
to
that
universal
verse
Şiir
her
yerde
ve
her
zamandır
Poetry
is
everywhere
and
always
Amansız
kökler
uyandırır
gözlerimi
Relentless
roots
awaken
my
eyes
Ve
bütün
camlarıyla
gelir
yaşamak
elçisi
And
the
ambassador
of
life
comes
with
all
his
windows
Çekilir
örtüsü
devinimin
ve
yeryüzünün
The
cover
of
my
movement
and
the
earth
is
drawn
back
Aynı
şeyler
anlatabilir
bana
The
same
things
can
tell
me
Karanlık
bankalar
ve
ölü
bir
kedi
Dark
banks
and
a
dead
cat
Ergimiş
bir
madenden
dikelen
gövdeme
To
my
body,
which
rises
from
molten
metal
Çarpar
talazların
ve
rüzgârın
habercileri
The
messengers
of
waves
and
wind
beat
Gözlerken
serüvenini
ısrarcı
bir
plazmanın
Watching
the
adventure
of
a
persistent
plasma
Yazılır
tarih
adı
beyinden
kokularla
atmosfere
History
is
written
by
the
name
of
the
brain
with
smells
in
the
atmosphere
Ve
arılar
toprağın
ruhunu
sözcüklere
geçirir
And
the
bees
turn
the
spirit
of
the
earth
into
words
Ey
çalınan
ateş!
Oh,
stolen
fire!
Bütün
insanlar
güzeldir
All
people
are
beautiful
Sen
yandıkça
gövdelerde
As
you
burn
in
bodies
Buz
ancak
ölü
balıkların
gözlerini
anlatır
Ice
only
tells
the
story
of
the
eyes
of
dead
fish
En
korkulu
düştür
yeryüzünün
gördüğü
The
most
fearful
dream
the
earth
has
ever
seen
Örenlerden
yeni
kurulmuş
bir
kente
bıraktığın
sıcaklık
The
warmth
you
left
from
the
ruins
to
a
newly
built
city
Taşır
aklımı
müziğin
ve
çevik
adamların
kızgınlığına
Carries
my
mind
to
the
music
and
the
anger
of
agile
men
Seninle
yönetilir
aşkın
geleceğe
kurulmuş
çeliği
With
you,
the
steel
of
love
is
directed
towards
the
future
Nalçaların
ve
intikamın
yasası
The
law
of
the
hobbles
and
vengeance
Düelloda
öldürülen
bütün
şairler
All
the
poets
killed
in
the
duel
Ve
karlı
bir
ovada
seni
savunmaya
kalkan
o
adam
And
that
man
who
stood
up
to
defend
you
on
a
snowy
plain
Bilmektedir
her
akşam
eve
gelecek
olan
ekmeği
Knows
the
bread
that
will
come
home
every
night
Gökyüzünü
hırpalamaya
gidecek
He
will
go
to
ruffle
the
sky
Böceklerin
koşturduğu
o
tufan
bulutu
That
storm
cloud
where
insects
run
Ey
çığlıkların
savaşçısı!
Oh,
warrior
of
screams!
Sonuna
kadar
taşıyacağız
senden
aldığımız
ışığı
We
will
carry
the
light
we
received
from
you
to
the
end
Yaraların
onurlu
arkadaşı!
Honorable
companion
of
your
wounds!
Ey
karşı
durulmaz
gidiş!
Oh,
irresistible
progress!
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Altay Kenger, Erdal Alova
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.