Ayaz - Maske - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Ayaz - Maske




Maske
Mask
Ne kadar umrumda zaman silüetim için durduğunda!
I don't care about time when it stops for my silhouette, baby!
Kolay kaçıp zor durumdan
Escaping easily from difficult situations,
Kendimi yine içinde bulduğumdan
Finding myself in them again,
Alışamadım daha alışamadım daha
I haven't gotten used to it yet, I haven't gotten used to it yet,
Alışamadığımdan, alışamadığımdan
Because I haven't, because I haven't.
Bir Güneş'e tutulurken bir Ay'a
While clinging to a Sun, then to a Moon,
Baka kalıyor ve bu huyunu sevmiyorlar
I stare, and they don't like this habit of mine,
Bazen sıcaklatırken bazen ayaz
Sometimes warming, sometimes cold like a frost,
Yalana güvenen dürüstlüğünü sevmiyor da
They don't like my honesty, girl, they trust lies.
Ve bu maddeyle erişilemeyen bir kafa
And this mind, unreachable with substances,
Halini hatrını dinlettiren bir duvar
A wall that makes its presence felt,
Adı yalnızlık al bu senin ve sev diyorlar
Its name is loneliness, take it, it's yours, and love it, they say,
Yalana güvenen dürüstlüğünü sevmiyor da
They don't like my honesty, girl, they trust lies.
Ve kapı kapanır parmağın arada kaldığı zaman ye
And when the door closes, your finger's caught in between, yeah,
Arkadaş duvar eh veriyor bazen cevap bile
The wall's a friend, sometimes it even answers back,
İnsan dolar orman orman olur asfalt direk
People fill up, the asphalt becomes a forest, upright,
Soluduğum egzozum maske hadi ben hazırım başlayalım Alfred
The exhaust I breathe is my mask, come on, I'm ready, let's begin, Alfred.
Gül gül gül
Smile, smile, smile,
Mutlu bir poz ver diyorlar
Give a happy pose, they say,
Bu hayatlar roll and diyor rock
These lives are roll and rock, they say,
Boşver bura Türkiye be ulan!
Forget it, this is Turkey, man!
Filmlerde gördüğün gibi değil
It's not like you see in the movies,
Sokaklar da duyduğun gibidir
It's like what you hear in the streets,
Siyah olunca toz pembe olay
When it's black, it becomes rosy,
İki kişi gir yırtık bir dona
Two people get into ripped jeans.
Dost olduk sanıyorduk tak
We thought we were friends, huh,
O yüzden hep alıyorduk alttan
That's why we always took it easy,
Bir gerçekle bin hayal yıktım ee
I destroyed a thousand dreams with one truth, well,
Benim işim icraat senin işin lak lak
My job is action, yours is chit-chat.
Bir pot kırıp düşüyorum çaptan
I slip up and fall from grace,
Hop iki numara yapıp çıkıyorum kat kat
Hop, I do a little trick and climb back up, floor by floor,
Umrumda eğlen!
Do I care? Have fun!
Fosforları eksik bireyler anlar
Individuals lacking phosphorus understand.
Yüzündeki nurun zift, karakterin zıt
The light on your face is pitch black, your character's opposite,
Kaybettiğin kadar tırs ama kazandığın kadarsın
Be as scared as you lose, but you are what you win,
Tüm yazdıklarımızı sil, yeni sayfalar yırt
Erase everything we've written, tear new pages,
Kader yakalansın koştur bir gün yakalarsın
Run after destiny, one day you'll catch it.
Hançerim daha derinde, tam tam yerinde
My dagger is deeper, right in the spot,
Mantıklı geldiğinde delirmek, kafam yerinde
Going crazy when it makes sense, I'm in my right mind,
Düştüğümde gözler üzerimde, daha delirme!
When I fall, eyes are on me, don't go crazier!
Daha delirme, daha delirme!
Don't go crazier, don't go crazier!
Şikayetim var
I have a complaint,
Umrumda bir daha et imtihan!
Do I care, test me again!
Yalnızlığa dirayet intihar
Resilience to loneliness is suicide,
Dört duvarım şahane zindan
My four walls are a magnificent dungeon.
Tipin değil tepkilerin tuhaf
It's not your looks, it's your reactions that are weird,
Karakterin başkalarından
Your character is different from others,
Olmadığın biri gibi davran
Act like someone you're not,
En iyisi sen bravo 1000 puan
You're the best, bravo, 1000 points.
Önemsedik hâl hatır
We cared about well-being,
Sırtımdaki hançer kanıtı
The dagger in my back is proof,
Bozuk psikolojilerine haklılık
Justification for their broken psychology,
Payını dinledi ve kulaklarım kanadı
Listened to its share and my ears bled.
Ben ikilemin bir tarafıyım öteki sanatım
I'm one side of the dilemma, the other is my art,
Bir tarafım yaralı diğeri yaratık
One side of me is wounded, the other is a monster,
Her gün yeni bir cevap aradın tamam
You looked for a new answer every day, alright,
Her sorunu stir yat
Sweep every problem under the rug.
Hiçbir şeyim kalmadı elimde, artık yenilmezim
I have nothing left in my hands, now I'm invincible,
Gençliğimi piç etmem kanıtım
Proof that I won't screw up my youth,
Kalsam da beş kuruş parasız denedim iyi bak
Even if I'm left penniless, I tried, look closely,
Gördüğünü sandığın gölgem pelerin
The shadow you think you see is a cape,
Hırs Güneş'im değil Ay
Ambition is not my Sun, it's the Moon,
Olacak altında parlayan şeyin adı nefret, değil aşk
The name of the thing shining underneath will be hate, not love.
Yüzündeki nurun zift, karakterin zıt
The light on your face is pitch black, your character's opposite,
Kaybettiğin kadar tırs ama kazandığın kadarsın
Be as scared as you lose, but you are what you win,
Tüm yazdıklarımızı sil, yeni sayfalar yırt
Erase everything we've written, tear new pages,
Kader yakalansın koştur bir gün yakalarsın
Run after destiny, one day you'll catch it.
Hançerim daha derinde, tam tam yerinde
My dagger is deeper, right in the spot,
Mantıklı geldiğinde delirmek, kafam yerinde
Going crazy when it makes sense, I'm in my right mind,
Düştüğümde gözler üzerimde, daha delirme!
When I fall, eyes are on me, don't go crazier!
Daha delirme, daha delirme!
Don't go crazier, don't go crazier!





Writer(s): ömer Ayaz


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.