Paroles et traduction Ayhan Yener - Hep Kahır
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Hep Kahır
Constant Distress
Dur!
bırak!
Stop!
Let
it
be!
Kaynasın
kahvenin
suyu...
Let
the
coffee's
water
boil...
Bana
istanbul'u
anlat
nasıldı?
Tell
me
about
Istanbul,
what
was
it
like?
Bana
boğazı
anlat
nasıldı?
Tell
me
about
the
Bosphorus,
what
was
it
like?
Haziran
titreyişlerle,
kaçak
yağmurlar
ardı.
With
trembling
Junes,
behind
the
illegal
rains
Yıkanmış
kurunur
muydu
o
yedi
tepe
Would
those
seven
hills
get
washed
and
dry
Ana
şefkati
gibi
sıcak
güneşte...
Under
the
warm
sun
like
a
mother's
compassion...
Insanlar
gülüyordu
de,
They
say
people
were
laughing,
Trende,
vapurda,
otobüste
On
the
train,
on
the
ferry,
on
the
bus
Yalanda
olsa
hoşuma
gidiyor
söyle
Even
if
it's
a
lie,
I
like
to
hear
you
say
that
Hep
kahır,
hep
kahır,
hep
kahır,...
Constant
distress,
constant
distress,
constant
distress...
Bıktım
be...
I'm
tired
of
it...
Dur!
bırak!
Stop!
Let
it
be!
Kalsın,
açma
televizyonu!
Let
it
be,
don't
turn
on
the
television!
Bana
istanbul'u
anlat
nasıldır?
Tell
me
about
Istanbul,
what
is
it
like?
şehirlerin
şehrini
anlat
nasıldır?
Tell
me
about
the
city
of
cities,
what
is
it
like?
Beyoğlu
sırtlarından,
yasak
gözlerinle
bakıp,
From
the
hills
of
Beyoğlu,
with
your
forbidden
eyes,
Köprüler,
sarayburnu,
minareler
ve
haliç'e...
To
the
bridges,
Sarayburnu,
the
minarets
and
to
the
Golden
Horn...
Diyiverdin
mi
bir
merhaba
gizlice?
Did
you
secretly
say
hello?
Insanlar
gülüyordu
de,
They
say
people
were
laughing,
Trende,
vapurda,
otobüste,
On
the
train,
on
the
ferry,
on
the
bus
Yalanda
olsa
hoşuma
gidiyor
söyle...
Even
if
it's
a
lie,
I
like
to
hear
you
say
that...
Hep
kahır,
hep
kahır,
hep
kahır,
Constant
distress,
constant
distress,
constant
distress,
Bıktım
be...
I'm
tired
of
it...
Dur!
bırak!
Stop!
Let
it
be!
Kımıldama,
kal
biraz
öylece
ne
olur...
Don't
move,
just
stay
like
that
for
a
while,
please...
Kokun
istanbul
gibidir,
Your
scent
is
like
Istanbul,
Gözlerin
istanbul
gecesi,
Your
eyes
are
the
night
of
Istanbul,
şimdi
gel
sarıl,
sarıl
bana
kınalım.
Now
come
and
hug
me,
let's
embrace
and
apply
henna.
Gök
kubbenin
altında
orda
da
beraber.
Under
the
dome
of
the
sky,
together
there.
çok
şükür
diyerek
yeniden
başlamanın
hayali,
With
the
dream
of
starting
over,
giving
thanks,
Hasretimin
çölünde
sanki
bir
pınar
gibi...
Like
a
spring
in
the
desert
of
my
longing...
Insanlar
gülüyordu
de,
They
say
people
were
laughing,
Trende,
vapurda,
otobüste,
On
the
train,
on
the
ferry,
on
the
bus
Yalanda
olsa
hoşuma
gidiyor
söyle...
Even
if
it's
a
lie,
I
like
to
hear
you
say
that...
Hep
kahır,
hep
kahır,
hep
kahır,
Constant
distress,
constant
distress,
constant
distress,
Bıktım
be...
I'm
tired
of
it...
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Muhtar Cem Karaca
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.