Ayşegül Aldinç & Mehmet Teoman - Hastane - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Ayşegül Aldinç & Mehmet Teoman - Hastane




Hastane
Hospital
Sana bu mektubu bir hastane koğuşundan yazıyorum
I am writing this letter to you from a hospital ward
Burası sıcak, burası basık, burası hüzün kokuyor, ilaç kokuyor
It's warm here, it's stuffy here, it smells of sadness, it smells of medicine
Hani bazı bazı merak ediyorum da
Sometimes I wonder
Dağlarda çiçek açıyor mu hala?
Are the flowers still blooming in the mountains?
Anlat bana sevgilim, seslen bana birtanem, güzelliğe hasretim
Tell me, my love, call me my sweetheart, I long for beauty
Beni buraya neden yatırdıklarını biliyor musun?
Do you know why they put me here?
Seni sevmekten, seni sevmekten, seni sevmekten birtanem
From loving you, from loving you, from loving you, my darling
Ben ki dağlarda şırıl şırıl akan dereleri, denizleri
I, who loved the gurgling streams and seas in the mountains
Ve, ve o gölleri severdim sevgilim
And, and those lakes, my love
Halbuki şimdi paslı karyola demirleri
Now it's rusty bed rails
Hademeler, elleri iri iri
Orderlies, with huge hands
Ve, ve o dertli insan iniltileri
And, and those mournful human groans
Güzelliğe hasretim, saçlarına ve senin sesine sevgilim
I long for beauty, for your hair and your voice, my love
Güzelliğe hasretim, saçlarına ve senin sesine sevgilim
I long for beauty, for your hair and your voice, my love
Bir insan herşeyi unutacak kadar, bilmeyecek kadar yok olabilir mi?
Can a person forget everything, not know anything?
Teşhis bu
That's the diagnosis
Ama, ama ben seni bilmeyecek kadar nasıl yok olabilirim?
But, but how can I not know you?
Sesini ve doğayı unutmadım
I have not forgotten your voice and nature
Dağlarda çiçek açıyor mu hala? (Açıyor mu?)
Are the flowers still blooming in the mountains? (Are they blooming?)
Anlat bana sevgilim, seslen bana birtanem, güzelliğe hasretim
Tell me, my love, call me my sweetheart, I long for beauty
Sana bu mektubu bir hastane koğuşundan yazıyorum
I am writing this letter to you from a hospital ward
Şu üzerimdeki kirli, gri pijamaları parçalamak geliyor içimden
I feel like tearing these dirty, gray pajamas off me
Her gün aynı saatte verilen yemekleri yiyemiyorum
I can't eat the same meals that are served every day at the same time
Hele hele o gece saatlerinde yanan soluk, tozlu ampulü görmek istemiyorum
And I don't want to see that dim, dusty light bulb burning in the night
Güneşe, yağmura, ağaçlara, toza, toprağa susadım
I am thirsty for the sun, the rain, the trees, the dust, the earth
İyileşmek istiyorum ben, iyileşmek istiyorum, iyileşmek
I want to get better, I want to get better, to get better
Güzelliğe hasretim, saçlarına ve senin sesine sevgilim
I long for beauty, for your hair and your voice, my love
Güzelliğe hasretim, saçlarına ve senin sesine sevgilim
I long for beauty, for your hair and your voice, my love





Writer(s): Osman Ismen, Majak Tosikyan, Mehmet Teoman


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.