Paroles et traduction Azap HG - İhtiyar - Live
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
İhtiyar - Live
The Old Man - Live
Kendini
kandır
çünkü
koskaca
yalanın
içindesin.
Lie
to
yourself
because
you
are
in
a
huge
lie.
Dahil
olmak
istemesende
bil
ki
sistemin
tam
içindesin.
You
are
in
the
middle
of
the
system,
even
if
you
do
not
want
to
be
included.
Kan
her
taraf
bak
bi
sağına
soluna
dört
tarafım
demir
Blood
around
look
to
your
right
and
left
iron
everywhere
Parmaklığı
kemir,
delir,
Bite
the
bars,
go
mad
Devir
bi
kaç
kadeh
daha
nasılsa
yerine
yenisi
gelir.
Throw
a
few
more
glasses,
there
will
be
a
new
one
in
its
place
anyway.
Düşünceni
devir
elim
artık
farklı
yazıyo
tabi
anlayana.
Change
my
mind,
my
hand
is
writing
differently
now,
of
course,
if
you
can
understand.
Adımı
dahi
anmayana
kaç
parça
yaptım
Not
to
mention
my
name
at
all,
how
many
pieces
have
I
made
Kaç
bar
yazdım
kaç
kere
öldürdüm
kendimi
How
many
bars
were
written,
how
many
times
have
I
killed
myself
Kalmaya
dek,
anlayana
tek
cümlem
yeterdi.
Until
I
stay,
one
sentence
was
enough
for
those
who
can
understand.
Her
gün
ne
yazık
ki
bir
öncekinden
daha
beterdi.
Every
day,
unfortunately,
was
getting
worse
than
the
previous
one.
Uykusuzluk
en
büyük
sorunum
Insomnia
is
my
biggest
problem
Var
mı
bu
konuda
bi
yorumun?
Do
you
have
any
ideas?
Zorlaşıyo
gitgide
solunum
My
breathing
is
getting
harder
Yok
mu
bi
ilaç?
Isn't
there
a
medicine?
Yorgunum
doktor.
I'm
tired,
doctor.
Sıkıldım
inan
defalarca
yıkıldım
I'm
tired
I've
collapsed
many
times
Yap
boz
misali
parçalar
dört
bir
tarafta
Puzzle
pieces
everywhere
Dert
bi
taraftan,
cesedimin
üstünü
ört
ki
arafta
Worry
on
the
one
hand,
cover
my
body
so
that
I
can
be
in
limbo
Rahat
edeyim
Let
me
be
at
ease
Sadece
sus
kapa
çeneni.
Just
shut
the
hell
up.
Son
nefesine
kadar
dinle,
Listen
until
your
last
breath
Çok
oldu
eski
azapı
yeneli,
tanışmıyoruz
seninle
It
has
been
a
long
time
since
I
defeated
the
old
torment,
I
don't
know
you
Karışmıyoruz
teninde,
barışmıyoruz
kaderle
We
don't
get
into
each
other's
skin,
we
don't
make
peace
with
fate
Ölümü
bekleyen
bi
ihtiyarsın
evinde.
You're
an
old
man
waiting
for
death
at
home.
Her
şeye
karşı
dik
dur
hiç
bir
zaman
eğilme
.
Stand
up
against
everything,
never
bend
down.
Yeniden
sev
ama
sevilme
Love
again,
but
don't
be
loved
Yenilen
sen
ol
ama
siktir
et
üzülme
Let
you
be
the
defeated
one,
but
f**k
it,
don't
be
sad
Ben
üzülmüyorum
bak
bir
damla
bile
yaş
yok
yüzümde.
I'm
not
sad,
look,
not
a
single
drop
of
tear
on
my
face.
Bak
bir
damla
bile
yaş
yok
yüzünde
My
dear
lady,
not
a
single
drop
of
tears
on
your
face
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Hüseyin Gülsevdi
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.