Paroles et traduction Barış Manço - Cacık
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Sözüm
meclisten
dışarı
dostlar
Excuse
me,
ladies
and
gentlemen,
Bugünlerde
kendimi
hıyar
gibi
hissediyorum
These
days,
I
feel
like
a
cucumber.
Hani
dilim
dilim
doğrasalar
beni
Like
if
they
were
to
thinly
slice
me,
Marmara
Ege
Karadeniz
ve
hatta
Akdeniz
cacık
olur
diyorum
I
could
make
a
cauliflower
salad
for
the
Marmara,
the
Aegean,
the
Black
Sea,
and
even
the
Mediterranean.
Derdim
öylesine
büyük
ki
dostlar
My
troubles
are
so
great,
Kırka
yarıp
yine
kırka
bölseler
That
even
if
they
were
to
cut
me
into
forty
pieces
and
divide
those
forty
pieces
into
forty
more,
Ve
kırk
bostana
gübre
diye
serpseler
And
spread
them
as
fertilizer
in
forty
gardens,
Kırkbin
tane
ot
biter
de
kırkbin
derde
deva
olur
diyorum
Forty
thousand
different
herbs
would
grow,
each
a
cure
for
forty
thousand
different
ailments.
Ne
oldu
bana
böyle
durup
dururken
What's
happened
to
me,
all
of
a
sudden?
Oğlan
aldı
başını
gitti
kız
zaten
lafımı
dinlemezdi
My
son
up
and
left,
and
my
daughter
never
listened
to
me
anyway.
Düğmem
kopuk
paçam
sökük
oramda
buramda
çengelli
iğneler
My
buttons
are
loose,
my
pants
are
torn,
and
I'm
covered
in
safety
pins.
Bir
de
çengelli
iğne
nazar
bozar
derler
But
hey,
they
say
safety
pins
ward
off
the
evil
eye.
Hanımın
çorabı
kaçık
başında
bigudiler
My
wife's
stockings
are
laddered,
and
she's
wearing
curlers
in
her
hair.
Karabaş
bile,
karabaş
bile
suratıma
bakıp
bakıp
havlıyor
Even
the
dog,
even
the
dog
keeps
looking
at
me
and
barking.
Öğünmek
gibi
olmasın
ama
dostlar
Not
to
brag,
ladies
and
gentlemen,
Kendimi
hıyar
gibi
hissediyorum
But
I
feel
like
a
cucumber.
Hani
ince
kıyım
doğrasalar
beni
Akdeniz
cacık
olur
diyorum
Like
if
they
were
to
finely
chop
me,
I
could
make
a
Mediterranean
cauliflower
salad.
Ve
hatta
Atlas
okyanusu
ve
hatta
Hint
okyanusu
And
even
the
Atlantic
Ocean,
and
even
the
Indian
Ocean,
Ve
hatta
hatta
Büyük
okyanus
bile
cacık
olur
diyorum
And
even
the
Pacific
Ocean
could
be
made
into
a
cauliflower
salad.
Böyle
cacığa
rakı
mı
dayanır
Could
any
of
those
oceans
handle
the
raki?
Çivi
çiviyi
söker
derler
soğuktan
donanı
buzla
ovarlar
They
say
"A
nail
can
drive
out
a
nail,"
and
that
"You
should
rub
frostbite
with
ice."
Ben
zaten
yanmışım
dostlar
peki
beni
fırına
mı
koysalar
Well,
I'm
already
burned,
so
I
guess
they
should
put
me
in
the
oven.
Zeytin
suyuna
kuru
ekmek
böyle
gelmiş
böyle
gidecek
Olives
in
brine
and
dry
bread
will
always
be
the
way
of
things.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Barış Manço
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.