Barış Manço - Hamburger (Enstrumantal) - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Barış Manço - Hamburger (Enstrumantal)




Hamburger (Enstrumantal)
Hamburger (Instrumental)
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde
Once upon a time, in a land far, far away,
Kaf dağının ardında uzak bir ülkede
Beyond the Mount Qaf, in a distant land,
Kozu paylaşmak için iki düşman kabile
Two enemy tribes, to share a lamb,
Seçtiler iki civan sürdüler beni dare
Chose two young men, and sent me to the gallows.
Biri aslan yürekli miyav kartal misali
One, with a lion's heart, like a meowing eagle,
Biri ürkek bakışlı anka kuşu sanki
The other, with timid eyes, like a phoenix it seemed.
Çektiler silahları çünkü ilahlar kurban istediler
They drew their weapons, for the gods demanded a sacrifice,
Töreler aşk dinlemez yalnız emreder
Traditions do not listen to love, they only command.
Hamburger gençliğin sevgilisi
Hamburger, the darling of youth,
Hamburger sevdanın yanık sesi
Hamburger, the burning sound of love,
Hamburger çift kaşarlı bir rüya
Hamburger, a dream with double cheese,
Hamburger olmaz güzelin böylesi
Hamburger, there's no beauty like you.
Biraz soğan biraz ketçap
A little onion, a little ketchup,
Salata malata hardal ketçap
Salad, malata, mustard, ketchup,
Hamburger bu aşk fizik ötesi
Hamburger, this love is beyond physics,
Hamburger çıtır çıtır patates ile
Hamburger, with crispy fries,
Hamburger dilinmiş turşu ile
Hamburger, with sliced pickles,
Hamburger batıya açılan pencere
Hamburger, a window opening to the West,
Hamburger pencereden uçtu tencere
Hamburger, flew from the window, into the pot.
Biraz soğan biraz ketçap
A little onion, a little ketchup,
Salata malata hardal ketçap
Salad, malata, mustard, ketchup,
Lahmacun lahmacun
Lahmacun, lahmacun,
Dünyayı dolaş benzeri yoktur edalı işveli lahmacun
Travel the world, you'll find nothing like it, graceful and coquettish lahmacun,
Sen sofranı kur yemeyen toktur şifalı cilveli lahmacun
Set your table, even the full are hungry, healing and playful lahmacun,
Mis gibi tereyağlı envai bahar biberli sumaklı lahmacun
Fragrant with butter, with all kinds of spring peppers and sumac, lahmacun,
Beş dakika pişir tam orta karar ceylan bakışlı lahmacun
Bake for five minutes, just right, with gazelle-like eyes, lahmacun,
Hamburger yaşlı genç ayırt etmez
Hamburger doesn't discriminate between young and old,
Hamburger esmer sarışın fark etmez
Hamburger doesn't care if you're dark or blonde,
Hamburger güler yüzlü herkese
Hamburger is for everyone with a smiling face,
Hamburger oda güler naz etme
Hamburger, it smiles back too, don't be coy.
Biraz soğan biraz ketçap
A little onion, a little ketchup,
Salata malata hardal ketçap
Salad, malata, mustard, ketchup,
Lahmacun lahmacun
Lahmacun, lahmacun,
Dürüp dürüp sar kenarını tutma nazik salçalı lahmacun
Roll it up tight, hold the edges, delicate and saucy lahmacun,
Kuzu kulağıyla rokayı unutma limonlu ekşili lahmacun
Don't forget the lamb's ear and arugula, with lemon and sourness, lahmacun,
Yandım dedikçe buz gibi ayran şalgam suyu lahmacun
When you say you're burning, ice-cold ayran, turnip juice, lahmacun,
Bin derde deva maydonuzuyla hamuru nakışlı lahmacun
A cure for a thousand ailments, with its sourdough and patterned dough, lahmacun,
Hamburger batıya açılan pencere
Hamburger, a window opening to the West,
Hamburger pencereden uçtu tencere
Hamburger, flew from the window, into the pot.
Lahmacun lahmacun
Lahmacun, lahmacun,
Kıyması bolca soğanı da onca neşelendikçe kahroldukça
Plenty of meat, and plenty of onions, as we rejoice and despair,
Hamburger bu aşk fizik ötesi
Hamburger, this love is beyond physics,
Salçalı koruklu biberli olsa
With tomato paste, corn, and peppers,
Sona kalan donup saçını da yolsa
Even the last one, freezing and pulling his hair,
Aslan yürekli burger ceylan bakışlı lahmacun
Lionhearted burger, gazelle-eyed lahmacun,
Çelik bilekli burger hamur nakışlı lahmacun
Steel-wristed burger, patterned dough lahmacun,
Gözümün nuru burger ciğer parem ne der
Light of my eyes, burger, what will my dear liver say?
Lahburger lahburger
Lahburger, lahburger,
Lahburger lahburger
Lahburger, lahburger,
Bu öykü böyle gider başı sonu bilinmez
This story goes on like this, with no beginning or end,
Bilinen şeyler ise her zaman söylenmez
Things that are known are not always spoken,
Rakı da bir ayran da bir içmesini bilene
Rakı is one, ayran is another, for those who know how to drink,
Şapta bir şekerde bir tokum diyene
Whip is one, sugar is another, for those who say I'm full,
Şalda bir çuha da bir giymesini bilene
Shawl is one, coarse cloth is another, for those who know how to wear,
Güzelde bir çirkinde bir sevdim diyene
Beauty is one, ugliness is another, for those who say I love,
Her yeni doğan bebek yeni bir dünya demek
Every newborn baby means a new world,
gözünü hoş geldin lahburger bebek
Open your eyes, welcome, lahburger baby,
Onlar erdi muradına kerevet bize kaldı
They achieved their desires, the bed remains for us,
Bu yarışta bayrağı lahburger aldı
In this race, lahburger took the flag,
gözünü hoş geldin lahburger bebek
Open your eyes, welcome, lahburger baby,
Onlar erdi muradına kerevet bize kaldı
They achieved their desires, the bed remains for us,






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.