Paroles et traduction Birsen Tezer - Tatsız Tuzsuz

Tatsız Tuzsuz

Tatsız tuzsuz
İnsan çokluğum
Selamlı selamsız
Hal sorma yorgunluğum

Tatsız tuzsuz
Yürüdüğüm yollar
Çiçeğe durmuşken
Devriliyor ağaçlar

Ve kavruk, susuz, eğik, yalnız
Tenha, ışıksız
Terk edilmiş evler gibi ruhum

Üstümüze çevrilmiş
Silahlar gibi hayat
Mesele teslim olup olmamak

Üstümüze çevrilmiş
Silahlar gibi hayat
Mesele teslim olup olmamak

Tatsız tuzsuz
Açılan sofralar
Çaresizliği deme
Dili dibe vuranlar

Tatsız tuzsuz
Mayıslar, haziranlar
Sonbaharı görmeden
Göç eden kırlangıçlar

Ama harlı, sabırlı, hırslı, kızgın
Dalgalı, coşkun
Patlayacak volkan gibi ruhum

Üstümüze çevrilmiş
Silahlar gibi hayat
Mesele teslim olup olmamak
Ya çek bitir umudu
Ya da bırak başlasın sağanak

Üstümüze çevrilmiş
Silahlar gibi hayat
Mesele teslim olup olmamak
Ya çek bitir umudu
Ya da bırak başlasın sağanak

Tasteless, Bland

Tasteless, bland
The multitude of people
With or without greetings
My weariness of asking "How are you?"

Tasteless, bland
The roads I walk
While having blossomed into flowers
The trees are toppling over

And parched, thirsty, bent, lonely
Desolate, lightless
Like abandoned houses, my soul

Pointed at us
Life like a weapon
The question is to surrender or not

Pointed at us
Life like a weapon
The question is to surrender or not

Tasteless, bland
The tables set
Don't mention helplessness
Those whose tongues hit rock bottom

Tasteless, bland
Mays, Junes
Without seeing autumn
The migrating swallows

But fiery, patient, ambitious, angry
Wavy, exuberant
Like a volcano about to erupt, my soul

Pointed at us
Life like a weapon
The question is to surrender or not
Either end hope
Or let the downpour begin

Pointed at us
Life like a weapon
The question is to surrender or not
Either end hope
Or let the downpour begin