Paroles et traduction Biz Markie - Thanks
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Patron
verse
Patron
verse
Ey
kaderimin
gölgesi
bilmedim
hiç
çöl
nedir
Oh
pretty
lady,
in
the
shadow
of
my
destiny,
I
don't
know
what
a
desert
is
Ama
hissettim
bu
çaresizliği
de
kimseler
görmedim
But
I
have
felt
this
desperation,
and
I
have
never
seen
anyone
Aylarca
yalnız
başıma
kaldım
def
edip
endişeyi
For
months
I
was
alone
fighting
my
worries
Kainatta
bir
noktayım
şimdi
deniz
rengindeyim
In
the
universe
I'm
a
dot,
now
I'm
the
color
of
the
sea
Her
şeyi
bırak
akışına
bırak
dünya
karar
versin
Let
everything
go,
let
the
world
decide
Al
kendini
karşına
kal
yeter
ki
hayatta
Take
yourself
opposite,
just
stay
alive
Sen
ne
istersen
hayattan
gözlerini
yummadan
yap
You
can
do
whatever
you
want
from
life,
don't
close
your
eyes
Kim
umursar
evrende
senin
dünyanda
kum
kadar
Who
cares,
in
the
universe
as
a
grain
of
sand
in
your
world
Umutların
yeşermezse
hayat
döner
ızdıraba
If
your
hopes
don't
grow,
life
turns
into
suffering
Giden
gelmez
geri
hiç
aldanma
kayıp
ruhlara
She
never
comes
back,
don't
trust
the
lost
souls
Dön
bir
çocuk
yıllarına
gökyüzünün
korkusuna
Go
back
to
your
childhood
years,
to
the
fear
of
the
sky
Hayalinden
uzaktaysan
sil
yeniden
başla
If
you
are
far
from
your
dream,
erase
it
and
start
over
çünkü
böyle
birşey
yaşamak
kağıt
parçasına
basılır
Because
something
like
this
to
live
is
printed
on
a
piece
of
paper
Her
gün
dünyada
haksızlık
ve
cinayet
Every
day
in
the
world
there
is
injustice
and
murder
Ve
asıl
acı
olan
biz
buna
alışığız
And
the
real
pain
is
that
we
are
used
to
it
Gazeteni
fırlat
çöpe
devam
et
Throw
your
newspaper
in
the
trash,
move
on
Umut
bitti
mutluluk
demir
sandıkta
kitli
Hope
is
gone,
happiness
is
locked
in
an
iron
box
Gam
dolup
taşarken
kadehler
huzur
çekti
gitti
While
the
goblets
are
filled
with
sorrow,
peace
has
gone
away
Belki
yaşadık
der
güler
geçeriz
neşeyle
öldüğümüz
an
Maybe
we'll
laugh
and
say
we
lived,
the
moment
we
die
happily
Uzak
ve
mavi
o
yerde
huzuru
gördüğümüz
an
In
that
distant
and
blue
place,
the
moment
we
find
peace
Nefreti
gömdüğümüz
an
kopar
bütün
düğümler
The
moment
we
bury
hatred,
all
the
knots
are
broken
Bir
varız
bir
yokuz
nasılsa
bu
bilinmez
We
exist
and
we
don't
exist,
it's
unknown
Alıp
bavul
gidilmez
ki
kabul
et
kalıp
You
can't
leave
with
a
suitcase,
accept
it
and
stay
Hayatın
ağzından
içtikçe
acıyı
sükunet
sanıp
We
drank
the
bitterness
from
the
mouth
of
life,
thinking
it
was
peace
Sevgin
şaşırtmasın
seni
felek
taşıtmasın
çile
Don't
let
love
surprise
you,
don't
let
the
world
carry
you
away
Sorma
gülen
nasıl
güler
yürü
takılmadan
düne
Don't
ask
how
the
one
who
laughs
laughs,
walk
without
stumbling
into
yesterday
Var
mı
yakılmadık
yürek
dayan
yıkılmadan
diret
Is
there
an
unburned
heart?
Stand
up
and
don't
fall
down
Yükün
kadar
dile
henüz
dokunmadın
dibe
You
ask
as
much
as
your
burden,
you
haven't
touched
the
bottom
yet
Hani
yoklar
hadi
toplan
boşver
korkma
They're
not
there,
come
on,
come
together,
don't
be
afraid
Koş
daha
çok
var
hatana
gülüp
hoş
der
dostlar
Run,
there's
still
a
lot,
laughing
at
your
mistake,
friends
say
it's
nice
Yol
ver
mutlak
ki
ölüm
tadacak
bizi
Give
way,
death
will
surely
taste
us
Ben
efkarlardan
güneş
ettim
bir
gün
yakacak
sizi
I
turned
my
sorrows
into
sun,
one
day
it
will
burn
you
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Hall Marcel Theo, Brown Elaine
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.