Paroles et traduction Bulutsuzluk Özlemi feat. Fırat Tanış - Deli Orman

Deli Orman

Bu orman ki Deliormandır gelip durmuşuz
Demek Ağaçdenizinde çadır kurmuşuz
Malum niçin geldik,
Malum derdi derunumuz diye
Her daldan her köye bir şahin uçurmuşuz
Her şahin peşine yüz aslan takıp gelmiş
Köylü, bey ekinini, çırak çarşıya yakıp
Reaya zinciri bırakıp gelmiş
Yani Rumelinde bizden ne varsa tekmil
Kol kol Ağaçdenizine akıp gelmiş
Bir kızılca kıyamet
Karışmış birbirine
At, insan, mızrak, demir, yaprak, deri
Gürgenlerin dalları, meşelerin kökleri
Ne böyle bir alem görmüşlüğü var
Ne de öyle bir uğultu duymuşluğu var
Deliorman deli olalı beri

Anastas'ı Deliorman'da Bedreddin'in ordugahında bırakıp
Ben ve rehberim Gelibolu'ya indik
Denizi yüzerek karşı kıyıya vardık
Bizi bir balık gibi çevik yapan şey
İzmir yoluyla Karaburun'a,
Bu sefer şeyhinden Mustafa'ya haber ulaştırmak işiydi
İzmir'e yakın bir kervansaraya vardığımızda,
Padişahın on iki yaşındaki oğlunun elinden tutan
Bayezid Paşa'nın Anadolu askerlerini topladığını duyduk

Deli Orman

This forest is Deliorman, where we have come
So we have set up camp in Ağaçdeniz
As you know, we came here
Because of the pain in our hearts
We have sent a falcon from every branch to every village
And each falcon has brought back a hundred lions
The villagers have abandoned their crops and the apprentices have burned down the market
The serfs have cast aside their chains and joined us
So everything we had in Rumelia
Has flowed into Ağaçdeniz, arm in arm
A great red apocalypse
All mixed together
Horses, men, spears, iron, leaves, leather
The branches of the beech trees, the roots of the oaks
Neither has ever seen such a sight
Nor has either ever heard such a roar
Since Deliorman went mad

Leaving Anastas behind in Deliorman, in Bedreddin's camp
I and my guide came to Gallipoli
We swam across the sea to the other shore
The thing that made us as agile as fish
Via İzmir to Karaburun
This time it was my duty to deliver news to Mustafa from the sheikh
When we reached a caravanserai near İzmir
We heard that Bayezid Pasha, who held the hand of the sultan's twelve-year-old son
Was gathering Anatolian soldiers