Paroles et traduction Canfeza - Acı
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yeniden
birini
sevmek
ömür
sürer
To
love
someone
again
would
take
a
lifetime,
O
kadar
kalmadı
be
gönül
süren
My
heart
doesn't
have
that
much
time
left.
Yaşattıkların
tümüyle
ölümsüzler
What
you
put
me
through
is
immortal,
Gözlerimde
saklı
mühürsün,
hep
You're
a
seal
hidden
in
my
eyes,
forever.
Seni
seviyorum
dediğim
herkesi
sevdim
I
loved
everyone
I
said
"I
love
you"
to,
İnan,
yine
olsalardı
yine
severdim
Believe
me,
I'd
love
them
again
if
they
were
here.
Ne
aldım,
ne
de
verdim
I
neither
took
nor
gave,
Ne
aldın,
ne
verdin?
You
neither
took
nor
gave.
Neyse
asıl
konuya
dönelim,
aşka
Anyway,
let's
get
back
to
the
main
topic,
love.
Aşık
olunca
mı
kalbine
yönelir
taşlar?
Do
stones
target
your
heart
when
you
fall
in
love?
Çok
sevince
mi
ızdırap
başlar?
Does
agony
start
when
you
love
too
much?
Kötü
mü
aşk,
saçma
mı
başka?
Is
love
bad,
is
anything
else
absurd?
Sevmek
bir
sanattır,
kanatlı
Love
is
an
art,
winged,
Kanat
uçmaktır
ki
uçmakta
sanattır
Wings
are
for
flying,
and
flying
is
an
art.
Bana
kalırsa
biri
sanatı
yarattı
As
far
as
I'm
concerned,
someone
created
art,
Mutlak
yaradan,
içimizdeki
sanatçı
The
absolute
creator,
the
artist
within
us.
Sorarsa
biri
önünü
kesenlerin
If
someone
asks
about
those
who
cut
you
off,
Tanımıyoruz
ne
sen
beni,
ne
ben
seni
We
don't
know
each
other,
neither
you
me,
nor
I
you.
Hiç
olmadık
ne
ben
senin,
ne
sen
benim
We
never
were,
neither
I
yours,
nor
you
mine.
Açıkçası
ne
sen
ben,
ne
ben
senim
Frankly,
neither
you
are
me,
nor
I
am
you.
Şiir
senden
fazlasıdır,
sihrim
Poetry
is
more
than
you,
my
magic,
Doğum
günüm,
gün
ışığım,
mihrim
My
birthday,
my
daylight,
my
altar.
Bir
zahmet
hatanı
düzelt
şimdi
Please
fix
your
mistake
now,
Beni
bu
saf
karanlığa
sen
ittin
You
pushed
me
into
this
pure
darkness.
Beni
bu
karanlıkta
kaybettin
You
lost
me
in
this
darkness,
Üzüldüm,
sanki
bilyelerimi
kaybettim
I'm
sad,
as
if
I
lost
my
marbles.
Beni
bir
çocuk
gibi
kaybettin
You
lost
me
like
a
child,
Pazarda
kaybolmuş
gibi
ağladım,
aybettin
I
cried
like
I
was
lost
in
the
market,
you
moon-cursed.
Bu
bana
yapılmazdı,
yaptın
This
shouldn't
have
been
done
to
me,
you
did
it.
Sana
bu
yapılmazdı,
yaptım
This
shouldn't
have
been
done
to
you,
I
did
it.
Kandırılmamalıydım,
yaptın
I
shouldn't
have
been
fooled,
you
did
it.
Şiirlere
değmezdin,
yaptım
You
weren't
worthy
of
poems,
I
did
it.
Güzeldin
herşeyinle,
yenmezdin
tadından
You
were
beautiful
in
every
way,
your
taste
was
unbeatable,
Yüzüne
şiir
yazılacak
binlerce
kadın
var
There
are
thousands
of
women
to
write
poems
on
their
faces.
Ardından
tek
bir
kez
söz
etmedim
adından
I
didn't
mention
your
name
once
after
you
left,
Biriydin
benim
için
o
binlerce
kadından
You
were
one
of
those
thousands
of
women
to
me.
Biri
gider
bini
gelir
One
goes,
a
thousand
come,
Bini
gider
biri
gelmez
A
thousand
go,
one
doesn't
come,
Ne
yaman
çelişkidir
What
a
terrible
contradiction,
Biri
kanatır,
bini
delmez
One
stings,
a
thousand
don't
pierce.
Onu
sever,
beni
sevmez
He
loves
her,
doesn't
love
me,
Ona
ulaşır,
bana
ermez
He
reaches
her,
doesn't
reach
me.
Aşk
dilenmek
gerekmez
Love
shouldn't
be
begged
for,
Ona
verir,
bana
vermez
He
gives
to
her,
doesn't
give
to
me.
Sırf
benim
gönlüm
olmasın
diye
Just
so
my
heart
wouldn't
be
mine,
Gönlüme
el
koyuyorsun,
niye?
You're
confiscating
my
heart,
why?
Sırf
gönlünde
olmayayım
diye
Just
so
I
wouldn't
be
in
your
heart,
Gönlüne
el
koyuyorsun,
niye?
You're
confiscating
your
heart,
why?
Acıyı
seviyorum
damak
tadım
böyle
I
love
pain,
that's
my
taste,
Acı
dil,
çoğunlukla
tatlı
şeyler
söyler
A
bitter
tongue
often
speaks
sweet
things.
Unuttuysan
beni,
bunu
açıkça
söyle
If
you
forgot
me,
tell
me
clearly,
Beni
unutsan
da
özleyeceksin
söz
ver
Promise
me
you'll
miss
me
even
if
you
forget
me.
Arada
bana
küfret,
günahı
benim
Curse
me
sometimes,
it's
my
sin,
Vahı
beni
bulur
bir
gün,
ahı
seni
Woe
will
find
me
one
day,
its
curse
is
yours.
Yakama
yapışmış
bir
günahın
eli
The
hand
of
a
sin
is
clinging
to
my
collar,
İçinde
boğuluyorum
bir
sürahi
selin
I'm
drowning
in
a
pitcher
of
your
flood.
Dışında
kalmışım
şekerden
bir
evin
I'm
left
outside
a
house
made
of
sugar,
Sular
altında
kalmış,
insana
güvenim
My
trust
in
people
is
flooded,
Ateş
pahası
olmuş
sevdanın
dirhemi
The
dirham
of
love
has
become
expensive,
Ne
sağa,
ne
sola
dönmüyor
dümenim
My
helm
is
turning
neither
right
nor
left.
Sende
herşey
tıkırında
gibi
Everything
seems
perfect
with
you,
Sanki
bir
gece
de
olsa
görmemişsin
dibi
As
if
you've
never
seen
the
bottom,
not
even
for
one
night.
Sen
de
zaten
bunu
istemişsin
gibi
As
if
you
wanted
this
too,
Ya
gerçekten
böyle
oldu,
ya
da
bu
kibir
Either
it
really
happened
this
way,
or
it's
just
pride.
Gerçekleştiremedin
bir
küçük
düşü
You
couldn't
realize
a
small
dream,
Seni
gönlümde
fazla
büyütmüşüm
I
overestimated
you
in
my
heart.
Ederini
anladığımdandır
küçük
düşüm
My
humiliation
is
because
I
understood
your
worth,
Benimki
küçük
sen
büyük
düşün
Mine
is
small,
you
think
big.
Ama
nereye
çekersen
oraya
yürür
But
it
walks
wherever
you
pull
it,
Orada
gece
olur,
orada
söndürür
günü
Night
falls
there,
it
extinguishes
the
day
there.
Sana
bakan
gözlerinde
beni
görür
The
eyes
that
look
at
you
will
see
me,
Çünkü
ben
ebediyen
gözlerine
sürgünüm
Because
I
am
eternally
exiled
to
your
eyes.
Kavradım
süngümü
tehlikeli
sulardayım
I
grasped
my
bayonet,
I'm
in
dangerous
waters,
Göz
bebeklerine
mesafem
bir
dudak
payı
The
distance
between
your
pupils
and
me
is
a
lip's
length.
Bir
ağlamana
bakar
işim,
korkulardayım
My
job
is
to
watch
you
cry,
I'm
in
fear,
Tekrar
paylaşamazsak
diye
bir
dudak
çayı
In
case
we
don't
share
a
lip's
sip
of
tea
again.
Boşluğunu
doldurmadım,
daha
yer
açtım
I
didn't
fill
your
void,
I
made
more
space.
Sende
yer
kalmadıysa
eğer
bana
ver
aşkı
If
you
have
no
room
left,
give
me
your
love.
Beni
aşka
boğ
kesintisiz
ki
zaman
şaşsın
Drown
me
in
love,
uninterrupted,
so
time
gets
confused,
Ki
nasıl
yaşar
bir
insan,
bir
başına,
başsız
So
that
a
human
knows
how
to
live,
alone,
headless.
Gittin
ama
bana
bir
meziyet
yükledin
You
left
but
burdened
me
with
a
virtue,
Koyuyorum
nereye
istersem
yüklemi
I
put
the
burden
wherever
I
want.
Bana
bir
kapı
araladı
tüm
gördüklerim
Everything
I
saw
opened
a
door
for
me,
Farklı
bakıp,
görmek
bir
çeşit
körlük
değil
Looking
differently,
seeing
is
not
a
kind
of
blindness.
Her
şeye
iyi
niyetle
yaklaşmak
öldürür
Approaching
everything
with
good
intentions
kills,
Herkesi
sarıp
sarılmanın
sonucu
kördüğüm
The
result
of
embracing
everyone
is
a
knot.
Yaşam
hayli
narin
bir
ağdır
kaderin
ördüğü
Life
is
a
very
delicate
web
woven
by
fate,
Sevilen
sanma
ki
sevende
ömürlüğüm
Don't
think
that
the
beloved
is
eternal
in
the
lover.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Album
Cin
date de sortie
15-08-2017
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.