Paroles et traduction Canfeza - Paha
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kaçıp
kaybolmana
fırsat
veriyor
pus
The
fog
gives
you
a
chance
to
run
and
disappear
Elimden
gittin
ama
içimden
geliyorsun
You're
gone
from
my
hands
but
come
from
within
me
Ağzından
çıkan
kalbime
giriyor,
sus
What
comes
out
of
your
mouth
enters
my
heart,
hush
İşime
geliyorken,
gücüme
gidiyorsun
While
it's
working
for
me,
you're
draining
my
strength
Dışım
bırak
geçmiş
diyor,
içim
gelecek
My
outside
says
leave
the
past,
my
inside
says
the
future
Gelecek
diye
beklerken
içim
geçmiş
While
waiting
for
the
future,
my
inside
becomes
the
past
Hem
bu
saatten
sonra
ne
için
gelecek?
And
after
all
this
time,
why
would
the
future
come?
Ona
desin
ki
biri:
"Bunun
için
geçmiş"
Tell
her
someone
said:
"The
past
is
for
this"
Sabahın
hayrı
şer,
şerri
hayır
gecenin
The
morning
brings
good
or
evil,
the
night
brings
evil
or
good
Sabahı
görüyorsak
geldi
ayın
eceli
If
we
see
the
morning,
the
month's
end
has
come
Seviyorken
ayrılmak
bir
garip
tecelli
To
part
while
in
love
is
a
strange
manifestation
Ayrıyken
sevmeyi
de
bir
biz
becerdik
We're
the
only
ones
who
mastered
loving
while
apart
Tek
tegrarı
olmayacak
sonsun
You're
the
infinite
that
won't
have
a
single
replay
Olsun
da
nasıl
olursa
olsun
Let
it
be,
however
it
may
be
Ucu
bucağı
görünmeyen
sonsuz
The
boundless
whose
end
and
edge
can't
be
seen
Olsun
da
nasıl
olursa
onsuz
Let
it
be,
however
it
may
be
without
you
Hava
serin
mi
oralarda?
Is
the
air
cool
over
there?
İçimde
cehennemden
korolar
var
There
are
choirs
from
hell
inside
me
Gönlüm
alev
alacak
kadar
kor
olanda
My
heart
is
so
full
of
coal,
ready
to
catch
fire
Vazgeçmeyi
beceremem
ki
zor
olandan
I
can't
manage
to
give
up
on
what's
difficult
Ölsem
de
yerine
birini
koymazdım
Even
if
I
died,
I
wouldn't
replace
you
with
anyone
Vazgeçmek
zorunda
mısın,
az
geçsen
olmaz
mı?
Do
you
have
to
give
up,
can't
you
just
pass
by
a
little?
Öldürsen
de
yerime
birini
doymazdın
Even
if
you
killed
me,
you
wouldn't
be
satisfied
with
anyone
else
in
my
place
Konuşamıyorsun
madem,
yaz
geç
sen
olmaz
mı?
If
you
can't
talk,
why
don't
you
just
write,
wouldn't
it
be
okay?
Tutsaklık,
ölüm,
dahası
var
Captivity,
death,
there's
more
Hepsi
sana
ulaşmak
pahasına
All
at
the
cost
of
reaching
you
Ya
düşer
başım
dizlerine
Either
my
head
falls
on
your
knees
Ya
da
nasip
olur
bir
hasıma
Or
it
becomes
the
fate
of
an
enemy
Ödül
koymuş
zaman
başıma
Time
has
put
a
bounty
on
my
head
Zaten
dünyada
sayılı
aşım
var
Anyway,
I
have
only
a
few
loves
in
the
world
Bakmayacak
gözümün
yaşına
My
eye
won't
look
at
my
age
Nice
ölenlerden
nice
yaşım
var
I
have
many
lives
from
many
who
died
Alalım
en
başından,
bir
musalla
taşında
Let's
take
it
from
the
beginning,
on
a
shroud
stone
Yaşam
el
etek
çekmiş
tırnağından,
saçından
Life
has
withdrawn
from
your
nails
and
hair
Tükenmiş
neşen
de,
hasretin
de,
acın
da
Your
joy,
your
longing,
your
pain
are
all
exhausted
Sapmış
beden
yaşam
amacından
The
body
has
deviated
from
its
purpose
of
living
Vuslat
dik
bir
dağ
yamacında
Reunion
is
on
a
steep
mountainside
Görüyorum
her
şey
net,
tam
açımda
I
see
everything
clearly,
right
before
my
eyes
Bir
savunma
var
doğanın
anacında
There's
a
defense
in
the
mother
of
nature
Denize
sudan
zarar
gelmez,
kara
çığdan
The
sea
is
not
harmed
by
water,
the
land
by
the
avalanche
Ben
yola
çıktım
ama
yol
sana
çıkmadı
I
set
out
on
the
road,
but
the
road
didn't
lead
to
you
Ben
de
sana
çıkmayan
bu
yoldan
çıkmadım
I
didn't
leave
this
road
that
didn't
lead
to
you
Bir
kapıyı
kapatan,
birini
açar
One
who
closes
a
door
opens
another
Sana
tüm
kapılar
kapanır
da
kalp
kapım
açık
kalır
All
doors
may
close
on
you,
but
the
door
of
my
heart
will
remain
open
Güneş
sana
doğar,
sular
sana
doğru
akar
The
sun
rises
for
you,
waters
flow
towards
you
Ay
sana
vurur,
sesin
gönlümü
yakar
The
moon
hits
you,
your
voice
burns
my
heart
Sen
ses
edince
sesinden
utanır
saka
When
you
speak,
even
the
mockingbird
is
ashamed
of
its
voice
Sen
gülünce
bitki
örtüm
papatyalar
takar
When
you
smile,
the
plant
cover
wears
daisies
Sen
gelirsen
siyahından
sıyrılır
geceler
If
you
come,
the
nights
will
be
cleared
of
their
blackness
Sen
yanımda
ol
duacın
olur
tüm
secerem
Be
by
my
side,
all
my
prayers
will
be
yours
Sen
gelirsen
bir
kandile
sığar
bütün
geceler
If
you
come,
all
the
nights
will
fit
into
a
single
candle
Sen
yanımda
olursan
ben
gülerim
ecele
If
you're
by
my
side,
I'll
laugh
at
death
Gözbebeğim
sen
bir
ağla,
gerek
kalmaz
suya
My
darling,
you
cry
once,
there's
no
need
for
water
Sen
fısılda,
sağır
sultan
bile
duyar
You
whisper,
even
the
deaf
sultan
can
hear
Adamlık
öğretirsin
en
çıkmayacak
huya
You
teach
manhood
to
the
most
stubborn
nature
Sen
niyet
et
yeter
ki
tüm
cemaat
uyar
You
only
need
to
intend,
and
the
entire
congregation
will
obey
Orada
feryat
et,
burada
bir
can
ölür
Scream
there,
a
soul
dies
here
Bir
nefes
üfle
yeter
kuş
kaybeder
yönü
You
blow
once,
enough
for
the
bird
to
lose
its
way
Ateşin
yakar,
damla
suyu
kalmaz
gölün
Your
fire
burns,
no
drop
of
water
remains
in
the
lake
Işığın
bir
defalık
kartal
eder
körü
Your
light,
just
once,
makes
the
blind
an
eagle
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.