Canfeza - Sarmaşık - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Canfeza - Sarmaşık




Sarmaşık
Sarmaşık
Burnumun Direklerinde Asılı Kokun.
Your scent is hanging from the pillars of my nose.
Beynimde Aynı Direklerde Asılı Bir Cesedin Şoku.
The shock of your body hangs on the same pillars in my brain.
Sen Varsan Ben Yokum, Ben Varkende Sen Yoktun
If you are present, I am absent, and when I was present, you were not.
Aynı Cehennemde Kaynıyoruz Fokur Fokur.
We boil in the same hell, bubbling and seething.
Tam Değilim En Tam Halim Anca Yarım.
I am not whole, at my fullest, I am only half.
Gözlerim Işıkta Yeşil Karanlıkda Kan Çanağı.
My eyes, green in the light, are pools of blood in the dark.
Biraz Yanında Olan Her kimse Canından Çok Sever Seni.
Anyone who spends a little time with you loves you more than their own life.
Yastığımla Hala Arkadaşmı Bal Yanağın.
Are my pillow and I still friends, honey face?
Sana Serilir Gönlün Tek Renkli Narin Halısı.
The heart's single-colored delicate carpet is spread out for you.
Seni Sadece İnsan Değil Cümle Alem Tanısın.
May not only humans but the whole world know you.
Yağmurun Gözünden Seli Gözlerimden Seni
The flood from the rain's eyes, from my eyes - you.
Özleminden Beri Anlatırım Aklın, Aklı Karışır.
I tell of your longing, since then, the mind is confused.
En Uzun Süren Ömre Denktir Ömrümün 1 Karışı.
One inch of my life is equal to the longest lifespan.
Afitap Seni Gördüğü Günden Beri Sarışın.
The sun has been blonde since the day it saw you.
1 Ay Kaldı Sana Rekabet Edebilecek Güçte.
One month remains strong enough to compete with you.
1 Ay Kaldı Tutulmana Oda Büyüklüğüne Alışır.
One month remains, and it will get used to the size of your eclipse.
20 Dilde Seviyorum Seni, 81 İlde.
I love you in 20 languages, in 81 cities.
80 Bin Çeşit Bitkinin 80 Bininde.
In 80 thousand kinds of plants, in 80 thousand of them.
Kendi Kafama Sıktığım Gümüş Bi Kurşun Varlığın.
Your existence is a silver bullet I shot into my own head.
Ne Olur O Karanlıktan Yanıma Seksen Birinde.
Please, come to me from that darkness, in all 81 cities.
Beyaz Bir Güvercinin Özğürlüğe Cilve Taklaları.
A white dove's playful flirtations with freedom.
İçimi Göremediğimdendir Seni İçimde Saklamadım.
I did not hide you inside me because I couldn't see my insides.
Mümkün Değil Anlatamam Gücüm Yetmez Bir Anlasan
It's impossible, I can't explain, I don't have the strength. If you only understood.
Terse Döner Hayatına Yön Veren Tüm Çarkaların.
All the gears that steer your life would turn in reverse.
Makamlar Kalıcı Değildir Kim Sahiplendi Koltuğu.
Positions are not permanent, whoever owned the armchair.
Elimde Bir Sen Tutuyorum Taş Kalbimden Yonttuğum.
In my hand, I hold you, sculpted from my stone heart.
Karşıma Koydum Gözlerimi Kaçırmadan İzliyorum.
I placed my eyes before you, I watch without looking away.
Rabbimin Lütfudur Bana Yokluğunun Bolluğu.
The abundance of your absence is a gift from my Lord.
Kozum kupa, sen elimde kalan karosun.
My trump card is the queen of hearts, you're the diamond I'm left with.
Unutmam seni Bursa beton olsa, Ankara su.
I wouldn't forget you if Bursa were concrete and Ankara water.
Ayaklarının altında parçalanmış galoşum.
My galoshes, shredded under your feet.
Bu ruhumun yüreğinden mezuniyet balosu.
This is the graduation ball of my soul's heart.
Beni tamamen unuttun, bende seni.
You completely forgot me, and I, you.
Bende seni diyorum ama tüm hafızam sende benim.
I say I, you, but all my memory is you, of me.
Bende seni seviyorumda sever misin sende beni?
I love you, but do you love me too?
Dünyada tek değilsin bende senim.
You're not the only one in the world, I am yours too.
Aşka çabalıyorsun ama yanaklarında ter eksik.
You strive for love, but your cheeks lack sweat.
Başını vermeden karşılık beklemen gereksiz.
It's pointless to expect something in return without giving your head.
Aşk musiki sever ama senin sazında tel eksik.
Love likes music, but your saz is missing a string.
Yaşıyorum fakat susuz darmadağan şerefsiz.
I'm living but hungry, thirsty, shattered, dishonorable.
Sen yeşili kıyafetimin sağı solu arkası.
You are the right, the left, the back of my green garment.
Seni görmek için cennetin balkonundan sarkarım.
I'd hang from heaven's balcony to see you.
Gözlerim kapalıyken karanlığından kamaşır.
My eyes are dazzled by your darkness when they are closed.
Ruhlarımızın saflığını çürüttü yeşil sarmaşık.
Green ivy rotted the purity of our souls.
Herşeysin hiçbirşeyin olmadığı bir diyarda.
In a land where you are everything and nothing at the same time.
Fazlasın nefes dar hatta sudan yahut bi yardan.
You are more than enough, suffocating, even more than water or a lover.
Seni yere göğe sığdıramazken aklım.
While my mind can't contain you in heaven and earth.
Nasıl sığar güneşe aşkım, nasıl görünür ayda? (nasıl)
How can my love fit into the sun? How can it appear on the moon? (how)
Yıldızları parlak bulan seni nasıl mat görür?
How can the one who finds stars bright see you dull?
Sana ulaşmak isterim zamanım tersine dönüp.
I want to reach you, my time turning back.
Olmadığın zamanların mutluluğunu görüp.
Seeing the happiness of times without you.
Seni bi başka maddede yaşamaya katlanamaz gönül.
The heart can't bear to experience you in another substance.
Ben sen oldum, sen hala ilk günümsün.
I became you, you are still my first day.
Sen yoktan günüm dün amma varsan şükür günüm gül.
If you don't exist, my day is yesterday, but if you do, thank God, my day is a rose.
Her sabah sen doğar, her akşam sen batarsın.
Every morning you rise, every evening you set.
Saat sensin gece gündüz boğazımda düğümlü.
You are the clock, night and day, a knot in my throat.
Aynı anda hem doğum hem batan sensin yar.
You are both birth and setting at the same time, my love.
Seni ben gibi seven 10 binlerce ahmak densiz var.
There are tens of thousands of fools and rude ones who love you like I do.
Her biriyle omuz omuza yürüyorum genzimde hor
I walk shoulder to shoulder with each one, a whore in my youth.
Yanar söner kalbimde volkan mağaralar.
Volcanic caves flicker in my heart.
Patlıyorum senin köyüne akıyor kanım.
I explode, my blood flows to your village.
Yanan her ağaç kudretinden sevdiğini tanır.
Every burning tree recognizes its loved one by its power.
Buharlaşan her nehir terk eder bir canı.
Every evaporating river abandons a soul.
Bulutlar ölür değeri kalmaz ay yada balın.
Clouds die, the moon or honey lose their value.
Kurtlar artık ulumaz, Aslanlar duyamaz.
Wolves no longer howl, lions cannot hear.
Sevdiğimi bilen çoktur, aşkımı duyan az.
Many know whom I love, but few hear my love.
Özledim gözlerini 5 dakika uyan az.
I miss your eyes, wake up for 5 minutes, just a little.
Çok değil gözlerinin kabesinde bi namaz.
Just a prayer in the temple of your eyes.






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.