Paroles et traduction Canfeza - Turkuaz
Yaz
meyvesi,
ben
mutlu
olurum
yaz
gelmesin
Summer
fruit,
I'll
be
happy
when
summer
doesn't
come
Doğum
günün
kutlu
olsun
bugün
ömrümün
ilk
perşembesi
Happy
birthday
to
you
today,
the
first
Thursday
of
my
life
Gerçi
her
gün
doğan
birine
neyin
tebriği?
Ne
densizim!
Actually
what's
the
point
of
congratulating
someone
who's
born
every
day?
How
insensitive
of
me!
Heyecandandır,
af-afedersin
sevgilim
It's
because
of
excitement,
ex-excuse
me
my
love
Tüm
evren
kan
ağlasın;
ancak
burnu
kanamasın
Let
the
whole
universe
bleed;
but
not
its
nose
Dilek
mumundan
yükselen
is
gözlerimin
boyası
The
smoke
rising
from
the
birthday
candles
is
the
paint
of
my
eyes
Bi
pasta
bir
kolasın,
kalbim
bu
gece
aşka
doyasın
A
cake
and
a
coke,
let
my
heart
be
full
of
love
tonight
Ye
kürküm
ye,
çünkü
birazdan
akacak
gözlerinin
boyası
Eat
my
fur,
because
the
paint
of
your
eyes
will
flow
soon
Ağlamakla
yağmur
arası
ince
çizgi
görenler
Those
who
see
a
thin
line
between
crying
and
rain
Kör
olmaktan
büyük
mutluluk
var
mıdır
bu
dönemde?
Is
there
a
greater
happiness
than
being
blind
in
this
period?
Seni
bir
sonbahar
ağacı
gibi
çıplak
ve
saf
gören
ben;
I
who
see
you
naked
and
pure
like
an
autumn
tree;
Zehrin
de
olurum,
zevkin
de,
kölen
de
I
can
be
your
poison,
your
pleasure,
and
your
slave
Çok
romantik
susuyoruz,
metrelerce
özlem...
We
are
silent
in
a
romantic
way,
lots
of
longing...
Buradan
seni
net
görmek
mümkün
değil
çıplak
gözle
From
here
it's
not
possible
to
see
you
clearly
with
the
naked
eye
Niye
ısrarcı
olduğumdan
yana
bir
merakın
varsa,
dinle;
If
you're
wondering
why
I'm
being
persistent,
listen;
Anlatamam
gözle
çünkü
tüm
marifet
sözde
I
can't
tell
you
by
looking
because
all
proficiency
is
in
words
Yeşile
anlam
katan
sensin,
siyaha
dahi
You
are
the
one
who
gives
green
its
meaning,
and
even
to
black
Kalbin
bana
uzatılmayı
bekleyen
bi
dala
sahip
Your
heart
has
a
branch
waiting
to
be
extended
to
me
Köle
taklidi
yapmıyorum,
acı
gerçeğin
hâlim
I'm
not
pretending
to
be
a
slave,
my
state
is
a
bitter
truth
Her
kırbaçta
sen
diyorum,
şimdi
bi
daha
sahip
In
every
whip
I
say
you,
now
own
it
again
Vur
göğsümün
sen
kısmına
bozulsun
rahatım
Hit
the
part
of
my
chest
that
belongs
to
you,
let
my
comfort
be
ruined
Uykularımı
kaçırıyorsun,
üzgünüm
ve
dahası
You're
making
me
lose
sleep,
I'm
sorry
and
more
Bir
gün
seni
alıp
onun
elinden,
bir
hiçliğe
koşarım
One
day
I'll
take
you
from
him
and
run
to
nothingness
Sen,
ben
değil
biz
olacağız
inanıyorum
da
nasıl?
You,
I,
no
we
will
be
one,
I
believe,
but
how?
Sana
benzeyen
bi
kızım
olsa
seni
o
anda
unuturum
If
I
had
a
daughter
who
looked
like
you,
I
would
forget
you
at
that
moment
Çünkü
o
kız
bana
benzeyen
deli
bi
adama
umut
olur
Because
that
girl
would
be
hope
for
a
crazy
man
who
looks
like
me
Keşkelerini
gömdüğün
topraktan
otlar
bitmiş
Grass
has
grown
from
the
soil
where
you
buried
your
regrets
Al
birini,
sana
verdiğim
toprak
vazoda
kurut
onu
Take
one,
dry
it
in
the
clay
vase
I
gave
you
Güzelliğinin
duru
tonu,
el
değmememiş
turkuazım
The
pure
hue
of
your
beauty,
my
untouched
turquoise
Oyun
sandı
bağlanışımı
elleriyle
kurdu
yazı
Summer
played
a
game
with
my
attachment
and
made
it
out
of
yarn
Size
onu
ilk
kez
anlatıyorum,
annem
sordu:
"Nasıl?"
I'm
telling
you
about
her
for
the
first
time,
my
mother
asked:
"How
is
she?"
Dedim:
"İyidir,
güzeldir
de,
onsuzluk
korkunun
hası."
I
said:
"She's
fine,
beautiful,
but
the
fear
of
losing
her
is
the
real
deal."
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.