Paroles et traduction Cem Karaca - Hoş Geldin Kadınım

Hoş Geldin Kadınım

Hoşgeldin kadınım benim, hoşgeldin
Hoşgeldin kadınım benim, hoşgeldin
Yorulmuşsundur, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyum ne gümüş leğenim var
Yorulmuşsundur, yorulmuşsundur
Susamışsındır buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Susamışsındır, susamışsındır, susamışsındır
Acıkmışsındır sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi esir ve yoksuldur odam
Acıkmışsındır, acıkmışsındır
Hoşgeldin kadınım benim, hoşgeldin
Ayağını bastın odama, kırk yıllık beton çayır çimen şimdi
Güldün, güller açtı penceremin demirlerinde
Ağladın avuçlarıma döküldü inciler
Gönlüm gibi zengin, hürriyet gibi aydınlık oldu odam
Hoşgeldin kadınım benim, hoşgeldin
Gönlüm gibi zengin, hürriyet gibi aydınlık oldu odam
Hoşgeldin kadınım benim, hoşgeldin
Hoşgeldin kadınım benim, hoşgeldin

Welcome My Woman

Welcome my woman, welcome
Welcome my woman, welcome
You must be tired, how I wish I could wash your little feet
I have neither rose water nor a silver basin
You must be tired, you must be tired
You must be thirsty, I have no iced sherbet to offer you
You must be thirsty, you must be thirsty, you must be thirsty
You must be hungry, I cannot set a table with white linen
My room is as captive and poor as my country
You must be hungry, you must be hungry
Welcome my woman, welcome
You stepped into my room, a meadow for forty years of concrete
You smiled, roses bloomed on my window's iron bars
You cried, pearls fell into my palms
Like my heart, rich, like freedom, my room was bright
Welcome my woman, welcome
Like my heart, rich, like freedom, my room was bright
Welcome my woman, welcome
Welcome my woman, welcome