Paroles et traduction Cem Karaca - Sahibi Geldi
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
O
gözlüklerinin
arkasından
bakıp
You
look
behind
your
glasses
and
ask
Niçin
ağlıyorsun
Why
are
you
crying?
Nerde
o
eski
İstanbul
Where's
that
old
Istanbul
Nerde
o
eski
İstanbul
diye
Where's
that
old
Istanbul?
Hayıflanıyorsun
You
ask
and
Çok
zor
iş
It's
difficult,
Bu
doğup
büyüdüğün
şehirde
böyle
Very
difficult.
Dımdızlak
bir
yabancı
gibi
kalmak
To
feel
alienated
in
the
city
you
were
born
and
raised,
Bir
tabureye
tüneyip
To
feel
like
an
alien,
Akşamları
ha
ha
ha
haa
To
perch
on
a
stool
Kadehlerde
boğulmak
And
drown
yourself
in
cups
every
night,
Lakerda
kokmuyor
artık
İstanbul
şehri
Istanbul
no
longer
smells
like
bonito,
Paskalya
yumurtası
bile
yok
şart
mı
ki
Does
it
matter
if
there
are
no
Easter
eggs?
O
eski
bostanlar
ağzına
kadar
blok
apartman
şimdi
Those
old
gardens
are
filled
with
apartment
buildings
now,
Seninse
dikili
ağacın
bile
yok
You
don't
even
have
a
tree
to
your
name.
Kaçırılan
bir
trenin
ardından
koşup
You
chase
a
missed
train,
Ardından
koşup
yetişmeye
takatin
yok
You
run
and
run,
but
you
don't
have
the
strength
to
catch
up.
Bir
yeni
sahibi
var
artık
bu
şehrin
anlasana
This
city
has
a
new
owner,
you
see,
Kimselerden
korkusu
yok
Who
fears
no
one.
Duvara
astığın
o
çorapların
Those
socks
you
hung
on
the
wall,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Duvara
astığın
o
çorapların
Those
socks
you
hung
on
the
wall,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Altına
aldığın
o
kilimlerin
Those
rugs
you
put
on
the
floor,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Altına
aldığın
o
kilimlerin
Those
rugs
you
put
on
the
floor,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Kıro
keko
hırbo
zonta
maganda
Oafish,
rude,
uncouth,
Kıro
keko
hırbo
zonta
maganda
Oafish,
rude,
uncouth,
Ah
ah
nerde
o
eski
İstanbul
(kıro
keko
hırbo
zonta
maganda...)
Oh,
where's
that
old
Istanbul
(oafish,
rude,
uncouth...)?
O
eski
İstanbul
That
old
Istanbul?
O
eski
Kalamış
o
boğaz
That
old
Kalamış,
that
Bosporus,
Ah
o
güzelim
sahiller
Ah,
those
beautiful
beaches?
Vallahi
haklısın
azizim
You're
right,
my
dear,
Halk
sahilleri
doldurdu
The
beaches
are
packed,
Vatandaş
denize
giremiyor
People
can't
swim
in
the
sea,
Kültürsüzlük
canım
n'olacak
It's
ignorance,
you
see,
Bir
sürü
köylü
işte
A
bunch
of
peasants.
Hast
be
adam
It's
terrible,
man,
Burası
İstanbul
This
is
Istanbul,
Burdan
başka
İstanbul
yok
There's
no
other
Istanbul
like
it.
Kızım
koş
koş
sular
geldi
sular
gözümüz
aydın
ayol
Girl,
run,
run,
the
water's
coming,
the
water,
we're
saved!
Sen
ülkedeki
halkım
You,
the
people
of
my
country,
Savaştaki
askerim
My
soldiers
at
war,
Ekinim
ve
ekmeğimsin
My
crops
and
my
bread,
Sen
üretenimsin
You
are
the
ones
who
produce,
Birisi
söylemişti
hatta
bir
zamanlar
Someone
once
said,
Sen
efendimsin
You
are
the
masters.
Ve
bu
Bizans
eskisi
şehir
And
this
Byzantine
old
city,
Ve
bu
Bizans
eskileri
utansın
And
these
Byzantine
elders
should
be
ashamed
Kendi
kimliksizliklerinden
Of
their
own
lack
of
identity.
Uğruna
neler
çektiklerimiz
For
whom
we
have
suffered
so
much,
Bana
göre
vallahi
hoşgeldiniz
You
are
most
welcome,
in
my
opinion.
Duvara
astığın
o
çorapların
Those
socks
you
hung
on
the
wall,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Duvara
astığın
o
çorapların
Those
socks
you
hung
on
the
wall,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Altına
aldığın
o
kilimlerin
Those
rugs
you
put
on
the
floor,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Altına
aldığın
o
kilimlerin
Those
rugs
you
put
on
the
floor,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Duvara
astığın
o
çorapların
Those
socks
you
hung
on
the
wall,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Altına
aldığın
o
kilimlerin
Those
rugs
you
put
on
the
floor,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Duvara
astığın
o
çorapların
Those
socks
you
hung
on
the
wall,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Altına
aldığın
o
kilimlerin
Those
rugs
you
put
on
the
floor,
Sahibi
geldi
Their
owner
has
come.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Muhtar Cem Karaca
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.