Paroles et traduction Cengiz Kurtoğlu - Var mı Söyle
Var mı Söyle
Do You Have Anything to Say
Yanımda
uyandığın
o
günden
sonra
değiştim,
ölümden
başka
hiçbir
şey
bizi
ayırmaz
demiştim.
I've
changed
since
the
day
you
woke
up
beside
me,
I
said
that
nothing
but
death
would
separate
us.
Ki
ölmek
istediğini
hatırla,
konuşmadığımız
an.Sen
o
güzel
saç
rengini
şimdi
başkası
için
değiştir.
Remember
how
you
asked
if
you
wanted
to
die
and
how
we
didn't
talk?
Now
you've
changed
that
beautiful
hair
color
for
someone
else.
Kıyamet
habercisi
gibiydi
evden
çıkışın.Ogün
gitmeliydim
yoktu
param,
sandım
ki
çıkışır.
The
day
you
left,
it
was
like
the
apocalypse.
I
should
have
left
that
day.
I
had
no
money.
I
thought
you
would
come
back.
Adımı
silip
başkayısla
yaşamak
istediğin
o
zaman,
yıkılan
binalar
ve
anlarım
en
altta
kalıp
sıkışır.
The
moment
you
wanted
to
erase
my
name
and
live
with
someone
else,
it
was
like
buildings
collapsing
and
me
being
trapped
underneath.
Yüzüne
dokundum
kalmasın
o
damla.Gözünü
kapatır
ellerim
son
anda.
I
touched
your
face
and
wiped
away
the
tear.
My
hands
closed
your
eyes
at
the
very
end.
Oraya
değil
gömdüm
odamda
uyu
beni
bırakma.
I
buried
you
in
my
room,
not
there.
Stay
with
me
and
don't
leave
me.
Bu
son
hatam
dinle
önce.Ölüm
yalan
söyleyince.
Listen
first,
this
is
my
last
mistake.
When
death
lied.
Benim,
yanan
sözlerinle
susan.Bitti
mi
söyle?
My,
silenced
by
your
burning
words.
Is
it
over?
Tell
me.
Sen
hiç
nefes
almayınca.Dönüp
bu
kez
bakamasamda.
When
you
stopped
breathing.
Even
if
I
can't
look
back
this
time.
Toprak
olup
bahçemizde
uyan,
bitti
mi
söyle?
Wake
up
in
our
garden,
are
we
done?
Tell
me.
Yanımda
olmadğın
her
gün
endişem
katlandı.Bir
gün
hasta
olduğunu
duydum
sanki
o
an
yaşlandım.
Every
day
without
you,
my
worries
multiplied.
When
one
day
I
heard
that
you
were
sick,
I
felt
like
I
had
aged.
Hastanede
kötü
bir
haber
almamak
için
saklandım,
öldü
haberi
kulağımdan
girip
kalbime
saplandı.
I
buried
myself
in
the
hospital
because
I
couldn't
hide
from
the
bad
news;
the
news
that
you
had
died
entered
my
ears
and
stabbed
my
heart.
İstedim
o
an
dünyaya
gözyaşı
yağdırıp
yok
olmak
lakin
çıkışmayan
paramın
önemi
kalmadı.
At
that
moment,
I
wanted
to
make
the
world
rain
with
my
tears
and
disappear,
but
my
money,
which
couldn't
get
me
out,
didn't
matter
anymore.
Bana
söylediğin
son
söz
yitirdi
anlamını.Yoksun
demekki
anlamı
yok
hoşçakalmamın.
The
last
thing
you
said
to
me
has
lost
its
meaning.
It
means
you're
gone
and
so
there's
no
point
in
saying
goodbye.
Yüzüne
dokundum
kalmasın
o
damla.Gözünü
kapatır
ellerim
son
anda.
I
touched
your
face
and
wiped
away
the
tear.
My
hands
closed
your
eyes
at
the
very
end.
Oraya
değil
gömdüm
odamda
uyu
beni
bırakma.
I
buried
you
in
my
room,
not
there.
Stay
with
me
and
don't
leave
me.
Bu
son
hatam
dinle
önce.Ölüm
yalan
söyleyince.
Listen
first,
this
is
my
last
mistake.
When
death
lied.
Benim,
yanan
sözlerinle
susan.Bitti
mi
söyle?
My,
silenced
by
your
burning
words.
Is
it
over?
Tell
me.
Sen
hiç
nefes
almayınca.Dönüp
bu
kez
bakamasamda.
When
you
stopped
breathing.
Even
if
I
can't
look
back
this
time.
Toprak
olup
bahçemizde
uyan,
bitti
mi
söyle?
Wake
up
in
our
garden,
are
we
done?
Tell
me.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Gürdal Karagöz
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.