Paroles et traduction Ceyhun Çelik - An Umbrella Over Vosporos
An Umbrella Over Vosporos
An Umbrella Over Vosporos
Bunca
zaman
bana
anlatmaya
çalıştığını,
kendimi
bulduğumda
anladım.
I
now
understand
that
you
've
tried
to
tell
me
after
all
this
time
when
I
found
myself.
Herkesin
mutlu
olmak
için
başka
bir
yolu
varmış,
Everyone
has
a
different
way
to
be
happy,
Kendi
yolumu
çizdiğimde
anladım.
I
figured
it
out
when
I
drew
my
own
way.
Bir
tek
yaşanarak
öğrenilirmiş
hayat,
okuyarak,
dinleyerek
değil.
It
is
said
that
life
is
only
learnt
by
living
it,
not
by
reading
or
listening.
Bildiklerini
bana
neden
anlatmadığını,
anladım.
I
get
it
why
you
didn't
tell
me
what
you
knew.
Yüreğinde
aşk
olmadan
geçen
her
gün
kayıpmış,
Every
day
without
love
in
your
heart
is
a
loss,
Aşk
peşinden
neden
yalınayak
koştuğunu
anladım.
I
now
understand
why
you
ran
barefoot
chasing
love.
Acı
doruğa
ulaştığında
gözyaşı
gelmezmiş
gözlerden,
When
the
pain
is
too
severe,
tears
don't
come
out
of
the
eyes,
Neden
hiç
ağlamadığını
anladım.
I
understood
why
you
never
cried.
Ağlayanı
güldürebilmek,
ağlayanla
ağlamaktan
daha
değerliymiş,
Being
able
to
make
a
crying
person
laugh
is
more
valuable
than
crying
with
a
crying
person,
Gözyaşımı
kahkahaya
çevirdiğinde
anladım.
I
realized
that
when
you
turned
my
tears
into
a
laughter.
Bir
insanı
herhangi
biri
kırabilir,
ama
bir
tek
en
çok
sevdiği,
acıtabilirmiş,
Anyone
can
break
someone,
but
only
the
person
one
loves
the
most
can
hurt,
Çok
acıttığında
anladım.
I
understood
when
it
hurt
a
lot.
Fakat,
hak
edermiş
sevilen
onun
için
dökülen
her
damla
gözyaşını,
However,
the
loved
one
deserves
every
tear
shed
for
that
person,
Gözyaşlarıyla
birlikte
sevinçler
terk
ettiğinde
anladım.
I
realized
when
joy
left
with
the
tears.
Yalan
söylememek
değil,
gerçeği
gizlememekmiş
marifet,
It's
not
about
not
telling
lies,
it's
not
hiding
the
truth,
Yüreğini
elime
koyduğunda
anladım.
I
understood
when
you
put
your
heart
in
my
hands.
"Sana
ihtiyacım
var,
gel!
" diyebilmekmiş
güçlü
olmak,
"I
need
you,
come!"
is
a
sign
of
strength,
Sana
"git"
dediğimde
anladım.
I
knew
it
when
I
told
you
to
"go".
Biri
sana
"git"
dediğinde,
"kalmak
istiyorum"
diyebilmekmiş
sevmek,
When
someone
tells
you
to
go,
being
able
to
say
"I
want
to
stay"
means
to
love,
Git
dediklerinde
gittiğimde
anladım.
I
understood
when
I
left
after
they
said
Go.
Sana
sevgim
şımarık
bir
çocukmuş,
her
düştüğünde
zırıl
zırıl
ağlayan,
My
love
for
you
has
been
like
a
spoiled
child,
weeping
whenever
it
falls,
Büyüyüp
bana
sımsıkı
sarıldığında
anladım.
I
realized
when
you
grew
up
and
hugged
me
tightly.
Özür
dilemek
değil,
"affet
beni"
diye
haykırmak
istemekmiş
pişman
Apologizing
is
not
enough,
wanting
to
shout
"forgive
me"
is
remorse,
Olmak,
Gerçekten
pişman
olduğumda
anladım.
I
understood
when
I
really
regretted
it.
Ve
gurur,
kaybedenlerin,
acizlerin
maskesiymiş,
And
the
pride
is
the
mask
of
losers
and
the
helpless
Sevgi
dolu
yüreklerin
gururu
olmazmış,
Loving
hearts
have
no
pride,
Yüreğimde
sevgi
bulduğumda
anladım.
I
understood
when
I
found
love
in
my
heart.
Ölürcesine
isteyen,
beklemez,
sadece
umut
edermiş
bir
gün
affedilmeyi,
Someone
who
desires
to
death
does
not
wait,
only
hopes
to
be
forgiven
one
day,
Beni
af
etmeni
ölürcesine
istediğimde
anladım.
I
realized
when
I
wanted
you
to
forgive
me
to
death.
Sevgi
emekmiş,
Love
is
labor,
Emek
ise
vazgeçmeyecek
kadar,
ama
özgür
bırakacak
kadar
sevmekmiş...
And
labor
is
to
love
enough
not
to
give
up,
but
enough
to
let
go...
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Evanthia Reboutsika
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.