Paroles et traduction Ceza - Bir Minik Mikrofon
Bir Minik Mikrofon
A Tiny Microphone
Sapır
sapır
dökülür
yere
patır
patır
ayak
sesleri
vardı
The
clatter
of
footsteps
crumbling,
pattering
on
the
ground
Düşmanın
yok
oldu
hatırlatın
zaten
akıl
makıl
The
enemy
vanished,
remind
yourself,
reason
and
logic
are
unsound
Yok
birinde
çatır
çatır
aldım
hep
ben
I
took
it
all,
piece
by
piece,
in
one
Şadırvanın
başında
takıldım
kaldım
dün
gece.
Stuck
and
remained
by
the
fountain
last
night,
on
my
own.
Hatrı
vardır
kahvenin
bir
paslı
bakır
tepside
The
coffee
remembers,
on
a
rusty
copper
tray
Ve
yakın
tanır
hepsi
beni
iyice
bakın
hepsine
And
they
all
know
me
well,
look
closely
at
each
one,
I
say
Tamam
takım
hazır
ancak
rakım
biraz
yüksek
Ready
as
a
team,
but
the
altitude
is
quite
high
Tanımlanır
akım
hızlı
yakındın
bakındın
boş
yere.
The
current
is
defined,
fast,
you
looked
around
in
vain,
oh
my.
Sen
dikenli
bir
gül
değilsin
ben
hiç
tükenmedim
You're
not
a
thorny
rose,
I've
never
faded
away
Derdin
ney
sen
her
gün
arkana
dikkat
et
hep
What's
your
problem?
Watch
your
back
every
day
İşgüzar
bir
kul
olduysan
git
kendini
namına
If
you've
become
a
meddlesome
soul,
go,
for
your
own
sake
İçten
sat
garbın
afakı
dolmuş
düşman
buz
tuttu
Betray
from
within,
the
western
horizon
filled,
the
enemy
froze,
it's
too
late
Zaten
arkadaşlıklar
tas
tarak
topla
hadi
kapris
yap.
Friendships
are
already
gone,
gather
your
things,
go
ahead
and
sulk.
Gel
gelelim
hep
problem
çok
Here
we
are,
always
so
many
problems
Hadi
kalk
gidelim
desek
çok
yol
yok
Even
if
we
say
let's
get
up
and
go,
there's
not
much
road
left
Kara
gün
dostunu
seç
yok
pek
yol
Choose
your
friend
for
a
rainy
day,
there's
not
much
path
left
Bana
bandın
ekmeğini
karnım
tok
You're
stuck
to
me,
I'm
full,
no
more
bread
I'll
accept
Kala
kal
demeyin
pis
koktum
Don't
tell
me
to
stay,
I
stink
Yara
varsa
kapa
yoksa
ağlarsın
If
there's
a
wound,
cover
it,
or
you'll
cry
Karaborsalarda
ava
çıkmışsın
You've
gone
hunting
in
the
black
markets
Ava
giden
avlanır
unutmuşsun.
The
hunter
gets
hunted,
you've
forgotten.
Çok
ötersen
sakın
yalan
konuşma
If
you
sing
too
much,
don't
speak
lies
Eğer
ki
aldatansan
ve
yahut
aldanansan
If
you're
the
deceiver
or
the
deceived,
realize
Tüm
yalanlara
kanarsan
belki
kandıransın
If
you
fall
for
all
the
lies,
maybe
you're
the
one
who
lies
Elinde
yoksa
iyilik
gel
karsıma
öyle
konuş
If
you
have
no
kindness,
come
face
me
and
speak
your
truth
Bi
mini
mikrofonumu
getir
x8
Bring
me
my
tiny
microphone
x8
Düşüncenin
son
damlasına
kadar
yazabildiğini
yaz
Write
all
you
can,
until
the
last
drop
of
thought
is
gone
Bir
üçgenin
tam
ortasında
kaldın
bize
çaldığın
o
saz
You're
stuck
in
the
middle
of
a
triangle,
that
instrument
you
played
for
us
is
withdrawn
Elinden
kaymak
olsa
yenmeyecek
bir
kıvamda
tam
If
it
slipped
from
your
hand,
it
wouldn't
be
in
the
right
consistency
at
all
Belirsizlikler
içinde
3 maymun
geldik
gidiyoruz
In
uncertainties,
like
three
monkeys,
we
come
and
go
Her
doğru
her
zaman
her
yerde
söylenmez
biliyosun
You
know,
not
every
truth
is
spoken
everywhere,
all
the
time,
you
know
Gel
zaman
git
zaman
hesap
uymayınca
duruyosun
As
time
goes
by,
you
stop
when
the
accounts
don't
match,
it
shows
Bende
var
bir
zaman
artımı
durmadan
yazıyorum
I
have
a
time
extension
too,
I
keep
writing,
it
flows
Penaltıdan
gol
atığımda
tabelaya
bile
koymuyorum
When
I
score
a
goal
from
a
penalty,
I
don't
even
put
it
on
the
scoreboard,
that's
how
it
goes
Gerçeklerden
uzaklaştırdı
bu
komplo
kurguları
These
conspiracy
theories
have
distanced
us
from
reality,
it's
a
chore
Sex-i
memnu
yaşantısı
eski
roman
yalanları
The
life
of
forbidden
love,
old
novel
lies,
folklore
Belki
biran
inandılar
bir
anlık
gafletin
kurbanları
Maybe
they
believed
for
a
moment,
victims
of
momentary
carelessness,
it's
poor
Akıllı
bir
yaşam
sürmeyen
tüm
yılanları
All
the
snakes
who
don't
live
a
smart
life,
they
implore
Kuklaların
ustaları
çalıştıkça
çalıştı
x3
The
puppeteers
worked
and
worked
x3,
to
the
core
İplerini
kopartamayan
alıştıkça
alıştı
Those
who
couldn't
break
their
strings,
got
used
to
it
more
and
more
Alıştıkça
şaşırdı
şaşırdıkça
karıştı
The
more
they
got
used
to
it,
the
more
they
were
surprised,
the
more
it
got
confused,
that's
for
sure
Çok
ötersen
sakın
yalan
konuşma
If
you
sing
too
much,
don't
speak
lies
Eğer
ki
aldatansan
ve
yahut
aldanansan
If
you're
the
deceiver
or
the
deceived,
realize
Tüm
yalanlara
kanarsan
belki
kandıransın
If
you
fall
for
all
the
lies,
maybe
you're
the
one
who
lies
Elinde
yoksa
iyilik
gel
karşıma
öyle
konuş
If
you
have
no
kindness,
come
face
me
and
speak
your
truth
Bi
mini
mikrofonumu
getir
x8
Bring
me
my
tiny
microphone
x8
Kemik
çatırdatmak
zor
işmiş
çatlattım
ben
birçok
Crackling
bones
is
hard
work,
I've
cracked
many,
it's
true
İskelet
sevdasız
mezraların
topraklarında
Skeletons
in
the
loveless
graveyards,
through
and
through
İlhamsız
geçen
günleri
yazmadım
zaten
dünyanın
I
didn't
write
about
the
days
without
inspiration
anyway,
the
world's
in
view
Uzaydaki
yeri
bulunmuş
artık
kaybolmayın
The
Earth's
place
in
space
has
been
found,
so
don't
get
lost,
it's
new
Kimi
zaman
en
baştasın
dönülmez
bir
akşamın
ufkunda
Sometimes
you're
at
the
beginning,
on
the
horizon
of
an
irreversible
evening,
it's
a
clue
Bizler
halen
yoldayız
bazen
en
sondayız
We're
still
on
the
road,
sometimes
at
the
very
end,
it's
true
Bin
bir
hile
düzencesi
s'yle
yol
kat
etmeyin
With
a
thousand
and
one
tricks
and
schemes,
don't
try
to
make
your
way,
it's
askew
Kendimizden
başka
insan
yok
sayıp
katletmeyin
Don't
kill
by
ignoring
everyone
but
yourselves,
it's
untrue
Bendinizi
aşıpta
hiç
tüfeklerle
kirletmeyin
Don't
go
beyond
your
limits
and
stain
with
guns,
it's
undue
Kendinize
bi
gelin
önce
sonra
dönüp
ilerleyin
Come
to
your
senses
first,
then
turn
around
and
move
forward,
it's
anew
Hiç
kimseye
bölük
pörçük
bir
yaşam
vaat
etmeyin
Don't
promise
anyone
a
fragmented
life,
it's
undue
Dik
gitmeyin
her
zaman
haksız
susmayı
bilmeli
Don't
always
walk
upright,
the
unjust
must
know
how
to
be
silent,
it's
true
Haklı
isen
konuş
haklı
olan
konuşsun
If
you're
right,
speak
up,
let
the
right
one
speak,
it's
due
Hakkı
olan
konuşsun
doğru
olan
konuşsun
Let
the
one
who
has
the
right
speak,
let
the
right
one
speak,
it's
true
Eğer
haklı
değilse
bırak
yanlış
olan
bi
sussun
If
they're
not
right,
let
the
wrong
one
just
shut
up,
it's
through
Haklı
olan
konuşsun
Let
the
right
one
speak
Doğru
olan
konuşsun.
Let
the
right
one
speak.
Çok
ötersen
sakın
yalan
konuşma
If
you
sing
too
much,
don't
speak
lies
Eğer
ki
aldatansan
ve
yahut
aldanansan
If
you're
the
deceiver
or
the
deceived,
realize
Tüm
yalanlara
kanarsan
If
you
fall
for
all
the
lies
Belki
kandıransın
elinde
yok
iyilik
Maybe
you're
the
one
who
lies,
you
have
no
kindness,
it's
unwise
Gel
karşıma
ama
önce
Come
face
me,
but
first
Bi
mini
mikrofonla
gel
x8
Come
with
a
tiny
microphone
x8
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): ceza, osman bilgiç
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.