Critical - SIKIŞIP KALDIM - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Critical - SIKIŞIP KALDIM




SIKIŞIP KALDIM
I'm Stuck
Sıkışıp kaldım (yeah)
I'm stuck (yeah)
Hareket etmek çok zor (çok zor)
It's very hard to move (very hard)
Sanki çiviyle çakıldım olduğum yere
It's like I'm nailed to the spot
Beni görmedi doktor (ah)
The doctor didn't see me (oh)
Sıkışıp kaldım (sıkışıp)
I'm stuck (stuck)
Hareket etmek çok zor (ah)
It's very hard to move (oh)
Sanki çiviyle çakıldım olduğum yere
It's like I'm nailed to the spot
Beni görmedi doktor
The doctor didn't see me
Konuş yavaş, soğuk savaş
Talk slow, cold war
Bugün kardeş diyense yarın salaş
Today you'd call me brother, tomorrow it's casual
Basit kumaş, ölümcül yol prenses
Simple fabric, deadly road princess
Planlar cash ve ruhlar leş
Plans are cash and souls are corpses
Konuş kardeş nasılsa
Talk, brother, it's like
Ömür şeker bi' gün biter
Life is candy, it'll end one day
Susan kalleş sonunda
Susan, the cunning one, in the end
Plan değmeli ölmeye (yeah)
The plan shouldn't be worth dying for (yeah)
Sen beni tanıyamadın say (say)
You couldn't recognize me, count (count)
Yaram değmeli ölmeye
My wound shouldn't be worth dying for
Merhametimi koruyamadım say
I couldn't protect my mercy, count
Basit yok, sadakat bi' yemin,
Simple no, loyalty is an oath,
Çok kaygan bi' zemin
Very slippery ground
Bunu başaramadın say
You couldn't do it, count
Yaşın genç düşürmez bileğin,
You're young, it doesn't diminish your strength,
Peşimde bi' tuzak çıkış yok, bu zehir ah
A trap follows me, there's no escape, this poison, oh
Günaha düştüm (hey)
I fell into sin (hey)
Bunu ben yaptım anne
I did this, Mom
Her şey ışık gibi geldi
Everything came like light
Durmadım, kamaştım anne
I didn't stop, I was dazzled, Mom
Günaha düştüm, bunu ben yaptım anne
I fell into sin, I did this, Mom
Her şey ışık gibi geldi
Everything came like light
Durmadım, kamaştım anne
I didn't stop, I was dazzled, Mom
Sen şahitsin tüm mahalleyle kapıştım anne
You're a witness, I clashed with the whole neighborhood, Mom
Başım dik, yolum kara,
My head is held high, my path is dark,
Kimseye yok borcum anne
I owe nothing to anyone, Mom
Sıkışıp kaldım (sıkışıp)
I'm stuck (stuck)
Hareket etmek çok zor (çok zor)
It's very hard to move (very hard)
Sanki çiviyle çakıldım olduğum yere
It's like I'm nailed to the spot
Beni görmedi doktor (doktor)
The doctor didn't see me (doctor)
Sıkışıp kaldım (sıkışıp)
I'm stuck (stuck)
Hareket etmek çok zor (çok zor)
It's very hard to move (very hard)
Sanki çiviyle çakıldım olduğum yere
It's like I'm nailed to the spot
Beni görmedi doktor (doktor)
The doctor didn't see me (doctor)
Günaha düştüm
I fell into sin
Hareket etmek çok zor
It's very hard to move
Bunu ben yaptım anne
I did this, Mom
Sıkışıp kaldım
I'm stuck
Hareket etmek çok zor, çok zor, çok zor
It's very hard to move, very hard, very hard





Writer(s): Celal Yücel, Celal Yüksel


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.