Paroles et traduction Ege Çubukçu - DARKMODE.
Kill
my
vibe
Kill
my
vibe
Hayatın
en
çok
da
bu
huyunu
seviyorum
I
love
this
attitude
of
life
the
most
Bozabilirmişsin
gibi
bu
oyunu
You
can
break
this
game
Hissettiriyor
kararlar
bazen
mat
Sometimes
decisions
feel
dull
Bir
çemberin
içindeyim
ve
yerim
çok
dar
I
am
in
a
hoop
and
my
place
is
very
narrow
Sanki
bir
kar
küresindeyim
It's
like
I
am
in
a
globe
Vur
çekici
üstüne
vur,
dağılsın
her
yer
Hit
it,
smash
it,
destroy
it
Ne
yardan
ne
serden
vazgeçiyorsun
You
are
not
giving
up
on
love
or
your
tribe
Niye
zor
geliyor
biliyorsun
You
know
why
it
is
hard
Yok
öyle
bir
dünya
yok
There
is
no
such
a
world
Ne
verirsen
onu
almazsın
You
can't
have
whatever
you
give
Kendin
gibi
de
sanamazsın
herkesi
You
can't
think
everyone
is
like
you
Kimseyi
suçlayamazsın
You
can't
blame
anyone
Beyninde
yankılanır
yine
de
However
it
echoes
in
your
brain
Gitme,
gitme,
gitme
Don't
go,
don't
go,
don't
go
Diyorken
sana,
(yo,
yo),
gitmе,
gitme
While
saying
to
you,
(hell
no), don't
go,
don't
go
Gitme
bu
masada
ayrılık
var
Don't
go,
there
is
a
breakup
at
this
table
Yarım
kalan
hayallerin
yaşında
At
the
age
of
unfinished
dreams
Yarın
daha
da
geç
olacaksa
"git
başımdan"
dedim
If
tomorrow
will
be
even
later,
I
said,
"Get
out
of
my
head"
Kendini
kurtar,
ipince
dalların
dayanamıyorsa
rüzgarımdan
Save
yourself
if
the
thin
branches
can
not
handle
my
storm
Bu
kötü
bir
şey
değil
This
is
not
a
bad
thing
Duyguları
gizlemek
zor
It
is
hard
to
hide
emotions
Autotune′lar
gibi
Like
the
autotunes
Kapanmıyor
kusurlar
Flaws
are
not
covered
Niye
zor
geliyor
biliyorsun
You
know
why
it
is
hard
Yok
öyle
bir
dünya
yok
There
is
no
such
a
world
Ne
verirsen
onu
almazsın
You
can't
have
whatever
you
give
Kendin
gibi
de
sanamazsın
herkesi
You
can't
think
everyone
is
like
you
Kimseyi
suçlayamazsın
You
can't
blame
anyone
Beyninde
yankılanır
yine
de
However
it
echoes
in
your
brain
Gitme,
gitme,
gitme
Don't
go,
don't
go,
don't
go
Diyorken
sana,
(yo,
yo),
gitme,
gitme
While
saying
to
you,
(hell
no), don't
go,
don't
go
Gitme
bu
masada
ayrılık
var
Don't
go,
there
is
a
breakup
at
this
table
Çok
üzgünüm
I
am
so
sorry
Çok
üzgünüm
I
am
so
sorry
Ne
bulmayı
umuyordun?,
(ne
arıyordun
en
başta?)
What
were
you
hoping
to
find,
(what
were
you
looking
for
in
the
first
place?)
Kazdıkça
derinlere,
(kazdıkça
derinlere)
As
you
dug
deeper,
(as
you
dug
deeper)
Hiç
olmadığın
birini
mi
arıyordun?,
(ne
arıyorsun
orada?)
Were
you
looking
for
someone
you
never
were,
(what
are
you
looking
for
there?)
Sakın
kanma
delillere
Don't
be
fooled
by
the
proofs
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Ege çubukçu
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.