Paroles et traduction Erdal Güney - Sarı Yaylam

Sarı Yaylam

Sarı Yaylam da seni yaylayamadım ala bahar kar iken
Yavru palazımı da avlayamadım tor iken
Sende bu güzellik bende bu gençlik var iken
Alırım ahdımı da koymam sende sevdiğim
A sürmelim ey, palazım ey

Geleneksel,Taşeli
Seslendiren Ekrem Nuhut

Toroslara karlar yağmış
Kadınım rüyamda gördüm
Yavru tülek kanatlanmış
Kadınım rüyamda gördüm

Yaylam yaylam sarı yaylam
Ben bu derdi kime yanam
İçimin dermansız acısı
Biri yarim biri anam

Turnalara bir hal olmuş
Kadınım gözlerinde gördüm
Gurbetlik bize zor imiş
Dönülmez yolunda yittim
Yaylam yaylam sarı yaylam

Ben bu derdi kime yanam
Bin ölümmüş bir ayrılık
Ömrüm geldi geçti yaylam

Blonde Meadow

I couldn't graze you on my Blonde Meadow when the snow was white and the spring was grand
I couldn't hunt my young brood when they were wild
When you had this beauty and I had this youth
I swear I won't leave you my love
Oh my kohled-eyed, my brood

Traditional, Taşeli
Sung by Ekrem Nuhut

The snow has fallen on the Taurus Mountains
I saw my woman in my dream
The young fledgling has grown its wings
I saw my woman in my dream

My meadow, my meadow, my blonde meadow
To whom shall I mourn this pain
The unbearable agony of my heart
One my love, one my mother

A state has come upon the cranes
I saw it in my woman's eyes
Living abroad has been hard on us
I am lost on the path of no return
My meadow, my meadow, my blonde meadow

To whom shall I mourn this pain
A separation is a thousand deaths
My life has come and gone my meadow