Paroles et traduction Ertuğrul Agah - Ücra
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Sokağımdayım
en
ücrada
I
am
in
the
street,
in
the
most
secluded
part
Çok
açılmamı
istemediler
hiç
They
never
wanted
me
to
open
up
too
much
Mazlum
eline
kılıç
kalkanım
My
sword
and
shield
for
the
oppressed
Zatıaliniz
zulüm
tehdit
Your
honor,
the
threat
of
oppression
Tek
derdim
dert
edinmek
iyi
My
only
concern
is
to
worry
well
Görünür
hali
perdesinden
iyi
Its
visible
state
is
better
than
the
curtain
Gömülür
elin
çelmesinden
It
is
buried
by
the
obstacles
of
others
İcabına
bakmaya
ben
çekinmem
ama
But
I
do
not
hesitate
to
take
care
of
it
Dağılmıyor
kara
bulutlar
hiç
ne
için
kafa
patlatsanda
The
dark
clouds
are
not
dissipating,
what's
the
point
of
thinking?
Birden
bire
güçlensede
dünden
beri
sonucuna
katlanmak
var
Even
if
it
suddenly
becomes
stronger
than
yesterday,
there
are
consequences
to
bear
Bile
bile
birşey
yaptığımız
yok
göre
göre
yanlışa
sarmaktan
We
are
not
doing
anything
knowingly,
from
seeing
the
wrong
Ya
bugün
bir
faydanı
terket
ya
birgün
tüm
faydalarını
bak
Either
give
up
a
benefit
today
or
see
all
your
benefits
one
day
Kahır
mı
yol
bunu
yazanlara
ya
da
vuslatın
aldıkları
mı
Is
it
sorrow
that
causes
those
who
wrote
this,
or
the
rewards
they
received?
Yedirirler
kuyu
kazanlara
bugün
kesemizden
çaldıklarını
They
feed
those
who
dig
wells,
today
they
steal
from
our
pockets
İki
elimiz
kanda
da
olsa
yolun
gidişinden
caymışlığımız
yok
Even
if
our
hands
are
covered
in
blood,
we
have
not
strayed
from
the
path
Keyfine
dalmışlığımız
yok
eğriye
varmışlığımız
yok
We
have
not
indulged,
we
have
not
gone
astray
Olsa
da
öldüğüm
için
hep
yanıp
söndüğüm
için
hep
Even
though
I
am
burning
and
fading
away
because
I
died
İçinizi
gördüğüm
için
hep
dünya
pisliği
peşimde
dolanır
Because
I
see
through
you,
the
world's
filth
follows
me
around
Peşimdeler
döndüğümüz
yok
yine
bir
hiç
uğruna
kördüğümüz
baba
They
are
after
us,
we
have
not
turned
back,
again
for
nothing,
our
blind
knot,
father
Ekmeğimizi
böldüğümüz
çok
iadeler
boğazımızda
kalsa
da
Even
though
the
bread
we
share,
the
many
betrayals
choke
us
Değmedi
çilesine
bulaştı
elimize
yüzümüze
hep
It
wasn't
worth
the
trouble,
it
always
got
on
our
hands
and
faces
Geri
dönüp
yapıştım
kursağına
hevesinin
sindi
derimize
içimize
rap
I
went
back
and
clung
to
his
belly,
rap,
his
desire
eats
into
our
skin,
our
insides
Çok
kere
bel
bağladın
intihara
yürüdü
dev
dağların
You
have
often
tied
yourself
to
suicide,
your
great
mountains
have
walked
Kalemi
bir
kara
pusat
gibi
tutup
kendine
saplarsın
artık
You
hold
the
pen
like
a
black
dagger,
stabbing
yourself
with
it
Her
şeyi
askıya
al
bitik
alemin
gerekir
terk
ederim
mahallemi
Put
everything
on
hold,
the
finished
world
needs
it,
I'll
leave
my
neighborhood
Elimize
üç
beş
geçse
de
daha
temiz
en
azından
olmuyor
boş
vaadimiz
Even
if
we
get
a
few
dollars,
it's
cleaner
at
least,
no
empty
promises
Nefes
almak
lükse
giriyor
artık
uymuyor
vakti
saatimiz
Breathing
is
a
luxury
now,
our
time
and
clock
don't
match
Her
taraf
olmuşken
simsiyah
dumandan
geri
geldim
daha
demin
ahbap
When
everywhere
was
pitch
black
from
the
smoke,
I
just
came
back,
my
friend
Sokağımdayım
en
ücrada
çok
açılmamı
istemediler
hiç
I
am
in
the
street,
in
the
most
secluded
part,
they
never
wanted
me
to
open
up
too
much
Ben
mazlum
eline
kılıç
kalkanım
zatıaliniz
zulüm
tehdit
I
am
a
sword
and
shield
for
the
oppressed,
your
honor,
the
threat
of
oppression
Tek
derdim
dert
edinmek
iyi
görünür
hali
perdesinden
iyi
My
only
concern
is
to
worry
well,
its
visible
state
is
better
than
the
curtain
Gömülür
elin
çelmesinden
icabına
bakmaya
ben
çekinmem
ama...
It
is
buried
by
the
obstacles
of
others,
but
I
do
not
hesitate
to
take
care
of
it...
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Ertuğrul Berber
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.