Ethnique Punch - Darb-U Messel - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Ethnique Punch - Darb-U Messel




Darb-U Messel
Darb-U Messel
Eksik mey(hane) eski kafaya eski bere kuzey (hey)
Missing tavern, old mind, old beret, north (hey)
Eski parşömeni biriktir eskizi çiz (diz)
Collect the old parchment, draw the sketch (kneel)
Eskaza kriz pürüzlü deforme yüzey(hey)
Accidental crisis, rough, deformed surface (hey)
Ekseriyet zevke diyet
Majority tastes diet
Ödettirmek ister istemez gelen bir sanrıdır
To make them pay is an inevitable delusion
Metod manevra madalyon her yönden iki yanlıdır
Method, maneuver, medallion, two-sided from every direction
Dümen tabu tezat eşikte çok kandırır
Helm, taboo, contrast, on the threshold, very deceptive
Bu sakıncalı düşünceler zihin karıncalandırır
These dangerous thoughts make the mind tingle
Mumlu mührü andırır Pandora puta meylediyosa
It resembles a wax seal, if Pandora leans towards an idol
Kendine tapan güruhta tek dışta çok tanrılı
The inner group worshiping itself, one outside, polytheistic
Ve tanrım eğer bu varyeteyi yalnızca izliyosan
And my God, if you are only watching this variety
Sessizce nalet sigara veya da conta yanmalı
A cigarette or a joint should burn silently
Sırça köşke top tutup basit piyeste ket vurur
Throws a ball at the glass mansion and kicks the simple play
Saray yıkılsa yan gelip yatar üstüne dem bulup
If the palace collapses, he comes by, lies on it, finds iron
Kırık testiye mat motif figüranın kalemleri
Broken pot, matte motif, the pencils of the extras
Mürekkeb içer kan kusar be dramanın kalenderi (mat)
Ink contains, blood vomits, oh, the drama's calendar (matte)
Bozgun ifadelerin
Disastrous expressions
Hoyrat teraneleri
Hoyrat songs
Seyyah mesafelerin
Traveler distances
Arşın hurafeleri (neyse)
Arshin superstitions (anyway)
Dolaştım meyhaneleri (heyhat)
I wandered the taverns (alas)
Karıştım suarelere
I mingled in soirees
Günler benzer, dünya elzem darb-u messel
Days are similar, the world is essential, a proverb
Sabır taşını korla çatlatır hamurun kilse
The stone of patience is cracked with embers, if the dough is clay
Yerin dibine haysiyet nakil özgüven müstakilse sat
If dignity is transferred underground, self-confidence is independent, sell
Çevren ufka dek kurak kazıp altına da girsen
If your surroundings are dry up to the horizon, even if you dig under it
Özrü örtmek için aciz iradesiz müdahale
Powerless, involuntary intervention to cover up the excuse
Sembolik tavır rotasız muhabbette kuruntu
Symbolic attitude, directionless, dreariness in conversation
Aşk ünlemleri var ya hepsi midemde gurultu
Love anthems, you know, they're all rumbling in my stomach
Dost acı söyler düşmanın hırsları temelli barutlu
A friend tells bitter things, the enemy's anger is fundamentally gunpowder
Hevesim öyle kaçtı ki ufkum kurşuni bulutlu
My enthusiasm ran away so much that my horizon is cloudy with lead
Yok parantez anlam içermez yıldızım semada
No parentheses, no meaning, my star is in the sky
Çarka çomak sokup yakıp yok etsem bu meydanı
If I put a stick in the wheel, burn it and destroy this square
Döner yine cihan döner devran divanda rüyada
The world will turn again, the cycle will turn on the divan, in a dream
Ben uyanmazsam ilelebet zehir be seyri seyranı
If I don't wake up, the poison will be forever, oh, the sight-seeing
Ben dağıtırım bu kervanı fevri kaçar yörüngeden
I will disperse this caravan, the fever will escape from orbit
Nasılsa huzur yok yıkar düzeni bi' pençe
There is no peace anyway, it will destroy the order with one claw
Sarhoş olup çalarım kimselere görünmeden
I'll get drunk and hit someone without being seen
Burası dikenle telle örtülü dikenle kaplı bahçe
This place is covered with thorns and wire, a garden enclosed with thorns
Paslı teneke hançer, hançer ağzı şakaktan
Tin dagger, dagger mouth from the temple
Teğet geçeli bu bahçe uzaktır şatafattan
Tangentially passing by, this garden is far from ostentation
Mazisi gölge olanlar için
For those whose past is a shadow
Gel de aksini söyle, yok
Come and say otherwise, no
Kibir sağduyudan tutan sömürgeci uzaktan
The arrogant, holding on to common sense, the colonialist from afar
İç aleminde mülteci kalırsa yoz aksan
If the inner world remains a refugee, the accent is corrupt
Öykünür pelesenk olur ayarı bozuk dillere
It imitates, becomes a cockroach, languages with broken settings
Maske yapar hoyratça dilbere
Makes a mask, rudely to the sweetheart
Gri küllere avangard hayat ellibeş derece yitik filmlerimde
Gray ashes, avant-garde life, fifty-five degrees, lost in my films
Bozgun ifadelerin
Disastrous expressions
Hoyrat teraneleri
Hoyrat songs
Seyyah mesafelerin
Traveler distances
Arşın hurafeleri (neyse)
Arshin superstitions (anyway)
Dolaştım meyhaneleri (heyhat)
I wandered the taverns (alas)
Karıştım suarelere
I mingled in soirees
Günler benzer, dünya elzem darb-u messel
Days are similar, the world is essential, a proverb
Perde düştü ne sen burda hayyam ol ne ben rubai
The curtain fell, neither you be Khayyam here, nor me a quatrain
Ne testiyle şarap teslim olsun ne çal dilrubayı
Neither the wine in the pot be surrendered, nor play the dilruba
Nizam yok intizam yok az aruz kaplar inzivayı
No order, no discipline, little aruz covers the retreat
Baştan al ya da derhal kapat okutma mecmuayı
Start over or immediately close, don't read the collection
Sen bu muammayı büyüt içinde kudur
You enlarge this riddle, rage inside
Çapından evhamlı çemberinde çamur zembereğini kur
Wind your apprehensive spring in its mud circumference
Kum saatinde kaybol kavursun etini
Get lost in the hourglass, let it roast your flesh
Zaman çölüne küllerini savur (saç)
Scatter your ashes in the desert of time (hair)
Baygın halde seyreder alem bu paspal
The world watches this scruffy in a daze
Piyesin piyonları piyangodan amorti ruhsal
The pawns of the play, the lottery's amorti, spiritual
Suyunu sıksan ayıltır alemi bu köhne bağ
If you squeeze its water, it will intoxicate the world, this old vineyard
Lirik vaha eksan bu bağa akan kotasız tulumba
The lyrical oasis is missing, a quota-less pump flowing into this vineyard
Konum ederinden de derindeyse boğulun orda
If your position is deeper than your position, drown there
Mülke biat eden torunun amına yonga korum
I protect the grandson of the one who swore allegiance to the property, wood to his uncle
Pes sağım solum yosun yetmedi daha yorun
Alas, my right and left are weeds, not enough, tired yet
Kalantorun koluna mıhlı vidası tortu ekvatorun
The screw of the caliper on the arm, the sediment of the equator
Arz hırs aşındırdım ömür törpüsünde
I eroded desire on the file of life
Ben sır'attan evvel atladım la drama köprüsünden
I jumped from the bridge of la drama before the sirat
Başımı döndürür hayat dönence döngüsünden
Life makes my head spin from the cycle of rotation
Arda kalan esas meselelerim budur darb-u messel
The main issues that remain are this, a proverb
Bozgun ifadelerin
Disastrous expressions
Hoyrat teraneleri
Hoyrat songs
Seyyah mesafelerin
Traveler distances
Arşın hurafeleri (neyse)
Arshin superstitions (anyway)
Dolaştım meyhaneleri (heyhat)
I wandered the taverns (alas)
Karıştım suarelere
I mingled in soirees
Günler benzer, dünya elzem darb-u messel
Days are similar, the world is essential, a proverb






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.